Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin Suriye’nin kuzeyinde Fırat Nehri’nin doğusunda terör örgütü PKK-YPG’ye yönelik harekâtı için geri sayım sürüyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesinin ardından Beyaz Saray’ın, “Türkiye’nin operasyonuna karışmıyoruz, çekiliyoruz” açıklaması Washington’ı deyim yerindeyse birbirine kattı.
Yaklaşan seçimler ve azil tartışmasıyla sıkışan Trump, klasik ekonomik tehdit açıklamasını yaptı. Türkiye’nin harekâtını etkilemek için ABD bir adım daha attı, Türkiye’nin Suriye’deki hava görev emrinden çıkarıldığı duyuruldu. Dünya basını hem gelişmeleri haberleştirirken hem de Beyaz Saray’ın, “Türkiye, Amerika’nın son iki yılda bölgede yakaladığı DEAŞ savaşçılarından sorumlu olacak” açıklaması nedeniyle Suriye’nin kuzeyindeki DEAŞ’lı teröristler ve ailelerinin sayıları, durumlarıyla ilgili bilgileri paylaşmaya başladı. Tüm bunların ne anlama geldiğine ve Türkiye’nin harekâtına etkilerine bakacağız.
ÇEKİLME BİR HAFTA SÜRECEK
Tarafların ilk yapılan açıklama çerçevesinde uzlaştıklarını söyleyebiliriz. Hatırlayacaksınız, ABD Başkanı Trump, ilk yaptığı açıklamada harekât derinliği için 32 kilometre karşılığına denk gelen ‘20 mil’ ifadesini kullanmıştı. İlk etabın Tel Abyad-Resulayn arasındaki yaklaşık 120 kilometreyi kapsayacağı belirtilmişti. ABD askerleri tam da o hatta Türkiye sınırından 32 kilometre geriye çekiliyorlar. Çekilmenin en geç bir haftada tamamlanacağı bilgisi var. Türkiye en başından söylediği derinlik olan 32 kilometre için harekete geçebilecek.
TERÖR ÖRGÜTÜ NE YAPIYOR?
ABD çekiliyor ancak terör örgütü PYD/YPG unsurları çekilmiyor. Bölgeden edinilen bilgiler çerçevesinde;
Türkiye’nin olası harekât bölgesine kamyonetlerle geldikleri tespiti var.
Hazırlık yapıyorlar.
Güneyden bölgeye doğru güç kaydırdıkları tespit edildi.
Sözde ‘seferberlik’ emri verdikleri, adam toplamaya çalıştıkları belirtiliyor.
Ankara’nın elindeki verilere göre, bölgenin genelinde ABD’nin eğitip donattığı 35 bin örgüt üyesi, buna ek 20 bin civarında takviyeleri var. Tel Abyad-Resulayn hattında Türkiye sınırından kimi yerde 200 metre kimi yerde 2-3 kilometre derinlikte mevzi-tünel hatları bulunuyor.
YPG’NİN İKİ OLASILIKLI HAZIRLIĞI
Terör örgütü PKK-YPG’nin Türkiye’nin oluşturmayı öngördüğü güvenli bölgeden çekilmiyor olması, iki olasılık yaratıyor. Bunlardan ilki çatışma ancak diğeri terör örgütünün taktiksel hareket ettiği olasılığı. Türkiye’yi harekâttan vazgeçirmek için bölgeden ayrılmadıkları ancak harekât başlayınca çekilebilecekleri olasılığı da değerlendiriliyor.
DONALD TRUMP’IN LİMİT TEHDİDİ
ABD Başkanı Trump’ın ‘Türkiye limitler dışında herhangi bir şey yaparsa’ diyerek başladığı ve tehdit savurduğu cümlesine gelince... Bahsedilen limitin 32 kilometrelik ve ABD askerinin de çekildiği bölge olduğuna dikkat çekelim. Kaynakların verdiği bilgiye göre, Türkiye’nin zaten 32 kilometrenin altına geçmek gibi bir niyeti, ajandası, ihtiyacı ve planı yok.
GÜVENLİ BÖLGEDEKİ DEAŞ’LILAR
Bu sınır tartışma yaratan ‘DEAŞ’lı yabancı teröristler’ sorununa da ışık tutuyor. Üst düzey kaynaklar, Trump’ın açıkladığı DEAŞ’lı yabancı savaşçıların tüm bölgedeki DEAŞ’lı yabancı savaşçılar ve kamptaki siviller olmadığını belirtiyor. Türkiye, El-Hol kampının bulunduğu güneye inmeyecek. Türkiye’nin 32 kilometrenin altına da inmesi öngörülmüyor.
Bahsedilen DEAŞ’lılar, güvenli bölge; 32 kilometre derinlikte 8 ila 10 hapishane tarzında binada tutulan sayıları 1200-1500 olarak öngörülen teröristler. Kaynaklar, ‘sorumluluk bunlarla sınırlı’ yorumunu yapıyorlar.
HAVA SAHASI HAREKÂTI ETKİLER Mİ?
Gelelim Türkiye’nin Suriye’deki hava görev emrinden çıkarılmasının harekâta etkisi olup olmayacağına... Hava görev emrinden çıkarılmış olması, 2015 yılından itibaren uygulanan duruma geri dönüş anlamına geliyor. Hatırlayacaksınız, Rus uçağının düşürülmesinin ardından 24 Kasım 2015 tarihinden itibaren Türk savaş uçaklarının Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü DEAŞ’a karşı oluşturulan koalisyon çerçevesinde uçuşlarına izin verilmiyordu. Aslında ‘yerde bekleme görev kararı’ veriliyordu. Ancak ABD-Türkiye güvenli bölge mekanizması çerçevesinde geçtiğimiz eylül ayında bu karar değiştirilmiş F-16’lar Fırat’ın doğusunda uçuş yapmışlardı.
OBÜSLER 40 KM’Yİ VURABİLİYOR
Şimdi yeniden Türk savaş uçakları için ‘yerde bekler görev kararı’ veriliyor, verilecek. Bir diğer mekanizma daha var. Hava sahasını kullanmak isteyen ülkeler yine bildirimde bulunmak zorunda. Sivil hava araçları, İHA’lar vb. için gerekli. Adı izin olmasa da ABD’nin başını çektiği müşterek hava merkezi ‘teknik olarak uygun ya da uygun değil’ kararı veriyor. Türkiye, konunun teknik değerlendirme dışında siyasi olarak ‘uygun değildir’ kararıyla karşılaşabileceğini biliyor.
Tüm bu ayrıntıların ardından öngörülen bölge için zaten Türk savaş uçaklarının sınırı geçmesi gerekmiyor. 32 kilometre derinlikte sınırdan savaş uçaklarıyla yaklaşık 20 kilometre, obüslerle ise 40 kilometre derinliğe ulaşabiliyor. Harekâtın ‘hava araçları’ ve obüsler açısından sınırdan başlayacağını söyleyebiliriz.