Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 10, 2008 00:00
Harvard Tıp Fakültesi Biomedikal Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Toner ve ekip arkadaşlarının geliştirdiği mikroçipin kanser tedavisinde çığır açması bekleniyor.
Hastadan alınan kan, mikroçipe yollanıyor. Normal kan hücreleri geçerken, kanser hücreleri yapışıp kalıyor. Buluş, özellikle metastaz yapan kanserlerin erken tespit edilmesini sağlıyor.
KANSER genellikle vücutta ilk geliştiği bölgeden değil, başka organlara dağıldıktan sonra öldürüyor. Kanserin başlangıcında metastaz yapacak hücrelerin sayısının çok çok az olması, kanda tespit edilmesini de çok zorlaştırıyor.
Milyarlarca hücre
Harvard Tıp Fakültesi Biomedikal Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Toner ve ekip arkadaşlarının geliştirdiği yeni mikroçipin özelliği ise kandaki milyarlarca hücre arasından metastas yapacak kanserli hücreyi saptayabilmesi. Bunun için iki tüp kan yetiyor. Metastaz hücrelerinin bulunması tedavinin hedefe yönelik planlanmasını etkiliyor.
Mikroçipin bir diğer önemli fonksiyonu, kanserli hastanın yapılan tedaviye verdiği yanıtı takip etmek. Bu işlevi yerine getiren görüntüleme cihazları bulunuyor. Ancak sık aralıklarla hastanın cihazlara girmesi, hem tedavi maliyetini yükseltiyor, hem de radyasyon açısından riskli. Çekimler arasında birkaç ay beklemek gerekiyor. Bekleme süresi, akciğer kanseri gibi hastalıklarda kimi zaman gecikme yaratabiliyor. Mikroçip her hasta için ayrı bir tedavi planlanmasına olanak veriyor.
Harvard Üniversitesi’nin uygulama hastanelerinde kullanılmaya başlanan mikroçipin akciğer kanseri hastaları için kritik önemi var. Akciğer kanseri hastalarının hangi ilaca daha iyi yanıt vereceğinin saptanmasına olanak sağlıyor.
Kanda biyopsi yapıyor
Kanserli hücrelerdeki genetik mutasyonu gösteriyor. Tedavi bu verilere göre, hastaya özel planlanıyor. Çipin yine akciğer kanserini daha hücre düzeyindeyken yakalayıp yakalayamacağı da araştırılacak. Mikroçip protsat kanserinde de kullanılabiliyor.
4 yıl süren ve yaklaşık 10 milyon dolara mal olan araştırmalarla geliştirilen mikroçip, 66 mm/25 mm boyutlarında. Üzerinde, kanser hücresini çeken proteinli 78 bin borucuk bulunuyor. Kanser hastasından alınan kan, mikroçipe yollanıyor. Normal kan hücreleri geçerken, kanser hücreleri yapışıp kalıyor. Bu yeni buluş özellikle metastas yapan kanserlerin erken yakalanmasını sağlıyor.
İlaç şirketleri de ilgileniyor
Mikroçipi geliştiren ekipteki Prof. Dr. Toner, 25 yıldır ABD’de çalışıyor. Toner, yeni kurulan Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyeliği’ni de üstlendi. Prof. Mehmet Toner, yeni mikroçiple ilgili olarak şunları söyledi: "Yüz milyar hücrenin içindeki birkaç kanser hücresini dahi mikroçiple bulabiliyoruz. Kanserin nereden geldiğini, iyi mi kötü mü olduğunu, varsa genetik değişiklikleri araştırabileceğimizi güşünüyoruz. Bu yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine olanak sağlayacaktır. Kısa vadeli en büyük getirisi ise kanseri erken teşhis etmek. Uzun vadede her hastayı takip edebilmek, ona göre hastada etkili olacak ilacı vermek, zamanında ilaca geçebilmek, akciğer kanseri gibi bilinen mutasyonları olan kanserlerde bunları bulup, baştan doğru ilacı vermek. Buluşumuzla ilaç üretecileri de ilgileniyor. Bir ilacın geliştirilmesi ortalama 10 yılı buluyor ve en az 1 milyar dolarlık harcama yapılıyor. Mikroçiple ilaçların kanser hücreleri üzerindeki etkisini araştırmak daha kolay."