Güncelleme Tarihi:
AKP'nin kapatılma davasından, sosyal güvenlik reformuna ve Türk insanının birbirine yabancılaşmasına kadar pekçok konudaki görüşünü Hürriyet'e anlatan İpekçi şunları söyledi:
HERKES PARAYI STOKLUYOR
AKP'nin kapatılma davasından bu yana esnaf iş yapamıyor. Konfeksiyon piyasası ve sanayiciler bile dörtte bir iş yapıyor. Geçen gün bir top kumaş alacaktım. Kumaşçım, 'İki top daha al' dedi. Bir toptan 10 gelinlik çıkıyor. 'Düğünler durdu, ben ne yapayım o kadar kumaşı' dedim. 'Dolar yükselirse karlı çıkarsın' dedi. Millet düğüne harcayacağı parayı, ya dolara yatırıyor ya da stok yapıyor. Fiyatları aşağı çektik. Bu durgunluk bir-iki sene sürerse götürebilir miyim, soru işareti.
BUGÜNÜMÜ PORTAKALLARA BORÇLUYUM
1974'de kendi moda evimi kurduğumda, ilk zamanlar hiç iş alamamıştık. Ne yapayım diye düşünürken iki portakal taktım. Bir kadın atölyeme girdiğinde şaşkın şaşkın portakallara baktı. Sonra da bir sipariş verip çıktı. Ertesi gün üç arkadaşıyla birlikte geldi. Onlar da portakalları merak etmişler, sipariş vererek çıktılar. Bugünümü o portakallara borçluyum.
MAAŞIM DARÜLACEZE'YE YETMEZ
Şimdi yanımda 17 kişi çalışıyor. 80 milyara yakın vergi veriyorum. Birkaç sene önce emekli oldum. 610 milyon emekli maaşı bağlandı. Öncelikle sosyal güvenlik sistemi özelleşmeli. Çalışanımın sağlık primini en yüksek dilimden yatırsam ve bireysel emeklilik yaptırsam bugün ödediğimden daha az öderim. Onların da emekli maaşları yüksek olur. 610 milyon Darülaceze'ye bile yetmez. Bu reformu, ABD'ye koysanız isyan çıkar.
KOVA BURÇLU GÖÇMEN LİDER
Astrolog arkadaşlarım (Rahmetli Hülya Koçak da var) bir çalışma yaptılar. Ekim'e kadar karmaşa görünüyor. Haziran-Temmuz aylarında halk hareketleri, mitingler yoğunlaşacak. Ancak bir yıl içinde yeni bir lider çıkacak. Atatürk'ün doğduğu yerin paralel ve meridyeninde, yani göçmen ve Kova burçlu liderle refah gelecek. Hülya, Ecevit'in öleceğini de bilmişti. 2008'de AKP'ye kapatma davası açılacağı da görülmüştü.
HAYATTA İKİ ŞEYDEN KORKACAKSIN
Hayatta iki şeyden korkacaksın. İnanç ve kadın. Hele ikisi birarada olduğunda başetme imkanı yok. Erkeklere, 'Üniversiteye giderken fes ve şalvarlarınızı çıkarın' deselerdi şimdiye çoktan çıkarmışlardı. Ben türbanlı hareketi de feminist hareket olarak görüyorum. 'İstediğimi yaparım' hareketi. Birkaç kadın geceyarısı bir bara gidip eğlenebiliyor. Eskiden kız çocukları okutulmazdı, şimdi 'okuyacağım' diye bağırıyorlar. Türk kadını senelerce özgürlüklerinden taviz vermiş, bugün verdiği tavizin farkında. Ama anlamadığım tek nokta kadınların müşterek 99 sorunu var. Türbanlı kadın Meclis'e giremiyor, türbansız kaç kadın girdi? 550 milletvekilinden en az 200'ünün kadın olması lazım. Türbanlısı, türbansızı Cumhuriyet mitingi gibi kadın hakları mitingi yapmalı. Önce genel sorunlar çözülmeli. Başını açmayla, kapamayla çağdaşlık olmaz. Çağdaşlık kadın haklarını elde etme ve onları doğru kullanmayla olur.
PASKALYA YUMURTASINI HALA SAKLARIM
20-30 sene önce komşumuzun Kürt, Ermeni, Levanten, Rum asıllı olduğunun farkında olmadan, inançlarımızı da örf ve adetlerimizi de paylaşarak yaşadık. Ninem oruç tutmazdı, ama Ramazan'da her akşam iftar yemeği verirdi. O yemeklere davetli Rum ve Levanten komşularımız da ezan okununca yemeğe başlardı. Ben hala paskalya yumurtası saklarım. Ertesi yıl da kötülükler gitsin diye onu denize atar yenisini saklamaya başlarım. Türkiye'de herkesin, tüm etnik grupların, 'Biz nasıl bu hale geldik'i sorgulaması lazım.