85 yıllık köy kanunu değişiyor

Güncelleme Tarihi:

85 yıllık köy kanunu değişiyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2008 12:06

TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Tekirdağ Milletvekili Tevfik Ziyaeddin Akbulut, 1924 yılında yürürlüğe giren Köy Kanununun değiştirilmesi için çalışma başlatıldığını söyledi.

Akbulut, 1924 yılında uygulamaya konan Kanunun, o günün şartlarına göre çok iyi bir düzenleme olduğunu, ancak değişen şartlar karşısında ihtiyaca cevap vermez hale geldiğini ifade etti.

Yeni bir Köy Kanunu hazırlanması için ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi istediklerini anlatan Akbulut, “Günümüz şartlarına uygun bir Köy Kanunu yapmak için çalışmalara başladık. Kurum ve kuruluşlardan gelecek talepler doğrultusunda, kanun taslağı hazırlanacak. 2009 yılı içerisinde TBMM'ye sunulması öngörülen kanun tasarısı, yine aynı yıl içinde kanunlaşacak” diye konuştu.

KÖYLER, 85 YILDIR AYNI KANUNLA YÖNETİLİYOR

Köy Kanunu, bir hayvana götüremeyeceği kadar yük yüklettirmemek gibi görev yüklenirken, köy muhtarı çıkan kanunları köylülere anlatmakla sorumlu tutuluyor.

Nüfusu 2 binin altında olan yerleşim yerlerinin köy olarak tanımlandığı kanunda, muhtarlar ise “köyün başı” olarak tanımlanıyor.
Kanun, “köy işlerinde söz söylemek, emir vermek ve emrini yaptırmak muhtarın hakkıdır; muhtar, devletin memurudur. Köy muhtarının ve yapacağı işte köy muhtarıyla birlik olanlar, köy işlerinde fenalıkları anlaşılırsa devlet memuru gibi yargılanır ve ceza görürler” hükmünü içeriyor.

KÖYLÜNÜN MECBURİ İŞLERİ...

Kanuna göre, köye ait işler, mecburi olan işler ile köylünün isteğine bağlı işler olarak ayrılıyor. Köylüye, cami, yol, okul ve “hela” yapmak gibi görevlerin yanı sıra su getirmek, ağaç dikmek, çevreyi temiz tutmak, bitkilere zarar veren böcek ve kuşları öldürmek gibi zorunlu görevler yükleniyor.

Köylerde yaşayanların yapmadığı zaman ceza alacağı mecburi işlerden bazıları şöyle:

“- Sıtma, sivrisinek tarafından aşılandığı ve sivrisinek de su birikintilerinde barındığı ve ürediği için her şeyden evvel köy sınırı dahilindeki su birikintilerini kurutmak.

- Köye kapalı yoldan içilecek su getirmek ve çeşme yapmak.

- Evlerde, odalarla ahırları bir duvarla birbirinden ayırmak.

- Köyün her evinde üstü kapalı ve kuyulu veya lağımlı bir hela yapmak ve köyün münasip bir yerinde herkes için kuyusu kapalı veya lağımlı bir (hela) yapmak.

- Her köyün bir başından öbür başına kadar çaprazlama iki yol yapmak. (Bu yollar köy meydanından geçecektir.)

- Köyde maarif idarelerinin vereceği örneğe göre bir mektep yapmak.

- Köy yollarının ve meydanının etrafına ve köyün içinde ve etrafındaki su kenarlarına ve mezarlıklara ve mezarlık ile köy arasına ağaç dikmek. (Köylü her sene adam başına en az bir ağaç dikecek ve bu ağaç tamamen tutup yeşilleninceye kadar ağaca bakacak ve yeni dikilmişlere hayvanların sürünerek ve kemirerek zarar vermesinin önünü almak için etrafına çalı çırpı sarıp muhkemce bağlayacaktır.)

- Köy halkından askerde bulunanların ve bakacağı olmayan öksüzlerin tarlalarını, bağ ve bahçelerini (imece) yoluyla sürüp ekmek, harmanlarını kaldırmak.

- Köy namına nalbant, bakkal, arabacı dükkanları yaptırmak.

- Köyde insanlarda salgın ve bulaşık bir hastalık çıkarsa veya frengili adam görülürse, o gün bir adam yollayarak Hükümete haber vermek.

- Ekine, mahsule, yemişli, yemişsiz ağaçlara, bağlara, bahçelere zarar veren kuşları, böcekleri, tırtılları öldürmek.

- Bir adamın suda veya başka suretle başına bir felaket gelince onu kurtarmak elinde iken yardım etmek;

- Bir hayvana götüremeyecek kadar yük yüklettirmemek.”

İSTEĞE BAĞLI İŞLER

Köyde yaşayan vatandaşlara, bazı işler yapması da kanunla öneriliyor. Bu işleri yapmamaları halinde herhangi bir ceza uygulanmıyor. Yapılması köylünün isteğine bağlı olan bazı işler de şöyle:

“Ev, ahır, hela duvarlarının iç ve dışları senede bir defa badanalanmak; her köyün bir başından öbür başına kadar olan yolları taş kaldırma ile döşemek; köyde çamaşırlık, hamam, pazar ve çarşı yerleri yapmak; köyde peynir ve yağ yapmak için makine almak; köylülerin giydiği giysileri köyde dokutmaya çalışmak; köylüden berber, ayakkabıcı, nalbant, demirci, arabacı ve kalaycı yetiştirmek.

Köylünün bilgisini artıracak kitap getirtmek; yemeklik ve para ile köy fukarasına ve öksüzlere yardım etmek, kimsesiz çocukları sünnet ettirmek ve kızları evlendirmek için yardım etmek ve fukara cenazelerinin kefen vesairesinin tedarikine çalışmak; köyde güreş, cirit, nişan talimleri gibi köy oyunlarını yaptırmak; kağnıları 4 veya 2 tekerlekli arabaya çevirmek ve köy parasıyla araba yapacak ve onaracak bir tezgah açtırıp köy namına idare etmek; köy namına iyi cinsten boğa, aygır, teke, koç satın almak; Hükümet tarafından sağlık işlerinde kullanılmak üzere verilecek ilaçları korumak.”

ASAYİŞTEN MUHTAR SORUMLU

Köyün sınırı içinde köylüye ait işleri yapmak ve yaptırmak, muhtarla onun başında bulunduğu ihtiyar meclisinin görevi sayılıyor.

Muhtarın yapacağı işler, devlet ve köy işleri olarak ayrı ayrı sınıflandırılıyor. Buna göre muhtarın devlet işleri şöyle:

“- Hükümet tarafından bildirilecek kanunları, nizamları köy içinde ilan etmek ve halka anlatmak ve kanunlar, nizamlar, talimatlar, emirler ile kendisine verilecek işleri görmek.
- Köyün sınırı içinde dirlik ve düzenliği korumak. (Asayişi korumak)
- Salgın ve bulaşık hastalıkları günü gününe Hükümete haber vermek.
- Hekim olmayanların ve üfürükçülerin hastalara ilaç yapmasını menetmek ve Hükümete haber vermek.
- Köye gelip gidenlerin niçin gelip gitmekte olduklarını anlamak ve bunlar içinde şüpheli adamlar veya ecnebiler görülürse hemen yakın karakola haber vermek.
- Vergi toplamak için gelen tahsildarlara yol göstermek, yardım etmek ve tahsildarların yolsuzluğunu görürse Hükümete haber vermek.
-Köy civarında eşkıya görürse Hükümete haber vermek ve elinden gelirse tutturmak.”
Muhtarın göreceği köy işleri arasında ise “Köylüye kanunla verilen işlerini yaptırmak, öğütlerde bulunmak, köy işleri için para toplamak, köy işlerinde hem davacı, hem hasım olarak mahkemede bulunmak” gibi görevler bulunuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!