Güncelleme Tarihi:
İŞTE DİYANET'TEN ORGAN BAĞIŞI AÇIKLAMASI
Bugün Gazetesi yazarı Mehmet Paksu'nun bugünkü yazısında kaleme aldığı "Organ nakli caiz midir?" isimli köşe yazısında yer alan ifadeler şaşırttı.
İşte Paksu'nun köeş yazısından bir bölüm:
Hocam, organ nakli caiz midir? Bunun bir sakıncası var mıdır? O organla işlenen günahtan bağışlayan kimse günaha girmiş olur mu?
Bu meselede İslam'ın dikkate aldığı önemli nokta, insan hayatının kurtarılmasıdır. Çünkü dinin esaslarından birisi de "hayatı korumak"tır. Bir insanın hayatının kurtulmasına vesile olmanın bütün insanları hayata kavuşturmak kadar önemli olduğunu bildiren âyetin meâli şöyle: "Kim bir kimseyi bir cana veya yeryüzünde bozgunculuğa karşılık olmadan öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir insanı ölümden kurtarırsa bütün insanları ölümden kurtarmış gibi olur."
Hayatta olan bir insanın ölmek üzere olan bir hastaya iki böbreğinden birisini vermesinde de bir sakınca yoktur. Bu bağış bir fedakârlıktır. Ancak bağışta bulunan kimsenin bundan dolayı bir sağlık problemiyle karşı karşıya gelmeyeceği ve zarar görmeyeceği uzman doktorlar tarafından tespit edilmelidir. Ancak her ne şekilde olursa olsun, organını bağışlayan kimse, bunların karşılığında bir ücret şartı koşmamalıdır. Çünkü insan ve insanın parçaları, istenildiği zaman alınıp satılan bir meta değildir, mükerremdir.
Sorunun ikince şıkkına gelince; ölmeden önce kornea ve böbrek gibi bir organını bağışlayan kimse, bu organlarının öldükten sonra bir hastaya takılmasıyla sevap kazanacaktır. Çünkü bu sayede başka bir insan sağlığına kavuşmuş, hayata dönmüştür. Ancak organ bağışlayan bu kimse bağışlamış olduğu ve sonra da nakledilmiş olan bu organının ikinci bir şahısta gördüğü vazifeden dolayı sorumlu olmaz, onun işlediği günah kendisine yazılmaz. MiNi 1 Yes'elûneke Fi'd-Dîni ve'l-Hayat, 1:604-608.