708 bin elektrik kaçağına da af
Güncelleme Tarihi:
Oya ARMUTÇU/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2008 00:00
Uyum yasasıyla 2 yıldan az ceza alanlara, ’hükmün açıklanmasının ertelenmesi’ yoluyla getirilen örtülü aftan kaçak elektrik kullanan 708 bin abone de yararlanacak. Yasanın yürürlüğe girdiği 8 Şubat’tan beri mahkemeler, 2 yıldan az cezası olan kaçak elektrik ve ruhsatsız yapı suçlarının hükümlü ve tutuklularını da tahliye ediyor.
TEMEL ceza yasalarına uyum yasasıyla 2 yıldan az ceza alanlara, ’hükmün açıklanmasının ertelenmesi’ yoluyla getirilen ’örtülü af’tan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda bekleyen 350 bin dosyanın çok büyük bölümünün yararlanması bekleniyor. Yasanın yürürlüğe girdiği 8 Şubat’tan bu yana mahkemeler, 2 yılın altında ceza alan, kaçak elektrik ve ruhsatsız yapı suçlarının hükümlü ve tutuklularını da tahliye ediyor. Bu yasa, Enerji Bakanlığı’nın 2005 yılında tespitini yaptırdığı kaçak elektrik kullanan 708 bin abone için de, yargılanıp 2 yılın altında ceza almaları halinde bile örtülü af anlamına geliyor.
KAÇAK BİNA YAPANA DA
Yapı ruhsatı almadan veya ruhsata aykırı kaçak bina yapan kişilerden de 2 yılın altında kalan sanıkların cezalarına da örtülü af yolu açıldı. Seçime bir yıl kala yürürlüğe giren bu düzenlemelerin de AKP için ’seçim yatırımı’ olduğu iddiası da gündeme geldi.
YARGITAY GÖRÜŞECEK
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, uygulamanın nasıl yapılacağı konusunu görüşmesi bekleniyor. Yargıtay’ın ağırlıklı görüşü dosyaların esasına hiç girilmeyip, değerlendirilmek üzere mahkemesine geri gönderilmesi. Ama bazı daireler, esasa girip dosyayı inceledikten sonra mahkemeye gönderilmesi görüşünde. Genel Kurul’dan, 2 yılın altındaki dosyaların tümünün bir kez daha mahkemelere gönderilmesi şeklinde kararın çıkabileceği belirtiliyor.
BAKANLIK: AF DEĞİL
Adalet Bakanlığı ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının af değil, usul hukuku müessesesi olduğunu bildirdi. Yapılan açıklamada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, öncelikli olarak kovuşturma evresinde mahkemece bir hüküm kurulmasını gerektirdiğine işaret edildi. Bu hükmün, kanundaki düzenlemeye göre hukuki bir sonuç doğurmadığı ifade edilerek, kurulan hükmün hukuki sonuç doğurup doğurmamasının belli bir süreye ve bazı ek şartlara bağlandığı vurgulandı.
YARSAV: ADETA GENEL AF
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise yapılan değişiklik için "Adeta bir genel af" yorumunu yaptı. Eminağaoğlu, bu gibi düzenlemelerle hukuksal durum hakkında sürekli yeni bir inceleme nedeni yaratıldığını belirtti ve "Bu durum da adli konularda belirsizliğe, adalet duygusunun sarsılmasına, yargı organlarının etkinliğinin azalmasına neden olmaktadır" dedi.
KAÇAK BİNA YAPANA DA
Yapı ruhsatı almadan veya ruhsata aykırı kaçak bina yapan kişilerden de 2 yılın altında kalan sanıkların cezalarına da örtülü af yolu açıldı. Seçime bir yıl kala yürürlüğe giren bu düzenlemelerin de AKP için ’seçim yatırımı’ olduğu iddiası da gündeme geldi.
YARGITAY GÖRÜŞECEK
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, uygulamanın nasıl yapılacağı konusunu görüşmesi bekleniyor. Yargıtay’ın ağırlıklı görüşü dosyaların esasına hiç girilmeyip, değerlendirilmek üzere mahkemesine geri gönderilmesi. Ama bazı daireler, esasa girip dosyayı inceledikten sonra mahkemeye gönderilmesi görüşünde. Genel Kurul’dan, 2 yılın altındaki dosyaların tümünün bir kez daha mahkemelere gönderilmesi şeklinde kararın çıkabileceği belirtiliyor.
BAKANLIK: AF DEĞİL
Adalet Bakanlığı ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının af değil, usul hukuku müessesesi olduğunu bildirdi. Yapılan açıklamada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, öncelikli olarak kovuşturma evresinde mahkemece bir hüküm kurulmasını gerektirdiğine işaret edildi. Bu hükmün, kanundaki düzenlemeye göre hukuki bir sonuç doğurmadığı ifade edilerek, kurulan hükmün hukuki sonuç doğurup doğurmamasının belli bir süreye ve bazı ek şartlara bağlandığı vurgulandı.
YARSAV: ADETA GENEL AF
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise yapılan değişiklik için "Adeta bir genel af" yorumunu yaptı. Eminağaoğlu, bu gibi düzenlemelerle hukuksal durum hakkında sürekli yeni bir inceleme nedeni yaratıldığını belirtti ve "Bu durum da adli konularda belirsizliğe, adalet duygusunun sarsılmasına, yargı organlarının etkinliğinin azalmasına neden olmaktadır" dedi.