Güncelleme Tarihi:
Komisyon, AK Parti ve MHP'li milletvekillerince verilen Anayasa değişikliği teklifi üzerindeki görüşmelerini 11 saatte tamamladı. Komisyon, teklifi 4 ret oyuna karşılık 17 oyla kabul etti.
Teklifle, Anayasa'nın, “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesinin son fıkrasına, “... ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi ekleniyor. Bu değişiklikle madde, “Devlet organları ve idari makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır” haline geliyor.
Anayasanın “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesine ise “Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir” şeklinde yeni bir fıkra ekleniyor.
Teklif, önümüzdeki hafta TBMM Genel Kurulunda ele alınacak. Teklifin görüşmeleri ve ilk tur oylaması 6 Şubat Çarşamba, ikinci tur oylaması ise 9 Şubat Cumartesi günü yapılacak.
KİM NAMUSLU KİM ŞEREFLİ GÖRECEĞİZ
Komisyon toplantısı öğlen verilen aranın ardından yine kavgalara sahne oldu. CHP'li Canan Arıtman, maddelerin görüşülmesine başlandığı sırada milletvekili yeminini hatırlatarak "Birazdan kim namuslu kim şerefli göreceğiz" diye konuşunca AKP'li ve MHP'lilerden tepki aldı. MHP'li Deniz Bölükbaşı "Cumhuriyet kadının profilini bu mu" diye tepki gösterdi. Bölükbaşı'nın ardından AKP'liler de sert tepki gösterdi.
“...HANGİ BOYUTA TAŞINDIĞINI BİRLİKTE GÖRDÜK”
AK Parti'li milletvekilleri, konuşmanın bilimsellik, Anayasa ve özgürlüklerle ilgisi olmadığını öne sürerek, “Yazıklar olsun” diye tepki gösterdi. CHP'li Serter de “Gerçekler budur” karşılığını verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat da düzenlemeyle laikliğin içinin boşaltıldığını savundu. “Anayasa, sizin oyuncağınız değil” diyen Özpolat, türban sorunun çözülmeyeceğini, yeni başlayacağını ileri sürdü.
CHP'li Özpolat, düzenlemede asıl sorumluluğun MHP'de olduğunu iddia ederek, “Seçim meydanlarında Başbakan'a ip atan Bahçeli, bu kez de türban attı” dedi.
“OTUR YERİNE, SEN KİMSİN?”
Komisyon Başkanı Burhan Kuzu, Özpolat'ın konuşmasından sonra, teklifin maddelerine geçilmesini oylattı ve maddelere geçildiğini ilan etti.
Bu duruma itiraz eden ve teklifin tümü üzerinde konuşmadığını ifade eden CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Komisyon Başkanı Kuzu'yu, “Sorumsuz ve ciddiyetsiz davranmakla” suçladı.
“Herkes konuşacak diye bir şey mi var?” diyen Kuzu'ya, CHP'li Kart da “Despot musun? Nasıl Başkansın?” diye karşılık verdi. Kuzu, “Otur yerine, sen kimsin” diye tepki gösterdi.
“VAY YAVRUM VAY”
Kart'ın Anayasa ve İçtüzüğün çiğnendiğini öne sürmesi üzerine de Kuzu, “Vay yavrum vay” diye karşılık verdi. Bu durum salonda gülüşmelere neden olurken, CHP'li Kart da “(Vay yavrum vay) diyerek, terbiyesizlik yapıyorsun” dedi.
Kuzu ise “Terbiyesiz sensin. Aynen iade ediyorum. Sen öyle davranırsan söylerim” diye karşılık verdi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlandığına ilişkin yeterlilik önergesi verilmeden, doğrudan oylama yapılmasını eleştirdi. Anadol, “Niyetinizin ne olduğunu, bu uygulama gösteriyor” diye konuştu.
Muhalefet milletvekillerinin itirazlarını dikkate almayan Kuzu, teklifin 1. maddesi üzerinde AK Parti İstanbul Milletvekili Ayşe Bahçekapılı'ya söz verdi.
Teklifin, Anayasa'nın 10. maddesinde değişiklik öngören 1. maddesi üzerinde açıklamalarda bulunan Bahçekapılı da konuşmasına, CHP Ordu Milletvekili Rahmi Güner'in, “Uyduruk Anayasa hocalarından ders almadık” diye laf atması üzerine tartışmalarla başladı. İtiraz edenlere, başı örtülü olan kadınların yaşadıkları duyguları hissedip hissetmediklerini soran Bahçekapılı, kendisine laf atan CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'a da “Sizin gibi olmaktansa başımı örterim” karşılığını verdi.
“DEFOLU DEMOKRASİ ÖNERİYORLAR”
“Türban sorununun, özgürlük sorunu” olduğunu savunan AK Parti'li Bahçekapılı, “Bazı arkadaşlar özgürlük sorunu olarak almıyorlar. Özgürlüğü, bazı duygularına, kişisel tanımlarına, niyet okumalarına feda etmek istiyorlar. Defolu demokrasi öneriyorlar. Çünkü şöyle düşünüyorlar: 'Bu yurtta özgürlükleri defolu hale getirelim, özgürlükleri kısıtlayalım ama burada, insanlar ölebilir, çeteler kurulabilir, Ergenekon destanları yazılabilir. Varsın yazılsın, özgürlükler kısıtlansın' Böyle bir noktadasınız” diye konuştu.
Bahçekapılı, Türkiye'nin korkulara ve öcülere mahkum edilemeyeceğini belirterek, “Burası korku cumhuriyeti değil. Bu ülke, büyük cesaretle kuruldu. Siz, aynı cesarete sahip olun. İnsanlara korku salmayın. Ben, Cumhuriyet'e güveniyorum, inanıyorum. Laikliği de koruduğuma inanıyorum ama sizin gibi düşünenler, saçma sapan korkularla bu ülkenin değerlerini esir ve feda ediyorsunuz” dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı, AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül de düzenlemenin, kamu hizmetlerinden yararlanmadaki ayrımcılığı gidereceğini söyledi.
ÇİÇEK: KİMSEYLE BİLEK GÜREŞİNE GİRMEM
Komisyon toplantısına Hükümet adına katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, türbanla ilgili düzenlemelerin laikliğe karşı olduğu gerekçesiyle karşı çıkan muhalefete “Bunun üzerinden siyaset yapmayalım ama çözümü birlikte üretelim. Bu bir bilek güreşi değil, kimseyle bilek güreşine girmem” diye seslendi. Çiçek, kendisinin bir cumhuriyet çocuğu olduğunu, laik demokratik cumhuriyet karşıtı hiçbir düzenlemeye imza atmayacağını kaydetti.
Çiçek, “Tartışılan konu rejimin sınanacağı bir konu değil. Hukuk devletinde niyetler üzerinde değerlendirme yapılmaz. Demokratik sistemde hiç kimse kendi fikrini başkasına onaylatmak durumunda değil. Anayasa değişikliği teklifinin, anayasanın 2’nci maddesini ihlal ettiği söyleniyor, hayır, bin defa hayır. Biz 10 ve 42. maddede değişiklik yapıyoruz. Konuya temel hak ve özgürlükler açısından bakıyoruz. Bunun dışındaki yorumlar, teklifin altına imza koyanları bağlamaz” diye konuştu.
BU İŞİN KANTARI YOK
Türban sorununun çözümü konusunda iyi niyetle yaklaşmakta fayda olduğunu belirten Bakan Çiçek, “Eğer bu teklif yanlışsa, getirdiğiniz çözüm ne?” diye sordu. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eski Dışişleri Bakanlarından İsmail Cem, eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’in türban konusunda geçmişte yaptığı açıklamaları hatırlatan Çiçek, şunları söyledi:
“Herkes konuşmuş, bunu konuşmayan hiçbir parti yok, bunların laiklikten rejimden, sadakatinden şüphe mi edeceğiz? İlk üç maddeyle ilgili hiç kimsenin kaygısı olmasın. Yolda iki hanım gidiyor, biri örtülü diğerinin başı açık. Nasıl sadakatini ölçeceğiz. Kantarı mı var? Bu konuda toplum travmalar yaşadı. Yaşamaya da devam ediyor. Bu çözümü biz bulmalıyız.”
“SİYASİ SİMGE OLARAK KULLANAN DA KULLANMAYAN DA ORTAYA ÇIKSIN”
Türban sorununu zamanın çözmediğini ve en temel insan hakkının insafa bırakılamayacağını ifade eden Cemil Çiçek, çene altı bağlama tartışmalarına da değinerek “Anadolu’da annemizin, teyzemizin örttüğü gibi örtsün. Madem türban siyasi simge, kim siyasi simge olarak kullanıyor kim kullanmıyor ortaya çıksın” dedi.
"LAİKLİK TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL"
CHP’li milletvekillerine “arayış içindeyiz, çözüme yönelik varsa önergeniz getirin konuşalım. Buradan bağlanması yanlış diyorsanız, nasıl istiyorsanız onu söyleyin” diyen Çiçek, laikliğin demokrasinin vazgeçilmez parçası olduğunu ancak tek başına yeterli olmadığını söyledi. Laikliğin insan haklarından soyutlanamayacağını ifade eden Çiçek, ”Bu ülkede demokratik laik cumhuriyete sadık olanlar başı açık, tersi olanlar başı örtülü gibi bakmak yanlış. Türkiye’de bu kutuplaşmalarla yan yana oturan insanlar birbirinden şüphe eder hale geldi” diye konuştu.
AÇIKCA HERKES TÜRBAN TAKSIN YAZIN
DSP'li Tayfun İçli, AKP ve MHP'lileri Anayasa suçu işlemekle itham ederek "Yüreğiniz yetiyorsa Anayasa'ya herkes türban takacak yazın" diye konuştu.
CHP bir önerge vererek yapılan bu düzenlemenin Anayasa'nın değiştirlmesi teklif bile edilemeycek maddelerinden biri olan laik ilkesini düzenleyen 2. Madde'ye aykırı olduğunu belirterek iptal edilmesini talep etti.
GENÇ YİNE POLEMİK YARATTI
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç ile Komisyon Başkanı Kuzu arasında da tartışma yaşandı. Genç ilk olarak, Kuzu’nun toplantının açılışında “Sayın Komisyon üyeleri ve siyasi partilerimizin değerli temsilcileri” sözüne itiraz ederek “Bağımsız milletvekilleri demediniz” dedi. Kuzu “Tamam haklısınız, altını çizelim” diyerek karşılık verirken Genç de “Altını çizin de bir daha aynı hatayı yapmayın” dedi. Genç’le Kuzu arasında, toplantı salonu nedeniyle de tartışma yaşandı. Ayakta kalan komisyon üyesi bazı milletvekilleri, “Komisyon üyesi olmayanların masadan kaldırılması”na yönelik sözlerine Kuzu da destek verince Kamer Genç itiraz etti. Kuzu’ya “Zamanında niye önlem almadınız, beni kaldıramazsınız” diyen Genç, yanında oturan AKP Manisa Milletvekili İsmail Bilen’le de atıştı. Bilen “Ben komisyon üyesiyim” derken Genç de “Ben de milletvekiliyim” diye karşılık verdi.
'HEDEFİMİZ KAMU' DİYEN ÜYE GELMEDİ
'Hedefimiz türbanı kamuda da serbest bırakmak' diyen AKP'li vekil Hüsnü Tuna, toplantıya katılmadı.
Teklif sahiplerinden MHP'li Faruk Bal söz alarak yasanın gerekçesini anlattı. Bal'ın "Anadolu insanının bağladığı şekilde olacaktır" sözleri dikkat çekti.
KURU ÜZÜM MOLASI
Manisa milletvekili İsmail Bilen'in getirdiği kuru üzüm komisyon üyelerine dağıtıldı. Kuru üzüm arasından sonra toplantıya devam edildi.
YER KAVGASI
TBMM Anayasa Komisyonu, AK Parti ve MHP'li 348 milletvekilinin imzasıyla Meclis Başkanlığına sunulan ve Anayasa'nın, “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. ve “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddelerinde değişiklik içeren teklifi görüşmek üzere toplandı.
Komisyon üyesi olmayan bazı milletvekilleri katıldığı için toplantı yetersiz kaldı. CHP'li üyeler, toplantının daha geniş olan Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılmasını önerdi. Ancak TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, öneriyi reddetti. Kuzu, üye olmayanların üyelere yer vermesini istedi. Bunun üzerine kısa süreli bir tartışma yaşandı.
Toplantıya BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, İzmir Milletvekili Canan Arıtman, İstanbul Milletvekili Necla Arat, Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli de katıldı.