Toygun ATİLLA / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2008 00:00
İstanbul Polisi’nin 2001’de yaptığı bir baskında, gazeteci Tuncay Güney gözaltına alındı, bürosu ve evinde binlerce sayfalık belge bulundu. Bu belgelerde, Ergenekon oluşumu, 29 Ekim 1999 tarihli ’Analiz, Yeniden Yapılanma, Yönetim ve Geliştirme Projesi’ başlığı altında anlatılıyordu; hem de Küçük ve Hoştan’ın ’yerine’ kadar.
ERGENEKON ile ilgili ilk belgeler, 2001 yılında düzenlenen bir baskında, gazeteci Tuncay Güney’in bürosunda ’tesadüfen’ ele geçirildi. Umut Bağbek ve Süleyman Gürleyen isimli iki kişi, kendisini JİTEM elemanı olarak tanıtan Güney tarafından dolandırıldıkları iddiasıyla şikayette bulundu. Bunun üzerine, o dönem başında Adil Serdar Saçan’ın bulunduğu Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, savcılık kararıyla Güney’in Taksim’deki bürosuna operasyon düzenledi. Baskında, çok sayıda evrak, kimlik, ayrıca Güney’in bilgisayarında da, ’Ergenekon’ denilen yapıya dair somut bilgiler bulundu. 24 sayfadan oluşan, ’Analiz, Yeniden Yapılanma, Yönetim ve Geliştirme Projesi’ başlığı taşıyan belgenin üzerinde, İstanbul, 29 Ekim 1999 tarihi vardı. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün pozisyonundan, Sami Hoştan’ın yapıdaki yerine kadar bilgiler de bu dökümanın içindeydi.
DOSYA ANİDEN KAPANDI Şubeye alınan Tuncay Güney ile yapılan üç saatlik görüşme, kameraya kaydedildi. Güney, söylediklerini yazılı ifadesine geçirmeyecekti. Gözaltına alınan Güney, Adem Taşdemir, Gükhan Kasap ile geçen hafta Ergenekon operasyonunda da gözaltına alınan Ümit Oğuztan’a, ’cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak’ suçlamasıyla dava açılıyordu. Polis, dosya üzerine çalışmaya başladı. Ancak bir süre sonra doysa kapandı.
DEPODAKİ BOMBA BELGELER İstanbul Polisi’nin 2004 yılının Ocak ayında düzenlediği bir başka baskında, ’ikinci şaşırtıcı tesadüf’ yaşandı. ’Bomba imal ediliyor’ ihbarı üzerine, Gaziosmanpaşa’da bir depoya baskın düzenlendi. Bomba değil ama, bomba gibi evraklara ulaşıldı. Depoyu, polislik mesleğinden ihraç edilen, Organize Suçlarla Mücadele Şube eski Müdürü Adil Serdar Saçan’ın tuttuğu belirlendi. Depoda, gizli belgeler, operasyon görüntülerini içeren bilgisayar diskleri, sahte pasaportlar ele geçirildi. Belgeler arasında, gözaltındayken Güney’le yapılan üç saatlik mülakatın görüntü kayıtları da mevcuttu. Ergenekon belgesi de dosyalanmış belgeler arasındaydı. Saçan hakkında belgeler ve sahte pasaportla ilgili Fatih Cumhuriyet Savcılığı’nda dava açıldı.
SAÇAN İFADE VEREBİLİR Kanada’ya yerleştiğinden beri
haber alınamayan Tuncay Güney’in, zaman zaman ’instituteus.com’ adlı internet sitesinde yazılar yazdığı belirtilirken, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz’ün, Organize Suçlarla Mücadele Şube eski Müdürü Saçan’dan tanık veya sanık sıfatıyla ifade alabileceği kaydedildi. Savcı Öz’ün, Saçan’a, 2001’de Tuncay Güney’in bürosunda ele geçirilen belgeler sonrası Ergenekon soruşturmasının neden yapılamadığı ve bu dosyaları neden kişisel arşivine sakladığının sorulacağı sanılıyor.
Küçük: Güney güven vermediOPERASYON kapsamında tutuklanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, verdiği ifadede Tuncay Güney için şunları söylemişti: "Tuncay Güney olarak tanıdığım ve benim aleyhimde beyanları olan kişiyi sordum. Bir akrabasından Amerika’da kullandığı telefonunu aldım. Bu telefonu birkaç kez aradım. Cevap veren olmadığı gibi telefonum da çalmadı. En son ulaştığım bilgilere göre Kanada’da bulunuyormuş. Kendisiyle devlet kurumları karşısında yüzleşmek isterim. Tuncay Güney bir iki aylık sürelerle beni ziyarete gelmiş ve sırnaşıkça hareketlerle kendisini bana sevdirmeye çalışmış ve bende mesleki tecrübem gereği güvenilirlik uyandırmayan bir gazeteciydi. Bana her ne kadar belli bilgiler getireceğini söylediyse de ondan birşey istemedim. Bu şahsın beni bu kadar ağır şekilde töhmet altında bırakacak beyanlarını şaşkınlıkla okudum. Bu şahısla toplamda 15 kez görüşmüşümdür."
Saçan: Somut delil yok diye kapattılarİSTANBUL Organize Suçlar Şube eski Müdürü Adil Serdar Saçan, şunları söyledi: "Ergenekon yapılanması yla ilgili soruşturmayı, biz altından kalkamadığımız için İstihbarat Şube’yle görüştük. DGM’den yapılanmanın takip edilmesi için izin aldık. İstihbarat Şube 1 yıl bunları takip etti ama suça yönelik somut bir delil elde edilemediği gerekçesiyle soruşturmayı bitirdiler. Dosya kapandı. Sonra ne oldu bilmiyorum."