"Kimsin sen, otur oturduğun yerde"

Güncelleme Tarihi:

Kimsin sen, otur oturduğun yerde
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2008 14:472dk okuma

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da partisinin Ümraniye, Beykoz ve Kadıköy kadın kolları kongrelerine katıldı.

Haberin Devamı

"Kimse siyasi partileri baskı altına almasın" diyen Erdoğan, en büyük hedeflerinin Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak olduğunu söyledi. Erdoğan şöyle devam etti:

"Bir rektör çıkıyor darbe çağrısı yapıyor. Kimsin sen...? Otur oturduğun yerde. Orduya  akıl verme, ordu ne yapacağını senden çok daha iyi bilir."

Erdoğan kimsenin kendisini yasama ve yürütmenin üzerinde görmemesini isteyerek şunları söyledi:

"Şimdi bazı köşe yazarları AKP'nin şımardığını yazıyor. Biz AKP olarak, almış olduğumuz yüzde 47'lik oyun sorumluluğu üzerinden ilerliyoruz. Bunda sorun yok. Herkesin içi rahat olsun.

Dış ülkelerde, özgürlükler noktalarında insanlıklar neleri yakaladıysa benim ülkemde bunları yakalamalı ve yaşamalıdır. Bunun için çalışıyoruz."

Haberin Devamı

         Göreve geldiklerinde Türkiye'nin 180 ülke arasında 26. sırada olduğunu,  5 yıllık sürede 17. sıraya yükseldiğini belirterek, 2002 yılında Türkiye  ekonomisinin Avrupa ülkeleri içerisinde 12. büyük ekonomiye sahip  olduğunu bildirdi.

         Erdoğan, “Bugün hamdolsun 6. büyük ekonomi durumuna geldik. Biz göreve  gelmeden Türkiye'ye giren küresel sermaye 1 milyar dolardı ama şimdi  2006 yılında 20 milyar dolar oldu. 2007 yılında yine 20 milyar dolar.  Fazlası var, eksiği yok...” dedi.

         Türkiye'nin, bütçe açığının Gayrı Safi Milli Hasıla'ya oranı bakımından  AB ülkeleri açısından en kötü durumda iken, bugün bütçe fazlası veren 9.  ülke durumuna geldiğini anlatan Erdoğan, göreve geldiklerinde 181 milyar  dolar olan Milli Gelir'e 5 yılda 308 milyar dolar ilave ettiklerini,  yine 5 yılda Türkiye ihracatına 100 milyar dolar ilave ettiklerini dile  getirdi.
       �
         “ONLARIN İŞİ GÜCE BAŞÖRTÜSÜ”
       �
         Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “medyanın bunları yazmadığını” ifade  ederek, sözlerine şöyle devam etti:

         “Onların işi gücü başörtüsü; şu, bu... Türkiye nereden nereye geldi,  bunu yazsana kardeşim. Bu ülkede, milletin kılığıyla kıyafetiyle  kimsenin uğraşma hakkı yok. Olmamalı... Bu, insanların, vatandaşların  bireysel tercihidir. Bırak, bireysel tercihi olarak nasıl giyiniyorsa  öyle giyinsin. Sen ne karışıyorsun buna. Bu 'din ve vicdan özgürlüğü'ne  girmezmiş. Ne özgürlüğüne girer? Bizim önümüze ikide bir Anayasa'yı  çıkartmasınlar. En az onlar kadar Anayasayı biz de biliriz.

         Bu ülkede eğer kuvvetler ayrılığı varsa, bu ülkede yasama, yürütme, ve  yargı erki birbirine müdahale etmeyecekse, herkes yerini, konumunu gayet  iyi bilmeli. Kimse yasama, yürütme organının üstünde kendini göremez,  bulamaz. Özellikle de kimse ihsası reyde bulunamaz. Yargı makamı ihsası  rey makamı değildir. Onlar da görevini, Anayasanın tayin ettiği şartlar  içerisinde yapmaya mecburdur. Demokratik hayatın temel unsurları olan  siyasi partileri, baskı altına almaya kimse gayret etmesin.

         Bizim gayemiz, Atatürk'ün ifade ettiği, muasır medeniyet seviyesine  Türkiye'yi çıkarmak.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!