Güncelleme Tarihi:
Urlu usturuplu olmak lazım
her yerde, her zaman, her şey konuşulmaz anladım
güzel görünsün diye kelimelere tangalar giydirmek olmaz yani
peygamber donu her kelimeye uyar
standarttır
ben bunları yeni kavradım
Yaşadığınız şehirde, okuduğunuz okulda, çalıştığınız işyerinde bu donlar ten renginize göre biçilmiştir zaten. Forma uygulamasına yakındır fakat aynı değildir. Çünkü rengi seçmek size kalmıştır.
Mesela insanların karnı açken “vatan, millet, Sakarya” üçlüsünü aynı cümlede kullanmanız rüzgar etkisi yapabilir
ve eğer kelimeleriniz çiçekli peygamber donunu giymeyi unuttuysa…
***
ya da eğer arkanızı yaslayabileceğiniz küçük bir kaya parçanız dahi yoksa şikayetle dokunmuş kumaşlardan elbiseler giymeyeceksiniz
üşürsünüz…
o elbisenin üzerine bir pelerin atmak lazım
***
Hükümetçe açıklanan müjdeleri, ertesi gün hayata geçirmeye kalkıp kafesi açılmış kuşlar gibi uçuşup durmayacaksınız, ötüşüp ses çıkarmayacaksınız
Uçuşurken kafanız, ötüşürken diliniz gider
Mesela ev sahibinize kafa tutmayacaksınız
“Enflasyon oranları, kira, orantı” gibi kelimeleri bağlaçlar ve eklerle birleştirdikten sonra ev sahibinize posta koymayacaksınız
Ya da elektirik kesintisinden dolayı bozulan elektirikli ev aletleriniz için dava açmaya kalkışmayacaksınız, “müjde verildi ama” diye
Mahkeme masrafları için birikmişiniz ve tanıdığınız avukat yoksa tabi…
Eli boş dönüşte, içeriye girişe yediğiniz tekmeyi bir de avukat ve mahkeme masrafı ile 12’ye ayarlamak istemiyorsanız yani
***
Vesselam duyduğunuz her şeye inanmayacaksınız
İnansanız da inanmış gibi yaşamayacaksınız
İnanmasanız da inanmadığınızı çaktırmayacaksınız
Ve en önemlisi
Susacaksanız
Kelimeleriniz çıplaksa hele…
***
Bu cümleler birer yaşam ve gözlem deneyimidir
içi havadır
ama hacmi vardır
anlamı yoktur
ama gerçekliği vardır…