İmajla ilgili nasıl çalışmalarınız olacak?Kurumsal kimliğimiz yeniden yapılandıracağız. Ancak atacağımız en önemli adım partinin yönetimiyle ilgili olacak. Bundan sonra lider odaklı bir parti olmayacağız. Tabanımızın yarattığı bir yönetim kadrosu yönetecekYeni bir lider olarak önünüzde zorlu bir sınav var. Eğer erken seçim kararı alınmazsa yaklaşık bir yıl sonra yerel seçimler yapılacak. Yerel seçimlere nasıl hazırlanacaksınız?Yerel yönetime bakışım değişecek. Daha önce partimiz merkez siyasete odaklıydı. Yani daha çok hükümet olmaya yönelik adımlar atıyorduk. Motivasyonumuz bu yöndeydi. Şimdi ise yine iktidar hedefinden uzaklaşmadan yerel yönetimlere yönelik bir hamleler yapacağız. Biz yerel yönetim tecrübesi olan bir partiyiz. Bunu daha etkili bir hale getireceğiz.‘Çiller’in veliahdı’ tanımlaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayrıca partiniz Süleyman Demirel ve Tansu Çiller gibi güçlü figürlerle bütünleşmiş bir geleneğe sahip. Siz nasıl bir lider figürü olacaksınız?Öncelikle Kırat artık, lider değil kadro odaklı bir parti olacak. Sayın Çiller’e gelince. Kendisi DYP'nin en uzun genel başkanlığını yapmış liderimizdir.Son kongremizin öncesinde ve sonrasında partimize destek verdi ve çok önemli bir noktada duruşunu sergiledi. Geçmiş dönemlerde yani Sayın Çiller’in görevde olduğu dönemde beraber çalıştık.Böyle olumlu bir değerlendirmede bulunulması benim için çok önemli. Son dönemde sağ ve sol arasındaki fark ortadan kalkmaya başladı. Yani en azından kendilerini öyle tanımlayan partiler arasında. İlhan Kesici CHP’ye gitti, Ertuğrul Günay AKP’ye geçti. Sağın geldiği son noktayı nasıl görüyorsunuz ve partinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Partimizin nerede olduğunu tam anlatamıyorsak bu bizim duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyamadığımızdan kaynaklanmaktadır.Temel meselelerle ilgili duruşumuzu netleştirirsek, Türkiye’nin önemli meselelerinde kendimizi cesaretle ortaya koyabilirsek. Siyasal duruşumuzu diğer partilere öykünerek değil, zeminimize öykünerek yaparsak sağdaki yerimiz daha da netleşecek. Böylece Kırat, hem AKP’yi hem de CHP’yi kendisinden uzaklaştıracak böylece de kendisine yer açmış olacak.Özellikle AKP bizim siyasal tabanımıza oynayarak alanımızı daralttı. Biz bunu geri alacağız. Türkiye temel meselelerine yönelik cesaretli duruştun bahsetmişken terör ve Güneydoğu sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bizim yapacağımız siyaset, içimizden yani tabanımızdan gelecek. Partinin genel eğiliminin dışında halkın talebinin dışında bir hareket tarzımız olamayacak.Türkiye'yi yönetebilir hale getirmek istiyoruz. Geçmişle kavga etmeden, tecrübelerden yararlanarak hem yenileneceğiz hem de tabanımızla bütünleşeceğiz.Sabah kalkıp milletin başını derde sokacak hareketlerden uzak duracak. Ancak tabanla da bütünleşen bir yapı içine gireceğiz. Böylece halkla bütünleşeceğiz. Terör sorununun çözümünde de böyle hareket edeceğiz. Ekonomide de.Selefinizin “Düz ovada siyaset yapsınlar” çağrısına en çok tepki gösterenlerden biriydiniz?Terör, bitirilmelidir. Türkiye’nin başını bu beladan kurtarmalıyız. Gücünü nasıl aldığı bellidir. Lojistiği, finansmanı bölgede nasıl konuşlandığı bellidir. Bunların ortadan kaldırılması gerekir.Uzun yıllardır bu belayla uğraşıyoruz. Ayrıca terörün en çok güç kaybettiği dönemin bizim iktidarımıza geldiği de bellidir. Üzerine yine şiddetle gidilmeli. Ama aynı zamanda bölgeye yönelik ekonomik ve sosyal çözümler getirilmeli. Bölge gelişmişliği açısından Batı standartlarına getirilmesi için samimi ve içten somut projeler ortaya konması lazım. Terörle uğraşırken diğer taraftan kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi ve bu toprakların hepimiz için büyük değer ifade ettiğini ortaya koyacak ciddi bir yaklaşım ortaya konulmalı.Askeri çözüme gelince terör nerede ise asker onu yerine getirmiştir getiriyor, getirecektir… Taban sizden ne bekliyor? Kırat nasıl görmek istiyorlarKırat'ın tekrar şahlanmasını ve yönetime gelmesini istiyorlar. Toplumun çeşitli katmanlarına yönelik özellikle kadınlara ve gençlere, kentlere ve köylere yönelik bir siyaset anlayışı bekliyorlar.Türkiye'nin daha demokratikleşmesi için adım bekliyorlar. Ayrıca parti içi demokrasinin de sağlanmasını istiyorlar.AKP, CHP ve DTP’den oluşan yeni Meclis tablosunu nasıl görüyorsunuz? Bugün böyle bir tablo karşı karşıyaysak bunun tek sebebi biziz yani Kırat'ın zayıflığı. Eğer biz güçlü olsaydık daha değişik bir yapı içinde olacaktı. DP olarak Türkiye’nin kalkınmasını demokratik ve bireysel refahı, toplumsal kardeşliği hedefliyoruz. Parti olarak bu başlıklara her noktada önemli katkılarımız oldu. Meclis’te olmamamız önemli bir eksikliktir. Halk diliyle uyumlu bir parti olduğumuz için bugünkü iktidarı daha fazla doğruya sevk etmek, daha iyiye yöneltmek ve eksikliklerini de ortaya koymak gibi faydalarımız olurdu. Son soru, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili. Geçen dönem partinin liderlik koltuğunda oturuyor olsaydınız 27 Nisan’da başlayan Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Meclis’e girer miydiniz, Yoksa siz de Sayın Ağar gibi dışında kalmayı mı seçerdiniz? Cumhurbaşkanlığı seçimi, partinin birleşmesi, seçim süreci de tam anlamıyla iyi yönetilemedi.Şahsi kanaatim şudur, eğer demokrasiden yana isek ona göre davranmalıyız. Ayrıca rakibinizin hep kullandığı bir siyaset alanını onun lehine güçlendirmemeniz gerekir. Bu sadece ona katma değer kazandırır.Şahsen ben Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı gün Meclis Genel Kurul salonuna girerdim.Ama doğrusu şudur: Hemen tabanla iletişime geçip bir yoklama yapılmalıydı. Sonra akil adamlar bir araya gelmeli ve bütünlük içinde karar verilmeliydi. Bu tür kararlar liderlerin şahsi kanaatlerine bırakılmamalı. Ancak şunu da belirtmeliyim, eğer ben girmeyi savunurken partim tabanımdan ve yönetiminden girmeyelim kararı çıksaydı o zaman partinin kararına uyardım.","author": {"@type": "Thing", "name": "hurriyet.com.tr"},"publisher": {"@type": "Organization","name":"hurriyet.com.tr","logo": {"@type": "ImageObject","url": "https://image.hurimg.com/i/hurriyet/100/0x0/590c24950f25442978242248.jpg","width": 230,"height": 60}}}
Güncelleme Tarihi:
PARTİYİ TAVAN DEĞİL TABAN YÖNETECEK |
Türkiye’nin 52 vilayetine yaptığım gezilerde kurumsal kimlikle ilgili sıkıntılar olduğuna dair tepkiler aldım. Çok çeşitli eleştiriler var. Kırat’ın yönünden başlayıp birçok başlığa kadar uzanıyor. Bütün bu eğilimleri ve teklifleri gözden geçireceğiz.
Ayrıca parti tabanlarının birleşmesiyle ilgili bazı eğilimler var. Ayrıca partinin tekrar yapılanmasına yönelik talepler var.�Bu süreçte birleşmeyi yeniden gerçekleştireceğiz
İmajla ilgili nasıl çalışmalarınız olacak?
Kurumsal kimliğimiz yeniden yapılandıracağız. Ancak atacağımız en önemli adım partinin yönetimiyle ilgili olacak. Bundan sonra lider odaklı bir parti olmayacağız. Tabanımızın yarattığı bir yönetim kadrosu yönetecek
Yeni bir lider olarak önünüzde zorlu bir sınav var. Eğer erken seçim kararı alınmazsa yaklaşık bir yıl sonra yerel seçimler yapılacak. Yerel seçimlere nasıl hazırlanacaksınız?
Yerel yönetime bakışım değişecek. Daha önce partimiz merkez siyasete odaklıydı. Yani daha çok hükümet olmaya yönelik adımlar atıyorduk. Motivasyonumuz bu yöndeydi.
Şimdi ise yine iktidar hedefinden uzaklaşmadan yerel yönetimlere yönelik bir hamleler yapacağız. Biz yerel yönetim tecrübesi olan bir partiyiz. Bunu daha etkili bir hale getireceğiz.
‘Çiller’in veliahdı’ tanımlaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayrıca partiniz Süleyman Demirel ve Tansu Çiller gibi güçlü figürlerle bütünleşmiş bir geleneğe sahip. Siz nasıl bir lider figürü olacaksınız?
Öncelikle Kırat artık, lider değil kadro odaklı bir parti olacak.
Sayın Çiller’e gelince. Kendisi DYP'nin en uzun genel başkanlığını yapmış liderimizdir.
Son kongremizin öncesinde ve sonrasında partimize destek verdi ve çok önemli bir noktada duruşunu sergiledi.
Geçmiş dönemlerde yani Sayın Çiller’in görevde olduğu dönemde beraber çalıştık.
Böyle olumlu bir değerlendirmede bulunulması benim için çok önemli.
Son dönemde sağ ve sol arasındaki fark ortadan kalkmaya başladı. Yani en azından kendilerini öyle tanımlayan partiler arasında. İlhan Kesici CHP’ye gitti, Ertuğrul Günay AKP’ye geçti. Sağın geldiği son noktayı nasıl görüyorsunuz ve partinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?
Partimizin nerede olduğunu tam anlatamıyorsak bu bizim duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyamadığımızdan kaynaklanmaktadır.Temel meselelerle ilgili duruşumuzu netleştirirsek, Türkiye’nin önemli meselelerinde kendimizi cesaretle ortaya koyabilirsek. Siyasal duruşumuzu diğer partilere öykünerek değil, zeminimize öykünerek yaparsak sağdaki yerimiz daha da netleşecek.
Böylece Kırat, hem AKP’yi hem de CHP’yi kendisinden uzaklaştıracak böylece de kendisine yer açmış olacak.
Özellikle AKP bizim siyasal tabanımıza oynayarak alanımızı daralttı. Biz bunu geri alacağız.
Türkiye temel meselelerine yönelik cesaretli duruştun bahsetmişken terör ve Güneydoğu sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bizim yapacağımız siyaset, içimizden yani tabanımızdan gelecek. Partinin genel eğiliminin dışında halkın talebinin dışında bir hareket tarzımız olamayacak.
Türkiye'yi yönetebilir hale getirmek istiyoruz. Geçmişle kavga etmeden, tecrübelerden yararlanarak hem yenileneceğiz hem de tabanımızla bütünleşeceğiz.
Sabah kalkıp milletin başını derde sokacak hareketlerden uzak duracak. Ancak tabanla da
bütünleşen bir yapı içine gireceğiz.
Böylece halkla bütünleşeceğiz. Terör sorununun çözümünde de böyle hareket edeceğiz. Ekonomide de.
Selefinizin “Düz ovada siyaset yapsınlar” çağrısına en çok tepki gösterenlerden biriydiniz?
Terör, bitirilmelidir. Türkiye’nin başını bu beladan kurtarmalıyız. Gücünü nasıl aldığı bellidir. Lojistiği, finansmanı bölgede nasıl konuşlandığı bellidir. Bunların ortadan kaldırılması gerekir.
Uzun yıllardır bu belayla uğraşıyoruz. Ayrıca terörün en çok güç kaybettiği dönemin bizim iktidarımıza geldiği de bellidir. Üzerine yine şiddetle gidilmeli. Ama aynı zamanda bölgeye yönelik ekonomik ve sosyal çözümler getirilmeli. Bölge gelişmişliği açısından Batı standartlarına getirilmesi için samimi ve içten somut projeler ortaya konması lazım.
Terörle uğraşırken diğer taraftan kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi ve bu toprakların
hepimiz için büyük değer ifade ettiğini ortaya koyacak ciddi bir yaklaşım ortaya konulmalı.
Askeri çözüme gelince terör nerede ise asker onu yerine getirmiştir getiriyor, getirecektir…
Taban sizden ne bekliyor? Kırat nasıl görmek istiyorlar
Kırat'ın tekrar şahlanmasını ve yönetime gelmesini istiyorlar. Toplumun çeşitli katmanlarına yönelik özellikle kadınlara ve gençlere, kentlere ve köylere yönelik bir siyaset anlayışı bekliyorlar.
Türkiye'nin daha demokratikleşmesi için adım bekliyorlar. Ayrıca parti içi demokrasinin de sağlanmasını istiyorlar.
AKP, CHP ve DTP’den oluşan yeni Meclis tablosunu nasıl görüyorsunuz?
Bugün böyle bir tablo karşı karşıyaysak bunun tek sebebi biziz yani Kırat'ın zayıflığı. Eğer biz güçlü olsaydık daha değişik bir yapı içinde olacaktı. DP olarak Türkiye’nin kalkınmasını demokratik ve bireysel refahı, toplumsal kardeşliği hedefliyoruz. Parti olarak bu başlıklara her noktada önemli katkılarımız oldu. Meclis’te olmamamız önemli bir eksikliktir. Halk diliyle uyumlu bir parti olduğumuz için bugünkü iktidarı daha fazla doğruya sevk etmek, daha iyiye yöneltmek ve eksikliklerini de ortaya koymak gibi faydalarımız olurdu.
Son soru, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili. Geçen dönem partinin liderlik koltuğunda oturuyor olsaydınız 27 Nisan’da başlayan Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Meclis’e girer miydiniz, Yoksa siz de Sayın Ağar gibi dışında kalmayı mı seçerdiniz?
Cumhurbaşkanlığı seçimi, partinin birleşmesi, seçim süreci de tam anlamıyla iyi yönetilemedi.
Şahsi kanaatim şudur, eğer demokrasiden yana isek ona göre davranmalıyız.
Ayrıca rakibinizin hep kullandığı bir siyaset alanını onun lehine güçlendirmemeniz gerekir. Bu sadece ona katma değer kazandırır.
Şahsen ben Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağı gün Meclis Genel Kurul salonuna girerdim.
Ama doğrusu şudur: Hemen tabanla iletişime geçip bir yoklama yapılmalıydı. Sonra akil adamlar bir araya gelmeli ve bütünlük içinde karar verilmeliydi.
Bu tür kararlar liderlerin şahsi kanaatlerine bırakılmamalı.
Ancak şunu da belirtmeliyim, eğer ben girmeyi savunurken partim tabanımdan ve yönetiminden girmeyelim kararı çıksaydı o zaman partinin kararına uyardım.