221. kovboy

Kovboy kasabanın en büyük restoranı önünde bir şeyler yiyip içmek için durdu. Ancak kasaba halkının gelen yabancıların her zaman bir şeylerini çalmak gibi kötü bir alışkanlıklarını olduğunu bilmiyordu.Yemeğini bitirdikten sonra dışarı çıkmasıyla içeri girmesi bir oldu. Silahını havaya doğrulttu ve ateş etti
“atımı kim çaldı,çabuk çıksın ortaya”
kimseden bir yanıt gelmedi
bu kez kovboy
“pekala, bir bira daha içeceğim, bitirdiğimde atım dışarıda değilse Teksas’ta yaptığımı yaparım
anladınız mı?”
kimi mırıldanmalar oldu. Kovboy birasını bitirdi, dışarı çıktı. Atı yerinde duruyordu. Restorandan çıkan bir adam kovboyun yanına yaklaştı
“dostum söyler misin Teksas’ta ne olmuştu?”
“yürümek zorunda kalmıştım”
***
Bu fıkrayı okuyunca nedendir bilmiyorum gözümün önünden şu kelimeler geçmeye başladı:
Türkiye, pkk, af, 221, şehitler, terör kurbanı masumlar…
***
Arada küçük farklar olsa da Türkiye bu kovboya,yasalarımız ise onun tehdit görünümlü anılarına benzemeye başlamadı mı son günlerde?
***
Bizim de atımızı çalıp duruyorlar
Biz de önce bir esip gürlüyoruz
Sonra…
İşte bizim hikayemizin farkı  buradan sonra ortaya çıkıyor
Biz atı çalanlara atı hediye ediyoruz.
Hatta onunla da yetinmiyor at da yorulmasın siz de buyurun sırtımıza diyoruz…
***
Bir 221 tadilatı söylentileridir almış başını gidiyor.
amaç dağdakileri indirmekmiş
Ama öylesine büyük ve can acıtıcı iyileştirmeler yapılmaya çalışılıyor ki
dağa teşvik edercesine bir patika açılmakla kalınmıyor
haksızlıklara kurban giden bir ordu gözünüzün önüne diziliyor
221.maddede ameliyat yapılmadan da dağdakileri bağa indirmek mümkünken
biz yok ille hediye edeceğiz atı diyoruz
***
Hatta İmralı’ya uzanabilecek tehlikeli bir tüneli çakıyla felan değil kazma kürek ile oymaya başlıyoruz söylemlerle
***
Şimdi benim anlamadığım bir husus var
Dağdakilere diyoruz ki
“inin aşağı!burada iş var,para var,ev var,estetik operasyonlar var…siz  hele bir inin daha neler neler var”
Aşağıdakilere de diyoruz ki
“işsizlik var,parasızlık var,borç var,açlık var,evsizlik var,…siz daha durun daha neler  neler var”
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi işte tam burada devreye giriyor ve diyor ki
“ey insan bu yol Kandile gider,oraya çık sonra geri in işte o zaman karnın doyar”
Çünkü Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi der ki önce fiziksel ihtiyaçlar sonra düşünsel ve sosyal ihtiyaçlar…
Yani açlıktan kurtuluşu  suçun ince dalının ucuna asıp al hadi diyoruz
***
Buyurun buradan yakın…
***
Peki askerden döndükten sonra işsiz gezmek zorunda kalan gençlerimizin günahı ne?
Karşı tarafta olmamak mı?
Daha dün kendisine kurşun sıkan insana bu imkanları-sebebi her ne olursa olsun-tanıyan bir devleti canı pahasına koruyan o değil miydi?
Madem devlet onları bağrına basacaktı neden annesinden uzaktı,neden canı azrailin pençesindeydi…
Ya da neden şu an işsiz,evsiz…
Biri cevaplasın lütfen kafamız karıştı
***
Ya da bu vaadlarde bulunanlar, daha dün kucağında olan evladı , pkk tarafından çalınan annelere sordular mı
“biz evladınızın katillerine ve buna bir zamanlar gönül koyanlara iş,aş,ekmek,ev  vermeye karar verdik,sen ne dersin?
Ya da babası çalınan küçük kıza
Ya da kocası çalınan gelinciğe
Ya da arkadaşı çalınan bana…
***
Eğer terörle mücadelede bu yol doğru bir yolsa dünyanın diğer dev güçleri neden bunu yapmıyor?
Bu sihirli değneği neden tek biz biliyoruz?
***
Aşağıda o dağlara çıkmaya meyilli yığınlarca insan var maalesef
Acı ama gerçek
Üstelik çoğu açlıktan kaçmak için,işsizlikten kurtulmak için kurtuluş görürken dağa çıkmayı bu iyileştirmeler neden
Bu insanları bağlasanız dururlar mı yerde
***
Terörle mücadele buysa kalsın diyesi geliyor insanın
Adı geçen insanlardan biri olduğum için
“bırakın kalsın”diyorum işte
***
Bu konuya sonrada devam edebilirim
nasılsa bu konuda terörden canı yanan,
ya da yanma ihtimali olan insanların duygularını hesaba katan yok
 bu nedenle son satırlarımı hepinize mutlu yıllar dilemek için ayırmaya karar verdim
Dilerim yeni yılla birlikte her şey gönlünüzce olur
“mutlu yıllar”