Güncelleme Tarihi:
Bu cümleleri okuduktan sonra 12 beygir gücüyle gözünüzün önünden kayan kareleri sayamıyorsunuz öyle değil mi?
Şu azarladığınız,suratına kapı çarptığınız dilencilerden olmasın mı biri?
Günün birinde sizin de onların kapısını çalabileceğiniz ihtimalini düşünmemiştiniz bile oysa değil mi?
*
Ne diyorum ben ya!
Bayağı abartılı ve Hint-Türk filmi karışımı bir giriş oldu
Yazdıklarımı 24 beygir gücü ile mübalağadan arındırsam fena olmayacak sanırım
İbtaliyetimin mahçubiyeti ile tekrar baştan alıyorum
*
Bangladeş’li Muhammed Yusuf tarafından geliştirilen mikro kredi uygulamasını Türkiye‘de ilk olarak 2003 yılında Prof.Dr Aziz Akgül gündeme getirdi
Aziz Akgül TİSVA mütevelli heyeti başkanı
Aynı zamanda AKP Diyarbakır milletvekiliydi geçen dönemde.
2007 seçimlerinde tekrar aday olmayınca hesabına yatan
ve bir çok milletvekilinin üzerine yattığı
3 aylık maaşının üzerine yatmadı ve bu parayı hak etmediğini söyleyerek
TİSVA’ya bağışladı .
maaşı 49 kadına mikro kredi oldu.
*
Proje TİSVA(Türkiye israfı önleme vakfı),Diyarbakır Valiliği ve Grameen Trust işbirliği ile Diyarbakır’da 11 haziran 2003 te uygulanmaya başladı
Bu projeye öncelikle,aşırı yoksul kadınların kendi kendilerine gelir getirici faaliyette bulunmalarını sağlamak amacıyla küçük sermayeler verilmesi ile girizgah yapıldı
Ve ardından dilencilere de tek tek ulaşılarak bu projeden haberdar edildi
ve bu dilencilerin 6 tanesi iş sahibi yapıldı
*
Kredi tam adına yakışır gibi
yani mikro
50-100 ytl arasında değişen bu kredi için kefil ve teminat istenmiyor
Zaten biraz trajikomik olurdu istenmesi
Bu para ile kendilerine tezgah alan 6 dilenci kalem ve mendil satarak
“Allah razı olsun”
“Allah seni sevdiğine bağışlasın”
gibi replikleri kelime hazinelerinde hapsederek
yaşamlarına oksijen enjekte etmeye çalışıyorlar
Üstelik aldıkları kredileri geri ödeyerek dilenciliğin kara lekesi”güvenilmezliği”de gölgede bırakıyorlar
Ne diyelim
“Allah TİSVA’dan da,Aziz Akgül’den de, Muhammed Yusuf’ tanda razı olsun,onları sevdiklerine bağışlasın”
*
Sayılarının 6 ile sınırlı kalmamasını temenni ettiğim bu dilenci kardeşlerim nerede satış yapıyorlar acaba
İşletmelerinin reklamını yapsakta alın terinin tadını iyice bir tadsalar
Hani bir dilencinin aylık hasılatının kimi zaman 40 bin ytl ve üzeri rakamlara ulaşabildiği bir ülkede bunun kaymağını elinin tersi ile iten bu insanları kalem ve mendil tatmin eder mi acaba?
Dilerim eskiye bir özlem duyup kaldırımlara dönüş projesi çerçevesinde tekrar bir araya gelmezler
Bacaklarını tam bu adımı atmak için kaldırmışken dermansızlıktan geri bırakmamaları adına,
kaldırımlara dönüşü engelleyebilmek ve kaldırımları bırakmayı özendirmek
ve TİSVA’ya destek olabilmek adına pamuk elleri ipek ceplere atsak mı acaba
Böyle bir uygulamaya babalık yapanlara birkaç okkalı cümle edip kenara çekilmekten daha etkili olur bence
*
Buradan zabıta kardeşlerime de seslenmek istiyorum
dilenirken rahat bıraktığınız bu insanları alın teri ile para kazanmaya çalışırken de rahat bırakın bari
Kinaye felan yapmıyorum ha
ciddi ciddi rahat bırakın
Sizden kaçmak için harcayacakları emeği sermaye biriktirmek için harcasınlar da vergisini ödeyebilecekleri
ve kim bilir belki kendileri gibilere iş olanağı sağlayabilecekleri küçük bir işyerleri olsun
Bu cümlelerimi dikkate alırsanız eğer “Allah ne muradınız varsa versin”
yok eğer almazsanız gidip onlardan dinleyin
çünkü onların, kilitli dua -beddua hazinelerinin anahtarı yok bende.