Umut ERDEM/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2007 00:00
’Türkiye’yi terk etmeyi düşünüyorum, çünkü İslamcılar zaten kazandı’ diyen ünlü piyanist Fazıl Say’ın babası Ahmet Say, oğluna ’’Gitme; mücadele et’’ çağrısında bulundu. Baba Say, "Ben olsam, beğenmiyorsam mücadele eder, beğenecek hale getirir ve bunun kavgasını veririm" dedi.
ÜNLÜ piyanist Fazıl Say’ın babası Ahmet Say, oğlunun dünkü Hürriyet’te ve Alman Süddeutsche Zeitung’da (gazetesi) yer alan, "Bizim Türkiye rüyalarımız biraz öldü. Tüm bakan eşleri türbanlı. Biz yüzde 30, onlar yüzde 70" sözleri ve üzerine gelen "Türkiye’den gidebilirim" sözlerine karşı çıktı. Dünyaca ünlü piyanist oğluna, "Gitme, mücadele et" çağrısında bulunan baba Ahmet Say, "Ben olsam, beğenmiyorsam mücadele eder, beğenecek hale getirir ve bunun kavgasını veririm" diye konuştu.
İŞLER KÖTÜYE GİDİYOR
Ahmet Say, Hürriyet’e şunları söyledi: "Çok fevri bir üslup kullanmış. Daha dikkatli bir üslup kullanabilirdi. Tepesi atmış. Her an atmasına neden olacak bin bir sebep var. Vize alamamış olabilir. Bazı yerlerden rüşvetsiz vize alamıyorsunuz. Fazıl’a çok dokunan bazı şeyler var. Kültür elçimiz deniliyor, lacivert işçi pasaportuyla bütün dünyayı
dolaşıyor. Neyse ki bütün dünyada tanınıyor da, konsolosluklar pasaportunu evden aldırarak vizeyi getiriyor. Eşimle yeşil pasaportumuz var; vize almıyoruz. Ülkenin kültür sanat politikasını, klasik sanatçısını çıldırtacak kadar işler kötüye gidiyor."
KÖŞK YASAK SAVIYOR
Baba AHmet Say, dün Köşk’ten gelen açıklamayı da şöyle değerlendirdi: Cumhurbaşkanlığı’ndan ’İsmi bizim listemizde var’ diye açıklama yapılmış. Sünnet düğünü için bile ’Davetiye elinize ulaştı mı diye’ telefon ediliyor. Gönderdiğin davetiyenin eline ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmiyor musun? Protokolde 80 tane katip var, takip etsinler. Bu bir yasak savma. Fazıl’ın yılın en az 330 gününün yurt dışında olduğunu biliyorlar. Davetiye adresine gönderilse ne olacak? Cumhurbaşkanlığı’nın protokol listesi de ta Özal döneminden beri gelen listedir. Eminim her yeni gelen Cumhurbaşkanı gerekli gördüğü insanları o listeye ekletiyor. Fazıl, çıkarılmış da olabilir. Türkiye’nin İslam kültürünün etkisinde olduğu bir gerçek. Avrupa kültüründen gelen bir besteci ve piyanistin Türkiye’deki etkinliklerinin çok sınırlandığının somut örnekleri var. Müzik derslerinden, konservatuvarların kapatılma düşünceleri de ülkenin müzik alanında nereye gittiğini gösteriyor. Bakanlık geçen yıl 24 bin bandrol satarken bu yıl 14 bin sattı. Bu durum müzik düşmanlığından doğan kültür politikasından kaynaklanıyor."