Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2007 00:002dk okuma
Aile İçi Şiddete Son Konferans 2007’nin açılış konuşmasını yapan Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, altı haftada 500 çağrı gelen Acil Yardım Hattı’nın kadın ve çocukların hayatlarını kurtardığını belirtti, özel sektör, devlet, valilikler, belediyeler ve gönüllülerden destek istedi.
HÜRRİYET’in önderliğinde yürütülen Aile İçi Şiddete Son Kampanyası üçüncü yılını bitirirken, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, CNN Türk, Çağdaş Eğitim Vakfı ve İstanbul Valiliği’nin desteğiyle dün başlayan, bugün de sürecek ’Aile İçi Şiddete Son Konferans 2007’de, aile içi şiddet ve medya tartışıldı. Bahçeşehir Üniversitesi
Beşiktaş Kampüsü’ndeki konferansın açılışında konuşan Hürriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, altı hafta önce hizmete başlayan Acil Yardım Hattı’na gelen 500 çağrıdan örnekler verdi, şöyle dedi: "Bu hat, kadınlarımızın, çocuklarımızın hayatı kurtarıldı. Bu hat için Çağdaş Eğitim Vakfı, İstanbul Valiliği, Hürriyet birlikte bir proje hazırladı ve Avrupa Birliği’ne başvurdu. Bir yıllık fon kazandık. Bu fonun daha genişlemesi, yaygınlaşması, daha fazla kadına ve çocuğa, şiddet görenlere yardım etmesi için bütün özel sektörün, devletin, valiliğin, belediyelerin, gönüllülerin cömertçe destek vereceğini umuyorum."
İYİYE GİDİYORUZ 2004 yılında kampanya başladığında, öncelikli hedefin farkındalık yaratmak olduğunu söyleyen Vuslat Doğan Sabancı, "İlk defa bu konferansta umut dilini kullanmak istiyorum. Somut adımlar atılıyor. Türkiye’de bu konuda iyiye gidiliyor, birçok mücadele veriliyor ve bunların meyvesini görüyoruz" dedi.
İki gün sürecek konferansta medyanın
haber seçimi, şiddete taraf olması ve kullandığı yazım dilinin enine boyuna tartışılacağını belirten Vuslat Doğan Sabancı, şu örneği verdi:
KADIN UTANMAMALI "Birkaç hafta evvel Türkiye’de bir araştırma yapıldı ve her üç kadından birinin şiddet gördüğü ortaya çıktı. Hürriyet Gazetesi farklı bir çizgi izledi ve ’Her üç kadından biri şiddet görüyor’ yerine ’Her üç erkekten biri şiddet uyguluyor’ dedi. Şu ana kadar hepimizin doğal refleksi şöyleydi: Kadın şiddet görüyor, dolayısıyla acınacak durumda. Kültürümüzde yaygın bir şey daha var: ’Benden nefret et ama bana acıma.’ Yani, acınacak durumda olmak utanılacak bir şeydir. Sorununu sakla, içine kapa ve söyleme. O kadını utandırmak, acınacak hale getirmek yerine erkeğe kafamızı çevirip, şiddet gösterdiği için utanacak ve bununla mücadele etmesi için cesaretlendirecek hale getirmeliyiz."