Bahçeli: Dağ fare doğurdu
Güncelleme Tarihi:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kritik Bush ve Erdoğan görüşmesini değerlendirdi. Başbakan Recep Erdoğan’ın Bush ile görüşmesinden aradığını bulamadığını belirten Bahçeli, “Görüşmede dağ fare doğurmuş, netice Türkiye için her manada hüsranla sonuçlanmıştır” dedi.
Bahçeli, herkesin zaman kazanmaya, Türkiye’yi etkili tedbirler almaktan caydırmaya çalıştığını ifade ederek, Barzani ve PKK teröristlerinin sınır bölgesinde ağır kış şartlarının hüküm sürmesi için gün saydıklarını söyledi. Kış şartları nedeniyle PKK saldırılarının duracağını ve uluslararası camianın Türkiye’nin sınır ötesi askeri harekatını haklı kılacak şartların ortadan katlığını söyleyeceklerini belirten Bahçeli, böylece PKK unsurlarının rahat bir nefes alacaklarını dile getirdi. Bahçeli, “TBMM’nin onayladığı 17 Ekim tezkeresi ise kullanılmaması önceden planlanan ‘sanal ve sahte’ bir tezkere olarak hatırlanacaktır” dedi.
Erdoğan-Bush görüşmesinde ABD’nin peşmergenin istikrarını, Türkiye’nin güvenliğinden önde tuttuğunun ortaya çıktığını kaydeden Bahçeli, “Türkiye’nin beka sorunu ABD’nin bölgedeki küçük hesaplarına feda edilmiş, Başkan Bush Türkiye’yi yaralama pahasına teröristleri himaye eden Barzaniyi koruma yolunu seçmiştir. Dün akşamki Beyaz Saray’da yapılan görüşme sonrasında oval ofiste iki liderin yaptığı açıklamada, PKK’nın tasfiyesi, Türkiye’nin Kuzey Irak’a sınır ötesi askeri harekatı, PKK’ya karşı Türkiye ve Amerika’nın etkili sonuç verebilecek çapta ortak operasyonu, Kuzey Irak’taki PKK kamplarının dağıtılması, lider kadrolarının yakalanarak Türkiye’ye iadesi, lojistik desteğinin kesilmesi, Mahmur kampı ve Kandil Dağı yoktur” dedi.
“ORTAK OPERASYON ÇAĞRISI ONUR KIRICI BİR TEDBİRDİR”
Bahçeli şöyle devam etti: “Aslında sayın Başbakan’ın kamuoyundan beklentisini ve Türkiye’nin mücadelesini, ABD Başkanı ile yapılacak görüşmeye bağlaması ve indirgenmesi en büyük hata olarak görülmelidir. Bu görüşmeden sonra ne cevap alınmış olursa olsun, hükümetin tezkere ile kendisine verilen yetki çerçevesinde terörle mücadele ve sınır ötesi operasyon için artık mazereti ve bahanesi kalmamıştır? Son zamanlarda ortaya çıkan ve işbirliğinin de ötesinde bir ortak operasyon çağrısı ise Türkiye için onur kırıcı ve elini zayıflatıcı bir tedbir olarak görülmelidir. Türkiye kendi güvenliğine musallat olan teröristlere yönelik bir operasyon için yeterli güce, inanca, tecrübeye ve orduya sahiptir.Terör yuvalarına yönelik olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapacağı bir sınır ötesi operasyon için Mehmetçiğimize refakat edecek bir güce asla ihtiyaç yoktur. Bu tür bir tekli, ancak ordumuzun harekatına yönelik bir güvensizliğin, denetim ve kontrol altına almak maksatlı bir niyetin işareti sayılmalıdır? Bu ataletin sürmesi halinde bunun bedeli yakın gelecekte, kardeş kavgasına sürüklenme, ayrışma ve bölünme olarak Türkiye’nin karşısına çıkacaktır. Özellikle son zamanlarda Irak'ın kuzeyindeki oluşumun adı açıkça ve her ortamda telafuz edilmeye başlanmıştır. Kürdistan ifadesi ABD Dışişleri Bakanı'nın beyanından sonra şimdi de Papa'nın pazar ayinine kadar girmiş, karşımızdaki sorun ve tehlikenin adı her platformda seslendirilmeye başlanmıştır."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 8 askeri alıkoyan teröristlerin neden tutuklanmadığını sordu.
Devlet Bahçeli partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, 22 Ekim 2007 tarihinde bir çatışmadan sonra teröristler tarafından alıkonan 8 askerin geri dönüşlerinden buruk bir mutluluk duyduğunu ifade etti.
8 askerin bırakılış sürecinde vahim manzaralar yaşandığını belirten Bahçeli, bunun, bölücü örgütün kendisini meşru kılabilmek için yeni bir propaganda dönemini başlatmak istediğinin açık bir göstergesi olduğunu söyledi.
Bahçeli şöyle devam etti:
“Oynanan senaryo ve olayın aktörleri ortaya çıkmıştır. PKK militanları, Türkiye’den bölücü temsilciler, Amerikalı askerler, Irak hükümeti ve aşiret reislerinden oluşan bir sevk zinciri, terörizmini ve bölücülüğün kimler tarafından kimler tarafından himaye edilip yönetildiğini itiraza yer bırakmayacak şekilde göstermiştir. Genişletilmiş Irak’a Komşu Ülkeler Konferansında, Irak Başbakanı tarafından sunulan öneri paketinde yer alan, PKK mensubu olduğundan şüphe duyulan herkesin tutuklanması ve sorgulanmasına yönelik vaadinin hemen akabinde askerlerimizi bırakan teröristlerin neden tutuklanmadığı da ayrıca sorgulanması gereken bir konudur? Olayları daha vahim hale getiren ise senaryoya, TBMM’de temsil edilen bir partinin üç milletvekilinin de başrolde katılmış olmasıdır. Yol kenarına konmuş ve üzerinde PKK paçavrası ile İmralı canisinin resmi bulunan bir masada, sözde teslim belgeleri imzalanmaya yeltenen bu güruhun maksadı tam bir ihanet örneğidir. Bu oylayın bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarılması hükümetin görevidir. Türkiye bu şahıslar hakkında hükümetin tutumunu ve adaletin vereceği kararı merakla beklemektedir.”
Genişletilmiş Irak’a Komşu Ülkeler Dışişleri Bakanları toplantısında yapılan “Irak’ın içişlerine karışılmaması”na yönelik vurguda, ABD’nin kastedilmediğinin, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonunun önlenmeye çalışıldığını söyleyen Bahçeli, böylesi bir sonucun Türkiye ve Irak arasındaki irtibatı keserek, özellikle Türkmenlerin Türkiye’den tecridine neden olacağını ve Türkiye içindeki muhtemel terörist eylemler için bir müdahale noktası olarak kullanılmak isteyebileceğini kaydetti.
Bahçeli son zamanlarda federasyon çağrılarının ve özerklik beyanlarının açıkça yapıldığını belirterek, “İhanet merkezleri kendilerince yörelere ayırdıkları ülkemizde, ayrı bayrak, renk ve marş önerebilecek kadar zıvanadan çıkmışlardır. Milli devlet, üniter yapı ve milli kimliği parçalamaya yönelik bu hain projenin, AKP’nin anayasa tartışmalarını başlatmış olduğu bir döneme rastlamış olması ayarıca dikkat çekicidir? Herkesin üstüne düşen sorumluluğu,basit siyasi hesapları bir kenara bırakarak, yerine getirmelidir. Aksi halde üzerine siyaset yapılacak bir ülke ve uygun bir zemin de bulunamayacaktır? Verilecek toprağımız, çizilecek sınırımız, kaybedilecek insanımız ve terk edilecek ilimiz yoktur” dedi.
“ATATÜRKÜN ORTAYA ÇIKIŞ ŞARTLARI YENİDEN BELİRMEYE BAŞALADI”
Atatürk’ün ortaya çıkış şartlarının bugün benzer yönleriyle de belirginleşmeye başladığına işaret eden Bahçeli, “Onun bağımsızlığımızın sağlanması ve sürdürülmesi, milli bir tarih şuuru oluşturulması, milli dilimize sahip çıkılması, milletimizin çağdaş uygarlığın üzerine yükseltilmesi, birlik ve beraberliğin tesisi için verdiği mücadelelerin gerekçeleri bugün de yeni şekilleri ile maalesef karşımıza çıkmaktadır” diye konuştu.