Serkan AKKOÇ / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2007 00:002dk okuma
İstanbul’da Mayıs ayından bu yana kuduz karantinasında olan Kıraç’ta 24 gün önce köpeğin yüzünden ısırdığı 5 yaşındaki Serhat Karabacak, bilgisiz ailesi ile ilgisiz doktorların arasındaki iletişimsizliğin kurbanı oldu.
Kuduz hayvanın ısırmasından en geç 36 saat içinde ilk aşının yapılması gerekiyor. Bunu 3-7-14. günlerdeki aşılar takip ediyor. Eğer ısırık kafa gibi beyne yakın bölgedeyse ve ısırılan küçük çocuk ise risk artıyor, aşıyla birlikte hemen serum kullanılması gerekiyor. Serhat Karabacak’ı 11 Eylül akşamı evlerinin önünde oynarken daha sonra kuduz olduğu belirlenen köpek ısırdı. Annesi Gülcan Karabacak, köpeğin dudağından ve yanadığından yaraladığı oğlunu 15 dakika sonra Büyükçekmece Devlet Hastanesi’ne yetiştirdi. Burada Serhat’a bir ’aşı’ yapıldı. Ancak bu kafa ısırmalarında aşıyla birlikte kullanılması gereken serum yapılmadı. Dokuma ustası olarak çalıştığı tekstil fabrikasından hastaneye koşan Sefer Karabacak, oğluna aşı yapıldığı gördü. Ancak baba Karabacak, oğluna serum da yaptırması gerektiğini bilmiyordu. Bunu ona kimse söylemedi. Baba Karabacak o günü şöyle anlattı:
İRKİLEREK UYANIYORDU "Haseki’de aşılarını sordular. Yaptılar dedim. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yüzüne dikiş atıldı. İki-üç gün sonra Büyükçekmece Devlet Hastanesi’ne gittim. ’Aşı olduysa devamını yaptır. Merak etme’ dediler. Uykuya daldığında irkilerek uyanıyordu. Tekrar Haseki’ye gittik. Oradaki doktor oğlumun tedavi kağıtlarını inceledikten sonra ’Bu çocuğun eksik aşıları var. Bu aşılar neden yapılmadı. İlk anda yapılması gerekiyordu’ dedi."
Babası: Kimse serum demedi
Baba Sefer Karabacak, doktorların plastik cerrahi müdahale gerektiğini söylemesi üzerine Serhat’ı Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Serhat’ı kurtaracak olan serum Haseki’de vardı. Sefer Karabacak’a "Aşısı yapıldı mı?" dediler. Kimsenin serumdan bahsetmediği baba "Aşı yapıldı" dedi. Bu Serhat’ın yaşam savaşını kaybettiği andı.