Hintli çift, ’rüya’ yalanı ile minik Tuğba’yı kaçırdı
Güncelleme Tarihi:
Ömer ERDEM/İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2007 00:00
Çocukları olmadığını söyleyen Hindistanlı Abdulselam Begüm ile eşi Fatma Begüm, komşuları Halil Aksu’ya bir rüya gördüklerini ve rüyada bir kişinin kendilerine "Çok sevdiğin bir çocuğu umreye getir, o zaman çocuğun olacak" dediğini söyledi. Halil Aksu da bunun üzerine 4 yaşındaki kızları Tuğba’yı "10 gün sonra getireceğiz" diyen Hintli çifte verdi. Ancak aradan geçen 25 güne rağmen çift geri dönmedi.
FATİH İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne başvuran beş çocuk babası Halil Aksu, dört yıldır komşu oldukları Abdulselam Begüm ile eşi Fatma Begüm’ün kız çocukları Tuğba Aksu’yu, 19 Ağustos 2007 tarihinde kaçırdıklarını öne sürerek şikayetçi oldu. Kızının bulunması için Cumhuriyet Savcılığı ile Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği’ne (YAKAD) de giden pazarcı Halil Aksu, Hintli çiftin kendileri ile iyi ilişki kurduğunu söyledi. Aksu şunları anlattı:
"Araştırmamız sonucunda çocuğun umreye götürülmesi için evrak ve pasaportunun olması gerekiyormuş, bu şahıslar yurt dışına bile çıkmamışlar, çocuğumuzu kaçırmışlar. Sabah evde oturuyorduk. Abdulselam Begüm ile eşi Fatma, çok heyecanlı bir şekilde bize geldiler. Gece gördükleri rüyada iyi bir kişinin kendilerine, ’Çok sevdiğiniz bir çocuğu Umre’ye götürün, o zaman çocuğunuz olacak’ dediğini anlattılar. Bize, ’Tuğba’yı kendi çocukları gibi sevdiklerini, onu Umre’ye götürmek istediklerini’ söylediler. Biz de kendilerine acıyarak kabul ettik."
Halil Aksu, Begüm çiftinin gitmeden önce anahtarını verdikleri daireyi aradıklarını ancak herhangi bir resim ya da belgeye rastlayamadıklarını söyledi.
"Araştırmamız sonucunda çocuğun umreye götürülmesi için evrak ve pasaportunun olması gerekiyormuş, bu şahıslar yurt dışına bile çıkmamışlar, çocuğumuzu kaçırmışlar. Sabah evde oturuyorduk. Abdulselam Begüm ile eşi Fatma, çok heyecanlı bir şekilde bize geldiler. Gece gördükleri rüyada iyi bir kişinin kendilerine, ’Çok sevdiğiniz bir çocuğu Umre’ye götürün, o zaman çocuğunuz olacak’ dediğini anlattılar. Bize, ’Tuğba’yı kendi çocukları gibi sevdiklerini, onu Umre’ye götürmek istediklerini’ söylediler. Biz de kendilerine acıyarak kabul ettik."
Halil Aksu, Begüm çiftinin gitmeden önce anahtarını verdikleri daireyi aradıklarını ancak herhangi bir resim ya da belgeye rastlayamadıklarını söyledi.