Güncelleme Tarihi:
DTP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, “1 Eylül Dünya Barış Günü arifesinde ülkemizin bir bölümünde şiddetli imha operasyonları yapılmakta, barışın yolunu döşemek için geliştirdiğimiz tüm çabalarımız askeri operasyonlarla tahrip edilmektedir” denildi.
Açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Şırnak, Siirt ve Diyarbakır’da “imha operasyonları” düzenlediği ileri sürülerek, “İmha operasyonları göstermektedir ki Kürt sorununun demokratik çözüm yöntemleri tamamen ret edilmekte, sınırsız bir biçimde şiddet tırmandırılarak askeri yöntemlerle inkar ve imhada ısrar edilmektedir” denildi.
KİMYASAL SİLAH İDDİASI
DTP'nin açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
"En son Şırnak’ın Uludere ilçesi kırsalında yapılan operasyonda 11 kişi yaşamını yitirmiş ve cenazeleri ailelerine verilmemiştir. Cenazelerin çeşitli bahaneler ileri sürülerek ailelerine verilmemesi operasyonda kimyasal silah kullanıldığı iddiasını güçlendirmektedir. Nitekim operasyon ardından bölgede hayvanlarını otlatan köylülerin 2 atı ve 8 koyunu olay yerinde yedikleri otlardan zehirlenerek telef olmuştur. Savcılar bu olay ve iddiaları araştırmak yerine cenazeleri ailelerine vermeme kararı alarak; sis perdesini kalınlaştırmakta ve kuşkuların artmasına neden olmaktadır. Cenazelerin ailelerine derhal teslim edilmesi insani ve dini vecibelerin yerine getirilmesi kamuoyu vicdanı açısından elzemdir.”
“OPERASYONLAR SÜRDÜKÇE ROLÜMÜZÜ OYNAYAMAYIZ”
TBMM çatısı altında bulunan bir parti olarak “Kürt sorununun” üniter yapı içinde çözümünün demokratik yöntemlerle gerçekleştirileceğine olan inancın ifade edildiği açıklama özetle şöyle devam etti:
“Operasyonların durdurulup demokratik çözüme fırsat verilmesi ve çözümü demokraside arayan tüm güçlerin elinin güçlendirilmesi için AKP hükümetine çağrı yapıyoruz, Operasyonları sürdürdükçe biz rolümüzü oynayamayız ve tüm Türkiye kamuoyunun bizden beklentilerine yanıt olamayız. Gelin 1 Eylül Dünya Barış günü vesilesiyle ülkemizde iç barışı tesis etmek için yepyeni bir hamle başlatalım. İyi niyet adımlarını operasyonları durdurarak gösterelim ve akan kanı bir an önce durduralım. Çözüm operasyonlarda, askeri yöntemlerde, inkar ve imhada değil ülke bütünlüğü içinde farklılıkların kabulünde ve demokrasidedir.
30 Ağustos Zafer Bayramı'nın Türk ve Kürt halkının birlikte verdiği mücadelesiyle yaratıldığını unutmayalım ve Kürt halkının da bu bayramı da onurluca kutlayabilmesi için yeni bir sayfa açalım. Bayramları bayram yapan kardeşleşmeye vesile olması ve 30 ağustos'un kardeş halkın inkarı temelinde şöven duygularla değil özüne uygun kutlanacağı günler diliyoruz"
DTP'Lİ AHMET TÜRK:”KİMSE KENDİ ÜLKENİN TEK SAHİBİ OLARAK GÖRMESİN”
DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Genelkurmay Başkanlığı’nın kendilerine 30 Ağustos resepsiyonu için davetiye göndermemesiyle ilgili olarak yaptığı “bölücülük” suçlamasını sürdürerek, “Kimse kendini bu ülkenin tek sahibi olarak görmesin” dedi. Türk, kendilerine karşı “hasmane” bir tutum sergilendiğini savundu.
Ahmet Türk, DTP Genel Merkezi’nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türk, Genelkurmay Başkanlığı için kullandığı “bölücü” ifadelerinin hatırlatılmasına, “Kimse kendini bu ülkenin tek sahibi olarak görmesin” dedi. Türk, “Birileri bu ülkenin sahibi olarak kendini görüyor, bu doğru bir yaklaşım değildir. Biz bu ülkede barışı, demokrasiyi, kardeşleşmeyi sağlamaya çalışıyoruz. Bu tip tutumlar demokratik kurallara aykırıdır” diye konuştu. Ahmet Türk, “Bize ayrımcılık yapılması hasmane bir tavırdır. Parlamento’nun sorumluluğunu herkesin görmesi gerekir. Bize bunu hatırlatanlar Parlamento’nun iradesine saygı göstermeli ve sürece katkı sunmalıdır” dedi.
Toptan’ın DTP’ye yaptığı ziyarette kendisine 1 Ekim’de yapılacak TBMM açılış resepsiyonu için davetiye verip vermediğiyle ilgili bir soruya ise Türk, “Çağırırlarsa gideriz. Çağırmazlarsa eleştirimizi de yaparız” yanıtı verdi.