Güncelleme Tarihi:
Sağda birleşme için son adımlar atılırken, gündeme iki soru damgasını vurdu. Birincisi, Kimin liderliğinde birleşme olacağı, ikincisi ise hangi parti ismiyle birleşileceği. Bu konu için üç alternatif var. Sizce hangisi olmalı? Bu iki ankete vereceğiniz cevap belirleyici olacak. AĞAR'IN AÇIKLAMASI DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, partisi ile ANAVATAN'ın birleşmesi ve bütünleşmesi görüşmelerine ilişkin olarak görüşmelerin çatının ismini belirleme konusunda devam ettiğini belirterek, “Bu isim değiştirme bu dönemde mi olsun seçimden sonra mı olsun, bunu müşterek yarar içerisinde değerlendiriyoruz” dedi. Katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtlayan Ağar, ANAVATAN ile yürütülen görüşmeler konusunda “Çok fazla uzak olmayan bir zaman içerisinde olumlu bir sonuç alma imkanlarının olduğunu” söyledi. ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun bütünleşmenin DYP'nin çatısı altında olacağı ve DYP'nin de ismini değiştireceği konusundaki açıklamasının sorulması üzerine Ağar, “İşte mesele bu nokta üzerinde, bu isim değiştirme bu dönemde mi olsun seçimden sonra mı olsun, bunu müşterek yarar içerisinde değerlediriyoruz” dedi. Ağar, bu noktayı aşmak konusunda gayret sarf ettiklerini Mumcu ile bugün bir görüşme yapacağını söyledi. “DEMOKRATİK PARTİ TEMELİNDE BULUŞMA NİYETİNDEYİZ” Ağar, Demokratik Parti temelinde buluşma niyetinde olduklarını söyleyerek şunları kaydetti: “Bunun hukuki ve teknik şartlarını yorumluyoruz. Buralarda geçmişten kalan tecrübeleri göz önüne getiriyoruz. Şimdi buradaki fiili durumun gerçekleşmesi fiilen bu bütünleşmenin olması haziran ayı başında. Haziran ayının hemen başında aday listeleri belirlenecek, hemen ondan 35 gün sonra seçime gidilecek. Bu kadar kısa bir süre içerisinde yeni bir parti seçmen kitlesine tanıtılabilir mi tanıtılamaz mı? Bu hepimizin dikkatle teknik anlamda cevabını vereceği bir soru. Bunun hukuki anlamda karşılığı nedir ne değildir bunlar araştırılır. Bizim meselemiz burada bir araya geldikten sonra dönüp ayrılmak olmayacak.” Bütünleşme ile ilgili açıklamanın bugün mü yarın mı yapılacağı hususundaki bir soru üzerine ise Ağar, “Bugün bu saatten sonra sizin için de zor olabilir yarın olması daha iyi olabilir” dedi. Ağar görüşmelerle ilgili şunları kaydetti: “Önemli ölçüde iyi niyet, sağlıklı bir bakış açısı, Türkiye'nin gerçeklerini iyi bir şekilde değerlendirme ve bu gerçeklere uygun çözümler üretme yönünde bir güçlü irade var. Bu irade tabi millette var olan iradenin siyasete yansıması biçimindedir. Bunu dikkatli bir şekilde hayata geçirmenin imkanlarını araştırıyoruz, araştırdık, zorlukları aşmaya gayret ediyoruz. Sıkıntıları bertaraf etmeye çalışıyoruz. Önemli ölçüde geride bıraktığımız bir mesafe vardır. Bu mesafeyi tümüyle katetmenin zamanı gelmiştir.” Görüşmelerde başarı sağlanamazsa bunu bir niyet beyanı biçiminde bir deklarasyonla da açıklayabileceklerini belirten Ağar, daha tatmin edici biçimde, daha güçlü bir biçimde seçime nasıl gidebileceklerinin arayışı içerisinde olduklarını anlattı. "İKİLİ EKSENDEKİ SİYASETTEN KAYNAKLANAN SIKINTI VAR” Özellikle son dönemde siyasette ortaya çıkmış sıkıntının geçmiş dönemlerde iktidarlardan kaynaklandığını dile getiren Ağar, bugün Türkiye'de ana muhalefet ve ikili eksendeki siyasetten kaynaklanan bir sıkıntı olduğunu söyledi. Ağar, “Dün akşam ibretle izliyoruz, 'Türkiye'de herkes CHP'ye mecburdur. Efendim AK Parti tek kalır. Efendim Başka hiçbir seçenek yok.' deniyor. Kırk katır mı. Kırk satır mı. Böyle bir şey olur mu siyasette” diye konuştu. Hükümetin yönetememe gibi bir eksiği olduğunu ve her meseleyi kriz haline getirdiğini savunan Ağar, “Eksik kalmıştır buralarda ama bütün bunlara çözüm siyasettedir, çözüm millettedir. Bunun dışındaki herhangi bir çözümü benim kabul etmem mümkün değildir. Geldiğim yol millettir” dedi. “SAĞDUYULU YOLUN MİLLETİN ÖNÜNE TAŞINMASI MESELESİ” Ağar, Baykal'ın, “DSP'yi kapatıp buraya gelsinler”, AK Parti Genel Başkanı'nın, “Seçime gideriz, zaten iki partili bir meclis olur” ve “Milletin oyları herkesin cebindedir” beyanları bulunduğunu hatırlatarak, “Ortaya ne çıkıyor? Bir muvaaza çıkıyor. Yani danışıklı dövüş. Birbirleri üzerinden beslenen siyaset tarzının millet tarafından tasfiye süreci gelmiştir” dedi. Bu süreçte huzur, istikrar ve milletin beklentilerine cevap verilmesinin bulunmadığını ifade eden Ağar, “Bu ikili kutuplaşmayı, ekseni kıracak bir 3. seçeceğin orta yolun ılımlı, makul, sağduyulu yolun milletin önüne taşınması meselesi vardır. Bunun ayakları inşa ediliyor ve geniş bir katılımla bir birliği bünyesinde var edecektir” diye konuştu. ANAVATAN ve DYP bütünleşmesinde liderin kim olacağına ilişkin ise Ağar, şunları söyledi: “Bu mesele halledildi. Bu meselede bir problem yok. Biz meselenin koltuk, sandalye tarafında değiliz. Benim millete taahhüdüm vardır. Benim işim önümüzdeki dönemdir. Ondan sonrası siyasetin tabii çizgisi içinde çözülecektir. Bunlar meselenin ayrıntılarıdır. Biz geniş, engin bir hizmet merdivenlerinden tırmanarak geliyoruz. Doyarak geldik, her makamı hazmederek geldik. Meseleyi hizmet çerçevesine oturtuyoruz. Bunlar bizim en kolay hallettiğimiz meselelerdir. Biz meselenin burasında değiliz. Bunlar halledilmiştir.” “ANAVATAN ile birleştikten sonra 22 Temmuz seçimlerindeki ana temanız ne olacak, neyi vurgulayacaksınız?” diye sorulması üzerine Ağar, bunların kamuoyuna birlikte açıklanması gereken bir konu olduğunu, ancak temanın “Yönetilemeyen Türkiye” olacağını söyledi. “Bugün siyasetin üzerinde bir asker gölgesi hissedip hissetmediği”nin sorulması üzerine de Ağar şunları kaydetti: “Benim şahsen böyle bir sıkıntım yoktur, olmaz. Benim geldiğim yer millettir. Türkiye'de basa basa, sıkıntılar içerisinde gayret ede ede milletin sıkıntılarını paylaşarak onların taşıdığı bir alandayım. Beni milletim dışında hiçbir gücün baskı altında tutması filan diye bir şey söz konusu değildir. Benim söyleyeceğim şudur, kışla huzursuz, cami tedirginse, kışla huzurlu cami de rahat olacaktır. Türkiye'de millet tümüyle rahat olacaktır. Siyasetin işi sivil alanı alabildiğine genişletmek, hak ve özgürlükler alanını alabildiğine genişletmek, hukuk devleti temeline dayalı bir Türkiye'yi var etmektir.” Ağar, bunu yapamayacağını hissettiği anda kendisinin siyasette işinin olamayacağını vurguladı. DYP OYLAMAYA NEDEN GİRMEDİ? Ağar, “Cumhurbaşkanı seçimi için TBMM'de yapılan oylamaya neden girmedikleri” sorusu üzerine de, bugün gelinen noktanın kendilerinin ne kadar haklı olduğunu gösterdiğini söyledi. Demokrasi ve hukuk yanındaki tavırlarını çok net olarak koyarak, ana muhalefet partisini ikaz ettiklerini ifade eden Ağar, iktidar partisine ise “184 yeterlidir, üçüncü turda kendi çoğunluğunuzla seçersiniz, çünkü sizin grubunuzun adayıdır, grubunuzun da değil hatta parti başkanınızın adayıdır. Alternatif getirip destek isterseniz, bizim oraya girerek destek vermek konusundaki beklentileriniz haklı olabilir” dediklerini anlattı. Birilerinin dediği gibi CHP'nin “kuyruğuna takılmalarının” söz konusu olamayacağını söyleyen Ağar, “Birileri Mehmet Ağar'ı peşine takamaz. Yakın gelecekte Mehmet Ağar'ın peşine takılırlar, mesele budur” diye konuştu. “Alternatif getirmedikleri için girmediniz öyle mi?” sorusuna da Ağar, “Yani hiçbir teklif getirmediler. Yok farz edeceksiniz ve karşılıklı ikili kutuplaşmada siyaset sergilemek suretiyle Türkiye'yi kutuplara koyacaksınız. Böyle bir şey düşünülemez. Türkiye bu meselede her şeyi çok açıkça görme imkanına sahip oldu daha sonrasında” karşılığını verdi. Bugün bir yandan tur yapılmaya gayret edildiğini, bir yandan Anayasa paketlerinin dolaştığını, bir yandan Meclis'in erken seçim kararı aldığını, Türk siyasetinde hiç olmadık işler olduğunu kaydeden Ağar, “Burada amaç cumhurbaşkanı seçmek miydi, yoksa bunu bir siyaset stratejisi halinde geliştirmek miydi bunun soru işaretleriyle karşılandığı açıktır” diye konuştu. AK Parti'nin kendi adayı ile meseleyi çerçevelediğini, Meclis'in adayı olmayı başaracak bir ismi ortaya koymayı düşünmediğini kaydeden Ağar, “Yani tek kişinin dayattığı ismi seçtirmeye zorlamak demokrasi olacak, ona karşı konulan tavır da demokrasi dışı davranış olacak. Bunu anlayabilmek mümkün değildir” dedi. DYP'den ihraç edilen Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan'ın, “Ağar'ın ilk kez cumhurbaşkanlığı oylamasına ilişkin açıklaması sırasında elinde bir metin olduğu”na dikkat çeken açıklamasının hatırlatılması üzerine de Ağar, bunların tartışılarak görüşülerek gelinen meseleler olduğunu söyledi. Burada iktidar partisinin dayatmasıyla ana muhalefet partisinin karşı dayatması karşısında bir orta yolun gösterilmesinin söz konusu olduğunu ifade eden Ağar, “Demokrasi dışı davranışlara karşı tepki koyan benim ve benim partimdir. Bu konuda kimsenin bana demokrasi dersi verme heveslisi olmaması lazımdır” dedi.
Ankara kulisleri DYP ve ANAP birleşmesi ile çalkalanıyor. İki liderin birleşme için son aşamaya geldiği belirtiliyor. Bugün ya da en geç yarın birleşmenin açıklanması bekleniyor. İki partiye de yakın bir isim gelişmeyi şöyle özetledi:
"İki lider uzun süredir görüşüyorlar. Birleşmenin milletten gelen bir talep olduğuna inanıyorlar. Bu konuda yeni bir parti ismimi olacak yoksa iki partiden birinin ismiyle mi devam edecek. O konu da çözüm aşamasında."
MUMCU RÖPORTAJI İÇİN TIKLAYIN - Video