Tandoğan’dakiler bindirilmiş kıta
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2007 00:00
Başbakan Erdoğan, "Siyasi tarihin en manidar toplantılarından biri" diye nitelediği dünkü AKP Grubu’nda, adaylığına karşı çıkanlara, "Şahsımı Çankaya’da görmek istemeyebilirsin, ama bunu sen değil Meclis belirleyecek" dedi. Erdoğan Tandoğan mitingine katılanları da "Bindirilmiş kıtalar" diye niteledi.
Başbakan şu mesajları verdi:
NİYE RAHATSIZ OLUYORSUN
Benim şahsıma hakaret edebilirsin, saygı da duymayabilirsin. Ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na saygı duymak zorundasın. Şahsımı Çankaya’da görmek istemeyebilirsin, bu senin hakkındır. Her türlü şeyi söyleyebilirsin, bu da hakkındır. Zaten oraya çıkacak olanı sen belirlemeyeceksin. Ya? Vekaleti almış olan parlamento belirleyecek. Bunu da 10 kez nasıl belirlediyse, 11. kez yine aynı şekilde belirleyecek. Niye rahatsız oluyorsun? Değişik bir uygulama yok. Bizim kulağımız kendi sesimizle dolu değildir. Başkalarının doğrularına, itirazlarına, taleplerine kulaklarımızı kapatacağımızı bizden kimse beklemesin. Demokrasi, ’Evet’ diyenler ile ’Hayır’ diyenlerin birlikte yürüttüğü bir siyasal sistemdir. Biz bu millete hiç yüksek tepelerden bakmadık, bakmayacağız. Kapılarımız, gönüllerimiz her zaman halka açık. Bozuk bir psikoloji içinde olmadık, Allah’ın izniyle olmayacağız. Millet bizi hangi makam ve mevkiye layık görürse tek derdimiz hizmettir.
KÜRESEL SERMAYE GELİR Mİ
("Rejim tehlikede" diyen Cumhurbaşkanı Sezer’i yanıtlarken) Allah aşkına soruyorum, rejimin tehlikede, sıkıntılı olduğu bir ülkeye küresel sermaye gelir de girer mi? Huzur ve güven olmasa milyonlarca turist gelir mi? 20 milyar dolarlık yabancı sermayenin gelmesi rejime yönelik risk ve tehdit unsurlarının en aza indirilmesidir.
BAKKAL DEĞİL DEVLET YÖNETİYORUZ
Başımızı iki elimizin arasına alarak düşünmek ve konuşmak durumundayız. Bu iş ideolojilerle çözülmüyor, çözülmez. Bunun bedellerini bu ülke ağır ödedi. Bu oyunu tekrar tezgahlamak isteyenler şunu bilsinler ki bu ülke, bu millet artık bu oyuna gelen değil, bu oyunu bozan olacak. Demokrasiye inanıyor muyuz, laik Cumhuriyete inanıyor muyuz, sosyal devlete inanıyor muyuz, hukuk devletine inanıyor muyuz? O zaman, bunun yeri sandıktır, sandıktır. Bakın bu yıl da piyasalar patladı. Dün 46 bin 600’lere çıktı. Biz bunu 10 binden aldık. Bunu biz konuşmuyoruz, piyasalar söylüyor. Burada göz boyamıyoruz biz. İşte sandıklar bunu bas bas bağıracak. Bu boyacı küpü değil. Devlet yönetiyoruz, bakkal dükkanı değil. Erken seçime gidelim, bir an önce hesaplaşalım diyorlar. Aceleniz ne? AKP daha çok yıpransın. O zaman iktidar olma şansınız da artar.
AMAN YARABBİM MİLYONLAR...
(Tandoğan mitingi için) Kim yaptı? Toplandılar, bir araya geldiler. Hayırlı olsun. Tamam bir demokratik hakkı kullandınız. Gazetelerde farklı farklı rakamlar. Aman yarabbim milyonlar filan... Milyon da çok basite indi. Aynen bizim 6 sıfır attığımız banknottaki milyonlar gibi. Ne kadar uçuk. Herhalde bunlar bir alanının yüzölçümünden bihaber. Biz bu işin kompetanıyız. Ömrümüz bu işlerle geçti, ölçüp biçmekle geçti. Başka sermayemiz yok. Çok farklı şeyler söylendi, ancak millet bunu yutmuyor. Çünkü bindirilmiş kıtalar farklıdır. Bu işe inanmış, gönlünü koymuş insanlarıyla bu işi yapmak başkadır. Çünkü demokrasi bir gönül işidir. Demokratik eylemlere saygılıyız, rahatız. Bu rahatlığımızı da herkes görüyor. Bu noktada bir sıkıntımız da sözkonusu değil. Kişilere değil, ilkelere bağlı bir partiyiz. Biz, kişileri tabulaştırarak yola çıkmadık.
KARADENİZ’İ GÖRSELERDİ
Karadeniz Sahil Yolu açılışına gelip bunu fotoğraflayıp koymuş olsaydılar, neyin ne olduğunu gayet iyi görürlerdi. 81 vilayetten bindirilmiş kıtalarla değil, tamamen o bölgenin insanlarının sevdasını aşkını ortaya koyduğu bir yürüyüştü o. İşte, gerçekleri ne kadar gizlerseniz gizleyin, ama siz Samsunlu, Ordulu, Giresunlu, Rizeli, Artvinli vatandaşıma bunu anlatamazsın.
NİYE RAHATSIZ OLUYORSUN
Benim şahsıma hakaret edebilirsin, saygı da duymayabilirsin. Ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na saygı duymak zorundasın. Şahsımı Çankaya’da görmek istemeyebilirsin, bu senin hakkındır. Her türlü şeyi söyleyebilirsin, bu da hakkındır. Zaten oraya çıkacak olanı sen belirlemeyeceksin. Ya? Vekaleti almış olan parlamento belirleyecek. Bunu da 10 kez nasıl belirlediyse, 11. kez yine aynı şekilde belirleyecek. Niye rahatsız oluyorsun? Değişik bir uygulama yok. Bizim kulağımız kendi sesimizle dolu değildir. Başkalarının doğrularına, itirazlarına, taleplerine kulaklarımızı kapatacağımızı bizden kimse beklemesin. Demokrasi, ’Evet’ diyenler ile ’Hayır’ diyenlerin birlikte yürüttüğü bir siyasal sistemdir. Biz bu millete hiç yüksek tepelerden bakmadık, bakmayacağız. Kapılarımız, gönüllerimiz her zaman halka açık. Bozuk bir psikoloji içinde olmadık, Allah’ın izniyle olmayacağız. Millet bizi hangi makam ve mevkiye layık görürse tek derdimiz hizmettir.
KÜRESEL SERMAYE GELİR Mİ
("Rejim tehlikede" diyen Cumhurbaşkanı Sezer’i yanıtlarken) Allah aşkına soruyorum, rejimin tehlikede, sıkıntılı olduğu bir ülkeye küresel sermaye gelir de girer mi? Huzur ve güven olmasa milyonlarca turist gelir mi? 20 milyar dolarlık yabancı sermayenin gelmesi rejime yönelik risk ve tehdit unsurlarının en aza indirilmesidir.
BAKKAL DEĞİL DEVLET YÖNETİYORUZ
Başımızı iki elimizin arasına alarak düşünmek ve konuşmak durumundayız. Bu iş ideolojilerle çözülmüyor, çözülmez. Bunun bedellerini bu ülke ağır ödedi. Bu oyunu tekrar tezgahlamak isteyenler şunu bilsinler ki bu ülke, bu millet artık bu oyuna gelen değil, bu oyunu bozan olacak. Demokrasiye inanıyor muyuz, laik Cumhuriyete inanıyor muyuz, sosyal devlete inanıyor muyuz, hukuk devletine inanıyor muyuz? O zaman, bunun yeri sandıktır, sandıktır. Bakın bu yıl da piyasalar patladı. Dün 46 bin 600’lere çıktı. Biz bunu 10 binden aldık. Bunu biz konuşmuyoruz, piyasalar söylüyor. Burada göz boyamıyoruz biz. İşte sandıklar bunu bas bas bağıracak. Bu boyacı küpü değil. Devlet yönetiyoruz, bakkal dükkanı değil. Erken seçime gidelim, bir an önce hesaplaşalım diyorlar. Aceleniz ne? AKP daha çok yıpransın. O zaman iktidar olma şansınız da artar.
AMAN YARABBİM MİLYONLAR...
(Tandoğan mitingi için) Kim yaptı? Toplandılar, bir araya geldiler. Hayırlı olsun. Tamam bir demokratik hakkı kullandınız. Gazetelerde farklı farklı rakamlar. Aman yarabbim milyonlar filan... Milyon da çok basite indi. Aynen bizim 6 sıfır attığımız banknottaki milyonlar gibi. Ne kadar uçuk. Herhalde bunlar bir alanının yüzölçümünden bihaber. Biz bu işin kompetanıyız. Ömrümüz bu işlerle geçti, ölçüp biçmekle geçti. Başka sermayemiz yok. Çok farklı şeyler söylendi, ancak millet bunu yutmuyor. Çünkü bindirilmiş kıtalar farklıdır. Bu işe inanmış, gönlünü koymuş insanlarıyla bu işi yapmak başkadır. Çünkü demokrasi bir gönül işidir. Demokratik eylemlere saygılıyız, rahatız. Bu rahatlığımızı da herkes görüyor. Bu noktada bir sıkıntımız da sözkonusu değil. Kişilere değil, ilkelere bağlı bir partiyiz. Biz, kişileri tabulaştırarak yola çıkmadık.
KARADENİZ’İ GÖRSELERDİ
Karadeniz Sahil Yolu açılışına gelip bunu fotoğraflayıp koymuş olsaydılar, neyin ne olduğunu gayet iyi görürlerdi. 81 vilayetten bindirilmiş kıtalarla değil, tamamen o bölgenin insanlarının sevdasını aşkını ortaya koyduğu bir yürüyüştü o. İşte, gerçekleri ne kadar gizlerseniz gizleyin, ama siz Samsunlu, Ordulu, Giresunlu, Rizeli, Artvinli vatandaşıma bunu anlatamazsın.