Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2006 00:00
AKP’nin dünkü grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin ’sosyal restorasyona’ ihtiyaç duyduğunu belirtti. Erdoğan "Güçlü kalmak için önce toplumsal barışı zayıflatacak kavgaları uzlaşma noktalarına taşımalıyız" dedi.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, son 4 yılda siyasi istikrarı sağladıklarını ve sıranın sosyal istikrara geldiğini söyledi. Erdoğan "Şimdi sıra sosyal restorasyona geldi" dedi.
TEHDİT AŞIRI UÇLARDAN
Partisinin dünkü grup toplantısında konuşan Erdoğan, Cumhuriyetin değerlerine yönelik tehditlere de dikkat çekti. Erdoğan "Bu ülkeye, ülkenin geleceğine, milletin birlik ve beraberliğine, cumhuriyetin değerlerine karşı tehditler yok mu, elbette var. Ancak, bunların toplumun geneline yayamayacağımız aşırı uçlar olduğunu ve takibinin de suç ceza sistemi içinde yapılması gerektiğini unutmayalım" dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:
HEPSİ BİZİM İNSANIMIZ ONLARI DA KAZANALIM
Onlara da sesleniyorum: Bugüne kadar onlara yönelik ne yaptınız? Gücünüz vardı da gereğini mi kullanmadınız? Kazanabilecektiniz niye kazanmadınız? Yine unutmayalım ki son tahlilde uçlarda bulunanlar da bizim insanımız. Bunu anlamayan, bunu hazmedemeyenler olabilir. Onları merkeze çekmenin, kazanmanın gayreti içinde olmak da hepimizin ortak görevidir. Diliyor ve inanıyorum ki milletimiz bütün fertleriyle Cumhuriyetimizi, değerleri ve kurumlarıyla bütünleştirecektir.
CUMHURİYET POLEMİK MALZEMESİ OLMASIN
Cumhuriyet değerlerimizin toplumsal ihtilaf konusu olmasını, gündelik polemiklere malzeme edilmesini engellemek zorundayız. Bu ülkenin bütün insanlarına sonuna kadar inanıyorum, en azından inanmak istiyorum. Güveniyorum, güvenmek istiyorum. Biz bu şekilde yolumuza devam edeceğiz.
KAVGALARI UZLAŞMA NOKTASINA TAŞIYALIM
Son 4 yıldır siyasi istikrarı sağladık. Bunu korumak hepimizin boynunun borcudur. Şimdi yapılması gereken sosyal istikrarı sağlamaktır. Türkiye uzun zamandır bir ’sosyal restorasyona’ ihtiyaç duyuyor, bunun yapılması gerekiyor. Bugünün dünyasında güçlü olmak; güçlü kalmak için de önce toplumsal barışı zayıflatacak kavgaları, tartışmaları belli uzlaşma noktalarına taşımak zorundayız. Biz, asgari müşterekte mutabakatı sağlamak zorundayız.
KAVGALAR BİZİ ZAFİYETE UĞRATIYOR
Türkiye yıllarını kendi içine kapanarak, kendi kendisiyle kavga ederek, kendi gölgesinden korkarak geçirdi. Bu yıllar kayıp yıllardır. Buna böyle devam edemeyiz. Edersek, bu kavgalar hem bizi hedeflerimize yürümekten alıkoyar hem de uluslararası alanda en güçlü olmamız gereken dönemlerde zafiyete uğramamıza neden olur. Türk milleti asırlardır kendisiyle barışık, aynı inanç ve duyguda birleşerek yaşadı, bu sayede bu topraklarda dünyanın en zengin medeniyetlerinden birisini yükseltti. Ama ne zaman birbirimizden şüphe etmeye başladık, ne zaman birbirimizin derdini ve dilini anlamamaya başladık, o zaman birliğimiz, düzenimiz bozuldu.
YARALARI İYİLEŞTİREN TARAF OLMALIYIZ
Konuşarak, saygı göstererek, inanarak çözülemeyecek hiç bir mesele yok. Ülkesini seven, geleceğine inanan herkese büyük sorumluluklar düşüyor. Toplumsal barışı zedeleyen ve insanı belli tartışmalar çerçevesinde karşı karşıya getiren anlayışlara karşı hepimizin uyanık olması gerekiyor. Yaraları kanatan değil, yaraları iyileştiren olmalıyız. Kavgalara taraf olan değil, sadece toplumsal barışa, dostluğa, kardeşliğe taraf olan olmalıyız.
EĞİTİMDE BÜYÜK YENİLİKLER YAPTIK
Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında verilen gensoru önergesine değinirken, Milli Eğitimde yüzyılın en büyük yeniliklerini yaptıklarını ifade ederek, şunları söyledi: Eğitimde bunu anlayamayan, bunu anlamaktan uzak olan, bu hıza ayak uyduramayanlar, her zaman olduğu gibi yine kolaycılığı seçip, ellerine bir gensoru kağıdı tutuşturdular, onunla müracaat ediyorlar... Yaptıkları bu... Onların gücü ancak buna yetiyor. Gereken cevabı, inşallah parlamentomuz onlara verecektir."