Nur BATUR
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2006 00:00
Önce Danıştay’ın türbanlı öğretmene okul kapısını kapatan kararı... Şimdi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden iki karar daha...
İkisi de önemli, hatta tarihi nitelikte. Mahkemenin aldığı son kararlar, üniversiteler ve kamu kuruluşlarındaki türban kavgasına belki son vermeyecek; ama en azından mahkemenin kapılarını kapattı. Hem de 17 hákimin oybirliğiyle. Neden mi?
Mahkemedeki Türk yargıç Rıza Türmen’i Strasbourg’dan telefonla aradım ve sordum:
"Hákimler neden türban yasağını özgürlüklerin kısıtlanması diye görmedi?"
Türmen, "Leyla Şahin davası pilot davaydı" dedi. Peki neydi Şahin davası? Leyla Şahin adlı türbanlı öğrenci, 7 yıl önce, özgürlüklerin korunması sözleşmesinin ihlal edildiği gerekçesiyle dava açtı.
10 Kasım 2005’te 17 hákim, oybirliğiyle "Hayır özgürlükler kısıtlanmadı" kararını verdi. Gerekçe, Anayasa Mahkemesi’nin laikliği korumak için aldığı kararlar. Son iki karara gelince... İlki, 60 imam hatip lisesi öğrencisi ve 34 velinin, 2002’de öğrencilere türban takılmasını yasaklayan kararına itirazlarıyla ilgili. Türmen, mahkemenin reddetmesinin nedenini şöyle anlattı:
"İmam hatiplerin ayrı bir statüsü yok. Onlar da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı. Yasaklar, imam hatipler için de geçerli."
Peki hiç mi istisna yok? Türmen, "Var. Kuran kurslarında başörtüsüne izin veriliyor" diyor.
KURTULMUŞ’U ATAN ÜNİVERSİTE
Mahkeme, türban taktığı için İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden atılan öğretim üyesi Sevgi Kurtulmuş’un başvurusunu da reddetti. Hangi gerekçeye dayandı? Türmen şöyle diyor:
"Şahin davasının yanı sıra bir de Almanya’ya karşı açılan davada alınan bir karar var. Wogt davasında mahkeme, anayasal düzeni korumak için devletin tedbir alabileceği ve devlet memurlarına bazı sınırlamalar getirebileceği kararını aldı. Bu prensip, Sevgi Kurtulmuş davasında da uygulandı."
AİHM’nin kapısı türbana kapandı mı? "Gelirler ama bu tür başvuruların reddedilmesi beklenebilir" dedi Türmen. Ya "türbana özgürlük" için bekleyen 100’e yakın başvuru ne olacak?
Türmen, "Sonucu aynı olur. Reddedilir" dedi.
Peki türbanını okulun kapısında açan ve kimliğine de türbanlı fotoğraf kullanan anaokulu öğretmeninin durumu ne olacak? Türmen yorumdan kaçındı. Konu hassas, yine de pilot davalarda alınan kararlar var. Türmen’in bunlarda ısrarla vurguladığı 4 temel ilkeyi aktarıyorum:
"Türban bir dini semboldür. Anayasal düzeni korumak için devlet sınırlama getirebilir. Türban takmayanların korunması önemlidir. İdari makamların, laiklik ilkesini korumak için aldığı yasaklar anlaşılır."
Bundan sonra "türban için özgürlük" sloganıyla yola çıkanların işi kolay görünüyor mu?