Güncelleme Tarihi:
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999'daki büyük depremlerde ağır yara alan Adapazarı, bu sabah en büyüğü Richter Ölçeği'ne göre 4.5 büyüklüğündeki 3 depremle sarsıldı. Halk panik içinde sokaklara dökülürken, depremlerden sonra fenalaşan 35 kişi, hastanelere başvurdu.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırması Enstitüsü'nün merkez üssünü Adapazarı olarak saptadığı deprem saat 06.07’de meydana geldi. Richter ölçeğine göre 4.5 büyüklüğündeki bu depremi saat 06.11'de 3.1, saat 07.24'te ise 3.7 büyüklüklerinde artçı şoklar izledi.
Kocaeli ve Düzce'yle, İstanbul'un Anadalo yakasında da hissedilen deprem sırasında özellikle kent merkezindeki Atatürk Bulvarı’ndaki yüksek katlı binalarda oturanlar panik içinde sokaklara döküldü. Yüzlerce kişi uzun süre sokakta battaniyelere sarılarak bekledi. Depremlerden sonra fenalaşan 35 kişi, Sakarya Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Hastane Başhekimi Ömer Durak, deprem sonrası, ruhsal sıkıntı ve tansiyon şikayetleriyle 35 kişinin hastanelerine başvurduğunu, bu kişilerin ayakta tedavi edilerek taburcu edildiğini bildirdi.
Sakarya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler ise 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde hasar gören binalarda yeni bir hasar oluşup oluşmadığını kontrol etti. Ekipler, sözkonusu binalarda yeni bir hasar oluşmadığını belirledi.
Sakarya Üniversitesi Jeofizik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Can Karavul, yaptığı açıklamada, depremin olağan bir deprem olduğunu, ancak Bursa- Balıkesir ve İstanbul hattındaki riskleri arttırdığını belirterek, şunları söyledi:
“Aktif Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) üzerinde bulunan Adapazarı'nda bu sabah meydana gelen deprem, 17 Ağustos 1999 depreminden 6 yıl gibi bir zaman geçtiği için olağan bir depremdir. Depremin şiddetinin fazla hissedilmesinin nedeni ise odak derinliğinin sığ olmasından kaynaklanmaktadır. Arkasından gelen diğer iki deprem de olağan depremlerdir. 5.5'e kadar depremler oluşabilir. Vatandaşların paniğe kapılmalarına gerek yok. Bu depremler komşu segmentler olan Bursa -Balıkesir ve İstanbul hattındaki riskleri artırmaktadır.”
Sakarya'nın Sapanca Gölü yakınlarında bu sabah meydana gelen hafif şiddetteki depremin önemli sayılabilecek bir deprem olmadığı, ancak sığ odaklı olması nedeniyle yer koşullarından dolayı İstanbul ve Bursa gibi illerde de hissedildiği bildirildi.
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden yapılan açıklamada, saat 06.07'de gerçekleşen ve merkez üssü Sapanca Gölü'nün doğusu ile Sakarya İli'nin yaklaşık 6 kilometre güneybatısı olan 4.5 büyüklüğündeki depremin dış merkezinin, Türkiye'nin aktif bölgelerinden Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun içerisinde yer aldığı belirtildi.
Depremin derinliğinin 9 kilometre olduğu belirtilen açıklamada, depremin dış merkezinin 17 Ağustos 1999 depremi ile kırılan alan içerisinde değerlendirildiği ifade edildi.
Depremin sığ odaklı olmasının enerji yayılımının bazı bölgelerde kuvvetli hissedilmesine yol açtığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“İstanbul ve Bursa gibi illerde depremin hissedilmesinin önemli bir nedeni de deprem dalgasının yayımı ile ilgili olup, dalganın iletildiği yerel zemin koşullarından kaynaklanmaktadır.
Önemli sayılacak bir deprem değildir, kendi içinde lokal bir deprem olarak değerlendirilmelidir ve birkaç artçısının olması normal karşılanmalıdır. Nitekim depremi takip eden zaman dilimi içerisinde saat 06.11'de büyüklüğü 3.1, saat 07.24'te büyüklüğü 3.7 olan çok hafif ve hafif şiddette artçı depremler olmuştur.”
Depremin can ve mal kaybına neden olabilecek büyüklükte olmadığı vurgulanan açıklamada, “Bölgenin 1. derece deprem bölgesi olduğu gözardı edilmeden, halkımızın paniğe kapılmaksızın günlük yaşantılarına devam etmeleri gerekmektedir” denildi.