Necdet AÇAN
Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2006 00:00
Özel Harp Dairesi Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Özal döneminde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği görevlerinde bulunan emekli Orgeneral Kemal Yamak suskunluğunu bozdu. "Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler" ismiyle Doğan Kitap’tan yakında piyasaya çıkacak anılarında dönemin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bülent Ecevit’in "kontrgerilla" iddialarına yanıt verirken bazı CHP milletvekillerinin de Özel Harpçi olduğunu açıkladı.
Bunun sadece Ecevit’in partisine ait bir durum olmadığını belirten emekli Orgeneral Kemal Yamak’ın "Birçok kimseyi ayağa kaldıracağını biliyorum ama bu noktada yazmak istiyorum" dediği müthiş iddiaları şöyle:
PARTİ GÖZLÜĞÜ KALIN CAMLI MIDIR
Ecevit 1978-79 başbakanlığı döneminde Sarıkamış’ta daha önce Özel Harp Dairesi başkanlığı yapmış komutanlardan
Sabri Yirmibeşoğlu’yla görüşürken, Milliyetçi Hareket Partisi ilçe başkanının da bu teşkilatın bir üyesi olduğunu öğrenmiş, kontrgerillanın varlığını açıklarken bu durumu da açıklamıştı.
Ecevit’in medyanın ilgisini çekmek için Özel Harp Dairesi’ne iftira ettiğini ileri süren Yamak kitabında şöyle yazıyor:
"Barışta ve bir savaş halinde Milliyetçi Hareket Partililer askere alınmayıp kendilerine şu veya bu şekilde sefer görevi verilmeyecek midir? Parti gözlüğü bu kadar kalın camlı mıdır? Acaba bu kişi Sayın Ecevit’in kendi partisinden olsaydı, bu itirazı olacak mıydı? O zaman CHP’den bu teşkilatta kimse yok mu zannediliyor?"
BİRBİRLERİNDEN HABERLERİ OLMAZ
Ecevit’in inandırıcılığı nedeniyle kontrgerilla tartışmasının sık sık alevlendiğini belirten
Yamak, TBMM içinde birbirinden habersiz pek çok milletvekilinin Özel Harpçi olduğunu şöyle anlatıyor:
"Birçok kimseyi ayağa kaldıracağını biliyorum ama bu noktada yazmak istiyorum. Sayın Ecevit’in inandırıcılığına dayanarak alevlenen ve Sayın Ecevit’in zaman zaman medyanın ilgisi için bizzat öne çıkarak söyledikleriyle devam eden bu iftira kampanyası sürdürülürken, bu teşkilatın içinde o zaman kendi partisinden ne kadar personelin, hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde birbirini hiç tanımayan kaç milletvekilinin bulunduğunu ve bunun sadece kendi partisine ait bir durum olmadığını, birisi söyleyiverseydi ne olurdu?"
VATANSEVER OLDUKLARI İÇİN
Yamak, Özel Harpçi olarak eğitilenlerin nasıl ve neden seçildiklerini de şöyle açıklıyor:
"Aslında onlar milletvekilliği dönemlerinde değil, daha genç yaşlarda bölgesinde güvenilir, saygın, sözü geçen ve gerektiğinde halkıyla bütünleşerek, milleti ve vatanı için yapılacak mücadelede önder olabilecek niteliklere sahip oldukları için seçilmişlerdi. Milletvekili oluşları da bu seçimin doğruluğunu göstermiyor muydu?" (s. 461-462)
ABD’den her yıl 1 milyon dolar geliyorduÖZEL Harp Dairesi, özellikle Amerikalıların da verdiği destekle NATO’nun "örtülü harekát konseptine" dayanarak kurulmuş bir harekát ünitesiydi. Memleketimizin bulunduğu coğrafi mevki ve stratejik konum, böyle bir teşkilatı çok lüzumlu ve çok faydalı hale getiriyordu.
GAYRİ NİZAMİ
1950’li yıllarda Özel Harp Dairesi’nin, Gayri Nizami Harp bölümünün kuruluşu, böyle bir ihtiyaç dikkate alınarak gerçekleşmişti.
(s.248)
Tercüme olarak ordumuza giren ve daireye de görev olarak verilen terim, "gayri nizami harp"tir. "Gayri kanuni harp" değildir. Bunun gibi, "gayri nizami askeri kuvvetler" tabirinde de, bazılarının maksatlı olarak yorumladığı gibi, "gayri kanuni askeri kuvvetler" anlamı yoktur.
(s. 245)
İHTİYAÇ İÇİN
Amerikalıların özel yardım faslından, daireye her yıl 1 milyon dolar yardım sağlanacak, bu yardımlar istenirse Türkiye’de veya istenirse Amerika’da ihtiyaçlar için kullanılacak, Amerika’dan satın alınacak teknik malzeme ve silahlar için yapılacak ödemeler, bu paradan mahsup edilecekti. Sayın Ecevit’in söylediği gibi dairenin resmi bütçesi yerine veya personel maaşları gibi ödemelere hiç kullanılamazdı.
(sa.254)’MHP’li başkan’ dedim, ’güvenilir bir arkadaşımız’ dedi, komutan
1978-1979’daki başbakanlığım sırasında bir doğu ilçemizi ziyaret ederken, oradaki askeri birliğin komutanı olan generalle görüşüyordum. Kendisinin bir ara Özel Harp Dairesi’nde çalışmış olduğunu öğrenince, kuşkularımı belirterek, kendisinden bilgi almaya çalıştım. Generalin kuşkularımı yersiz bulması üzerine bir soru yönelttim:
-Farz-ı mahal, bu ilçedeki Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Başkanı aynı zamanda Özel Harp Dairesi’nin sivil uzantısındaki gizli elemanlardan biri olamaz mı?
General:
-Evet öyledir, ama kendisi çok güvenilir vatansever bir arkadaşımızdır, yanıtını verdi..."
(28 Kasım 1990 / Milliyet Gazetesi)Kızıldere Özel Harp’in işi değil
Mahir Çayan ve arkadaşlarının öldürüldüğü Kızıldere olayları ve adı işkenceyle ile anılan ünlü Ziverbey Köşkü sorgulamalarının Özel Harp Dairesi’yle ilgili olmadığını anlatan Yamak, Ecevit’i "Kontrgerillayı açıklamam iyi oldu, başbakan oldum" dediği için özel olarak eleştirdiğini belirtiyor.
1971-74 arası Daire Başkanı’ydı
1924 yılında Amasya’nın Merzifon ilçesinde doğdu. 1945’te Topçu Asteğmen rütbesi ile Harp Okulu’ndan mezun oldu. 1971’de Tuğgeneral, 1975’te Tümgeneral, 1979’da Korgeneral ve 1984’te Orgeneralliğe yükseldi. Tuğgeneral rütbesi ile 1971-74 döneminde Genelkurmay Özel Harp Daire Başkanlığı yaptı. 24 Temmuz 1987 tarihinde atandığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan, 1 Eylül 1989 tarihinde yaş haddi nedeniyle emekli oldu. Turgut Özal’ın ölümüne kadar Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği yaptı. Evli, üç çocuklu.
Kontrgerillaya atfedilen olaylar
1955’te Selanik’te
Atatürk’ün doğduğu evin bombalanması iddiası.
6-7 Eylül olayları.
Kültür Sarayı’nın yakılması.
12 Mart Darbesi.
Kızıldere Katliamı.
Ziverbey Köşkü sorgulamaları.
1 Mayıs 1977 Olayları.
Ecevit’e Çiğli Suikastı girişimi.
Mehmet Ali Ağca’nın hapishaneden kaçırılması.
Kahramanmaraş, Çorum ve Gazi Mahallesi olayları.
YARIN:Gladyo kurmadık