Soner GÜREL-Saygı ÖZTÜRK
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2005 00:00
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri’nin Başbakan Erdoğan’a verdiği gizli Şemdinli dosyasında, işyeri bombalanan kitapçı Seferi Yılmaz’ın PKK’lı Murat Karayılan’la direkt telefon konuşmaları yer aldı. Raporda bombanın ABD değil, Alman malı olduğu belirtildi.
HAKKÁRİ’nin Şemdinli İlçesi’nde meydana gelen patlamadan sonra Başbakanlık’ta yapılan güvenlik zirvesinde Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri, Başbakan Tayyip Erdoğan’a çok gizli belgeleri içeren bir dosya verdi. Dosyada, Şemdinli’deki Umut Kitabevi’nin sahibi Seferi Yılmaz’ın Kandil Dağı’nda terörist Murat Karayılan liderliğindeki, PKK terör örgütü ile direkt bağlantı kurduğunu ortaya koyan belgeler ve bazı telefon konuşmalarının deşifreleri yer aldı.
Şemdinli’deki olaylarla ilgili geçen hafta Erdoğan’ın başkanlığında yapılan ve Adalet ve İçişleri Bakanları ile Orgeneral Türkeri ve diğer ilgililerin de katıldığı toplantıda ilginç diyaloglar yaşandı.
GÖREVLİ GİTTİLER Orgeneral
Türkeri’nin toplantıda yaptığı değerlendirmede, patlama ile ilgili bağlantılı oldukları yolunda haklarında iddia ortaya atılan 2 astsubay
Ali Kaya ve
Özcan İldeniz’in sicili ile ilgili bilgi verdikten sonra şu değerlendirmeyi yaptığı öğrenildi :
‘Her iki görevli de bazı istihbari bilgiler nedeniyle Şemdinli İlçesi’ne görevli olarak gönderildiler. Görev izin kağıtlarında ilgili Cumhuriyet Savcısı ile İl Jandarma Alay Komutanı’nın imzaları var. Bunlar kendi başlarına bu ilçede bir araştırma için bulunmuyordu. Patlamanın yaşandığı anda olay yerine 200 metre mesafede bulunuyorlardı.’
ŞEHİR KOMİTESİ
Orgeneral
Türkeri’nin toplantıda
Erdoğan’a verdiği dosyada, Umut Kitabevi’nin sahibi
Yılmaz’la ilgili bir bilgi notu da yer aldı. Notta
Yılmaz’ın Şemdinli Şehir Komitesi sorumlusu olduğu, ayrıca örgütün Kandil Dağı ile direkt irtibat kurabildiğine de dikkat çekildi.
Yılmaz’ın örgüt sorumluları ile telefon konuşmalarının deşifreleri de
Erdoğan’a verildi. Orgeneral
Türkeri, örgütün bu olayı bahane ederek Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde şaibe yaratmayı hedeflediğini, bu oyuna gelinmemesi gerektiğini vurguladı.
‘SUREÇ’ KOD ADLI
Öte yandan İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu’ya verilen
‘Şemdinli Raporu’nda
‘Sureç’ kod adlı bir teröristin Almanya’dan getireceği paketin peşine düşüldüğü ortaya çıktı. Ancak paketin içinde ne olduğunu açıklanmadı.
BOMBALAR ALMAN
Rapora göre,
Seferi Yılmaz’ın işyerindeki patlamada Alman malı el bombası kullanıldı. Daha önce bu bombanın
ABD malı olduğu belirtilmişti. Raporda, patlamanın işyerinin ön bölümünde değil, kontrplakla çevrili arka bölümünde meydana gelmesi de
‘terör örgütü tarafından gerçekleştirildiği’ değerlendirmesine yol açtı.
15 Ağustos 1984’de Şemdinli baskınına katıldığı gerekçesiyle yakalanıp 2000 yılına kadar cezaevinde yatan
Seferi Yılmaz’ın, örgütle ilişiğini kesmediği ve sık sık telefonla konuştuğu da bu raporda yer aldı.
BARZANİ’YE SIĞINMIŞ Şemdinli’ye, iki astsubayla birlikte giden itirafçı
Veysel Ateş’in, daha önce PKK’lılar tarafından kaçırıldığı, bu kişinin uzun süre örgütte kaldıktan sonra Kuzey Irak’ta
Barzani güçlerine sığındığı bilgisi de rapora yansıdı.
Ateş’in,
Barzani’ye bağlı güçler tarafından Silopi’de ilgili makamlara teslim edildiği saptandı.
3 ASKER YARALANDI 1 Kasım’da saat 23.00 civarında meydana gelen patlamada, askeri garnizonun boş olduğu yolundaki değerlendirmeler konusunda ise
Aksu’ya verilen bilgide,
‘Herkes nöbet yerindeydi. Ayrıca patlamada, ilçe içinde bulunan misafirhanede 3 askerimiz yaralandı’ denildi.
Raporda, olaylar sırasında eşi ve çocuklarıyla birlikte izinden dönen Piyade Uzman Erbaş
T.Ç.’nin, Şemdinli ilçe merkezine geldiğinde halkın içinden birileri tarafından tanındığı belirtildi. Rapora göre, hedef gösterilip kendisi ve ailesine saldırıda bulunulan uzman erbaş, kendisi ve ailesini kurtarma çabasına girdi.