Güncelleme Tarihi:
İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir başta olmak üzere çeşitli illerde yaşayan ve sosyal paylaşım sitelerinden haberleşen Suriyelilerin Edirne’ye geleceğini bilgisini alan jandarma ve polis ekipleri, kent girişlerinde geniş güvenlik önlemi aldı.
SURİYELİLER BÖYLE YÜRÜYOR / Foto Galeri
Kentin tüm girişlerini kontrol altına alan güvenlik güçleri İçişleri Bakanlığı’ndan oturma izin belgesi olsa dahi farklı illere seyahat edemeyecekleri yönündeki genelge uyarınca 3 bin Suriyeli sığınmacıyı kent girişinde geldikleri araçlarla geri çevirdi.
AVRUPA'YA ULAŞMAK İSTEYEN MÜLTECİLER İSTANBUL OTOGARI'NDA BEKLİYOR
Çıktıkları yoldan kimsenin kendilerini geri çeviremeyeceğine anlatan Mihtaki, "Biz kimseden korkmuyoruz. Buraya gelirken biz ölümü ve tüm zorlukları göze aldık. Amacımız Almanya’ya gitmek. Türk insanı, askeri, polisi çok iyi ve merhametli. Bize yardımcı olup karışmasınlar yürüyerek sınırı geçmemize izin versinler. Sınırı geçip yaşamaya gideceğiz. Ülkemizde savaş olduğu için gidiyoruz bizi anlasınlar"dedi.
Suriyeli 9 yaşındaki kız çocuğu Ceylan, polislerin Almanya’ya gitmeleri için kendilerine izin verilmesini istedi. Türkçe konuşmayı bilen 7 yaşındaki diğer kız çocuğu Ivana ise Almanya’ya gidip okuyup öğretmen olmak istediğini söyledi.
Savaşta 2 ayağını kaybeden ve Almanya’daki abisinin yanına gitmek için tekerlekli sandalyesi ile yanına 1 yaşındaki oğlu Rafeel eşi Salem’i alarak yola çıkan Hijam Corom’un, dramı yürekleri dağladı. Suriye’de savaş çıkmadan önce çok mutlu bir şekilde yaşadıklarını anlatan Corom, "Savaşta iki ayağımı kaybettim ama ümidimi kaybetmedim. Eşim ve çocuğumla Almanya’da bulunan abimin yanına gitmek için yola çıktık. Tek umudum Almanya’ya gitmek orada eşimi ve beni yeni bir hayat bekliyor" diye konuştu.
Edirne’de dün gece kaçak yollarla kente girerek otogarda bekleyen 250 Suriyeli mültecinin ardından, bugün sabah da çantaları sırtlarında yaklaşık 800 Suriyeli, TEM otoyolundan yürüyerek Edirne’ye girmeye çalıştı. Kaçakların önünü polis ve jandarma kesti.
Suriyeliler, Yunanistan üzerinden Almanya’ya gitmeyi hedefliyor. Edirne İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından durdurulan kaçaklar güvenlik güçlerine tepki gösterdi. Mülteciler, Türkçe, "Burası Türkiye İsrail değil", "Önümüzü açın gidelim", "Tayyip baba bize zorluk çıkarma, kapıları aç" diye slogan attılar.
UMUTSUZLUK HAD SAFHADA
Banu ŞEN/İzmir
Denizde ölümlerin de artmasıyla Avrupa'ya geçmek isteyen Suriyeli göçmen krizi büyüyor. Edirne sınırında "İnsanların denizde ölmesini durdurun sınırı açın" gösterisi yapmaya hazırlanan ve sınıra doğru yürüyüşe geçen Suriyeli göçmenler arasında çeşitli şehir efsaneleri de dolaşmaya başladı.
İzmir Basmane’de kaçakçılara bile verecek parası kalmadıklarını söyleyen Suriyeli göçmenler, bur taraftan da "Almanya 15'inde gemi gönderecekmiş onu bekliyoruz" diye başka bir umutlu bekleyişe girdi. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Başkanı Taner Kılıç hurriyet.com.tr’ye daha önce Ezidiler'in yaşadıklarını anımsatarak, "Bu kapsamda bir gösteri yapılabilir belki ancak bunun bir fayda getireceğini sanmıyorum, daha yakın zamanda Ezidiler örneğinin sonuçlarını gördük. Türkiye sınırının açılacağını sanmadığım gibi Yunanistan veya Bulgaristan sınırı da bir gösteri ile açılmaz. Bu konuda AB nezdinde çok ciddi bir irade ve karar alınması gerekiyor ancak böyle bir şey ufukta gözükmüyor. Hatta sınır güvenlik önlemlerinin arttırılması şeklinde tersi yönde gelişmeler olabilir" diye konuştu.
Mülteci Der Koordinatörü Pırıl Erçoban ise bunun artık Türkiye’nin baş edebileceği bir sorun olmaktan çıktığını vurgulayarak, “Bu gerçekten absurd artık akıl ötesi ve sadece Türkiye’nin baş edebileceği bir şey değil. Türkiye’nin kendine dönüp bakması lazım; insanların bu yolculuklara çıkmaması için ne gibi imkanlar tanınmalı? Çalışma izinleri gibi örneğin. Bir taraftan Avrupa’da sınır denetimleri başları. Yasal ve güvenli gidiş yolunun mutlaka uygulamaya konması lazım. Bir de Avrupa diğer coğrafyadaki ülkelerin çok daha fazla sayıda mülteci kabulünü ciddi olarak düşünmesi lazım. İnsanların umutsuzluğu son safhada. Buna göz yumulamaz. İnsanların umutsuzluğuna artık çare bulmak gerekiyor. Bu ölüm yolculuğuna çıkmalarına izin vermek de olmaz. Ama otogarlarda, sokaklarda onları toplama operasyonlarıyla da olmaz. Biz daha hakların genişletilmesini söylerken, bur taraftan da seyahat özgürlüklerinin kısıtlanması gibi zorluklarla karşı karşıyalar” dedi.
.