3.5 milyar dolarlık Patriot pazarlığı

ABD’nin Türkiye’ye yönelik Patriot füze sisteminin satışına onay vermesinin ardından basın kuruluşlarının Ankara temsicileriyle bir araya gelen Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, F-35, Patriot ve S-400’lerle ilgili sorulara şu yanıtları verdi:

“Bizim S-400’ü tercih etmemiz, ihtiyaçlarımızın tamamen karşılandığı anlamına gelmiyor. Bir taraftan kendi hava savunma çalışmamız devam ederken, bu konuda bizimle işbirliği yapmak isteyen bütün ülkelerle işbirliği yapabileceğimizi belirtmiştik. S-400, bu ihtiyacımızı tamamen karşılamadığı için de ilave sistem için görüşebileceğimizi söylemiştik. Bu söylemlerimiz içerisinde çeşitli görüşmeler, gel-git’ler oldu ve nihayet önümüze bir teklif geldi. Bu teklifi şu anda konuşuyoruz.

 (F-35’lerin uçuş güvenliği) Biz baştan beri şunu söyledik: Bizim kullanacağımız bu sistem, kendi başına tamamen kendi radarı, tespit sistemleri, takip sistemleriyle çalışacak ve diğer sistemlere entegre olmayacak bir yapı düşünüyoruz. Bu baştan beri böyleydi. Gerek dost-düşman tanıma sistemleri, gerek yazılımlarla ilgili bizim karşı tarafla da mutabık kaldığımız şartlar var. Ve bu aslında bir anlamda bizim açımızdan dezavantaj gibi görünse de, bizim bu sistemi kullanmak adına verdiğimiz bir taviz gibi düşünülebilir.

ABD’DEN TEKNİK EKİP GELECEK

 Sürekli olarak S-400 ile F-35’in aynı ortamda bulunmasının teknik açıdan getireceği zararlar ve F-35’in radar görünmezliği vesaire bazı sıkıntılar ve oluşabilecek risklerden bahsediliyor. Biz muhataplarımıza sürekli olarak şunu dedik: Teknik olarak bizim aldığımız bazı tedbirler var. Ama bir senedir bu konu dillendirildiği halde hiçbir teknik ekip gelip de; bizimle riskler şunlardır, tedbir alalım diye bir tartışma olmadı. Eğer bu endişeniz ciddi ise niçin gelmiyorsunuz diye diye nihayet bu konuda da bir ekip göndereceklerini söylediler. ABD’den, önümüzdeki haftalarda bekliyoruz.

(Patriot’lar kimin kontrolünde olacak) S-400 sonrasında teklifi olanlar varsa bu tekliflere de açığız demiş idik, o anlamda bu devam edecek. Yine teknik olarak tartışılması gereken konulardan birisi Patriot’larda olan, bu sistemin yazılımlarına, dost-düşman tanıma sistemlerine ne kadar hâkim olabileceğimiz. Zaten geçmişte de bizim öne sürdüğümüz şartlar arasında bunlar da vardı. Bunları konuşacağız. NATO’ya bağımlılık açısından, zaten çeşitli zamanlarda NATO çerçevesinde ülkemizde hava savunma sistemleri konuşlandırıldı. Aradaki fark ne? Orada tamamen NATO idaresi söz konusuydu. Yani Türkiye’nin bir ihtiyacında kendi karar mekanizması içinde değildi. Ama sistem kendimizin olduğunda NATO’ya entegre, ancak kullanım kararı size ait olacak.”

BU İŞİN BEYNİNDE KADIN DAHA ÇOK

“(Projelerde çalışan kadın sayısı) Arkadaşlar hatırlattı Seda diye bir ürünümüz var ciddiyim atış tespit sistemimiz var adı Seda. Tabii şunu belirteyim bu arada biz bütün sektördeki rakamı belki arkadaşlar çalışıyor, ama başkanlık çalışanlarımızın yüzde 60’a yakını kadın iç bünyede onu belirteyim, yani bu işin beyninde kadın daha çok.”

RUSLAR BİZİ ANLAYIŞLA KARŞILIYOR

“(S-400’ler için milli yazılım çalışması) İlk günden, yani Patriot’la ilgili herhangi bir kimsenin sözü olmadan Ruslar’la ilk konuşma aşamamızda bizim zaten olmazsa olmaz şartımız bu sistemin dost-düşman tanıma unsurlarının, yazılımlarının yerli olmasıydı. Karşı taraf da (Ruslar) bunu anlayışla karşılıyor. Çünkü bir ülkenin kendi egemenliğiyle ilgili bir şey. Bu anlaşmaya başlayacaksak zaten böyle başladık biz. Amerikalılar geldiğinde bizim onlara ne tür tedbirler aldığımızı söylemekten çok biz onları dinlemek istiyoruz, onların endişelerini teknik argümanlar olarak henüz işitmedik.”