Güncelleme Tarihi:
İşte Murat Çelik'in Türkeş'le görüşmesine dair yazdığı yazıdan dikkat çeken bölümler:
Tarih: 23 Ağustos 2015. Geçen Pazar günü yani…
Saat 16.22.
Telefonda, Tuğrul Türkeş ile konuşuyoruz…
- Sayın Türkeş, vaziyet netleşiyor… Cumhurbaşkanı yarın (geçtiğimiz pazartesi) önce Meclis Başkanı ile görüşecek. Geçici seçim hükümetinin sandalye dağılımı açıklanacak ve görünen o ki Başbakan Ahmet Davutoğlu, milletvekillerine bakanlık teklif edecek.
- Evet herhalde, öyle görünüyor.
- Sizden (MHP) de 3 isme gelecek bu teklif…
- Ben kimseyi görmedim, konuşmadım da ama bizim arkadaşlar bugün peşinen tepki göstermişler zaten. “Bunu kabul eden şerefsizdir” türünden…
- Evet. Şimdi zaten bu durum, CHP için de, sizin partiniz için de şöyle bir iç gündem oluşturmayacak mı? Başbakan’ın ismen bakanlık önerdiği kişiler, parti içinde bir ters bakışın muhatabı olmayacaklar mı?
- Kime geleceği belli değil şu anda o tekliflerin. “Biz vermiyoruz” diyor Devlet Bey. Ama tabii öyle olacaktır.
- Yani diğer 77 milletvekili, teklifin geldiği o üç kişiye, “Neden siz” diyecek öyle mi?
- Tabii canım, seçilene hain diyecekler. Ama tabii, yani, bir de şu var ki; devlet de sahipsiz iki buçuk aydır. (Bunu yazma da…)* Onu yapmayalım, bunu yapmayalım; tamam da, ondan sonra da şu anda, iki buçuk aydır Türkiye’de bir siyasi iktidar yok.
(*) Tuğrul Türkeş, dört gün önceki telefon görüşmemizde, “Herşey tamam ama devlet de sahipsiz kaldı” açıklaması için “Bunu yazma” dedi.
Ben de yazmadım doğal olarak.
Ancak şimdi, dün itibariyle durum değişti.