Güncelleme Tarihi:
Candan, şunları söyledi:
BAŞBAKANLIK KENDİNİ İHBAR EDİYOR
“AOÇ’de davalık olduğumuz Ankara Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Başbakanlık ve TBMM’dir. Davadaki savunmaları okudukça, Türkiye’nin içine düşürüldüğü acze üzülmemek elde değil. Büyükşehir Belediyesi savunmasında, AOÇ alanında yapılan planların fikir projesi kapsamında olduğunu belirtiyor ve davacı tarafların, sorunların çözümüne yönelik öneri sunması yani plan yapmasını istiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın savunması, bu ülkenin doğal ve tarihi varlıklarını kimlere emanet ettiğimizin içler acısı durumunu ortaya koyuyor. Başbakanlığın müdahil olduğu davada, yapılan savunmada, Başbakanlık ‘orada yapılaşma zaten olmamalı’ diyerek kendisini ihbar ediyor. Dava metninde ülkeyi yönetenlerin aczi, görevlerini nasıl ihmal ettikleri nasıl kayıtsız kaldıkları ortaya çıkıyor, ibretlik ve ders niteliğinde olan 31 sayfalık bu kararın herkes tarafından okunması gerekiyor. AOÇ dava metni ayna işlevi görüyor.
'Sigorta şirketleri öder'
Sigorta Acenteleri Derneği (SADER) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Gazioğlu, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın saray ve çevresindeki yollarla ilgili, “Orada kaza yapan sürücülerin sigortalarından para almaları çok zor. Çünkü hukuken o yol yok. AOÇ yollarında kazaya kurban gitmeyin” açıklamasına ilişkin “Belki orada Tezcan hanım ironi yapmak istemiştir” dedi.
Sigorta şirketlerinin hasarı ödemekle yükümlü olduğunu belirten Gazioğlu şöyle konuştu: “Devletin karayolunda olabilecek, belediyenin açtığı yolda olabilecek her türlü kazada sigorta şirketleri ödeme yapmak zorundalar. Devletin açtığı resmi bir yol. Vatandaş oradan giderken oranın kaçak olup olmadığını, oranın imara açılıp açılmadığını bilemez. Yol açılmış, vatandaş oradan geçiyor. Belki orada Tezcan hanım ironi yapmak istemiştir. Herhangi bir ödemede sıkıntı olmaz. Sigorta şirketleri hasarı ödemekle yükümlüdür. Sigorta şirketleri herhangi bir şey yapmazlar hasarın tamamı ödenir. Şu anda son yargının verdiği kararlarda alışveriş merkezlerinin açık otoparklarında yapılan kazaların hasarları da sigorta şirketlerinin ödeme yükümlülüğü şeklinde.”
DANIŞTAY MERCEK ALTINA ALINMALI
AOÇ alanlarında Saray, Ankapark ve yollar gibi işlemlere dayanak gibi gösterilen bu mahkeme kararıyla ilgili Ankara 5. İdare Mahkemesi, 2014 Mart ayında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bunun karşısında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ‘gücünüz yetiyorsa gelin yıkın. Cumhurbaşkanlığı şimdi de çıkıp ‘bu karar için de bizi doğrudan ilgilendirmiyor’ açıklaması yapacak mı? O zaman o açıklama da hukuksuz olur. Bizim gidecek başka yerimiz yok, ayakkabı kutularında paracıklarımız yok, gemiciklerimiz yok, biz bu toprakları seviyoruz ve çıplak da olsa ayaklarımız burada toprağa basacak ve bu hukuk kuralları uygulanana kadar mücadelemiz devam edecek. AİHM davamıza çok önemli bir dayanak bu karar. Kararı temyize götürebilirler. Muhtemelen davaya Danıştay 6. Dairesi bakacak. Bu dairenin kararları çok tartışmalı. Bu nedenle 6. Daire mercek altına alınmalıdır. Mahkeme yaptığı değerlendirmede, yapılan keşif ve bilirkişi raporuna atıfta bulunarak, AOÇ alanlarının Atatürk’ün vasiyetiyle şartlı bağışına değinerek, planlama ilkeleri, şehircilik esasları, kentsel ekoloji, ulaşım planları açısından, kamu yararı görülmediğine oy birliğiyle karar verdi. Mahkeme AOÇ 1/10 binlik Koruma Amaçlı Nazım İmar Planını iptal etti.
TEHDİTLERİ HİÇ UMRUMUZDA DEĞİL
Biz haklıyız, bu ülkenin çocuklarıyız, çıplak ayakla doğduk, okuduk. Atatürk’ün hepimize emanet ettiği Cumhuriyetin özgürlükçü değerlerinin kurucu mekanı olan AOÇ’yi kamu yararına koruyoruz. Anayasal sınırlar içerisinde kalarak görevimizi yapıyoruz. Anayasal sınırlar dışına çıkanlar bu durumu düşünsünler. Tehditlerin, karalamaların, iftiraların kaynağı Saray. Bu tehditler umurumuzda değil. Şimdi hukuka saygısı olanlar, Anayasal çerçevede yemin edenler, hukuk kararlarına uymalı. Kaçak saray boşaltılarak Cumhurbaşkanlığı, Çankaya’ya taşınmalıdır.”
SİT’e uygun değil
ANKARA 5. İdare Mahkemesi, 1/10 binlik nazım plan kararlarıyla AOÇ’ye getirilen fonksiyonların 1. Derece Doğal ve Tarihi SİT Alanı’na uygun olmadığına hükmetti. Mahkemenin 13 Temmuz’daki 31 sayfadan oluşan iptal kararında özetle şu görüşlere yer verildi:
“1/10.000 ölçekli Ulaşım Şemasının planlama hiyerarşine yönelik ilkelere uygun olmadığı, nazım imar planı tekniği ve ilkelere uygun hazırlanmadığı, nazım plan kararları ile getirilen fonksiyonların dağılımının AOÇ’nin kuruluş amacına uygun olmadığı, nazım plan kararları ile getirilen fonksiyonların 1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı’na uygun olmadığı planla getirilen ikili fonksiyonların kullanımına yönelik plan notlarında açıklama getirilmediği, plan notları ile ilgili belirsizlikler bulunduğu, ulaşım şemasının hazırlanmasında ön inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, ulaşım şemasının hazırlanmasında bilimsel bir altyapının bulunmadığı, peyzaj ekololoji prensiplerinin gözardı edildiği, dolayısıyla imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varıldığından dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.“