Heyecan olmadan başarı olmuyor

MUZAFFER Akpınar tanıdığım, röportaj yaptığım en farklı iş insanlarından biri. Bu ay iş yaşamındaki 30’uncu yılını doldurdu. Onu çoğumuz Turkcell’in Ceo’su olarak tanıdık. 4.5 yıl oturduğu Turkcell Genel Müdürüğü koltuğunda daha çok getirdiği ‘yönetim biçimi’ ile fark yarattı.

Akpınar Turkcell’den ayrıldıktan sonra büyük bir şirkete girip ‘icracı’ bir görev üstlenmedi. Kendi adına “artık yeter” dedi. Başka bir hayat yaşamaya karar verdi. Emekli de olmadı. Aksine çok iş yapmaya devam ediyor. Yaptığı işleri sayarsak; KVK’da Yönetim Kurulu’nda, THY’nin Yönetim Kurulu’nda, Dost Enerji’nin ortaklarından, aile işleriyle ilgileniyor, Turkcell’den istifa ettikten sonra gayrimenkul alanında yatırımlar yaptı, Yönetim Kurullarına daha çok kadın gelmesi için çalışıyor, aynı zamanda melek yatırımcı...
Akpınar Turkcell’den ayrıldıktan sonra hayat biçimini de değiştirdi. Her gün yoga yapıyor, 7 yıldır hiç et yemiyor, yaşam felsefesi attığı her adıma yansıyor. Hatta bazı işlere yaşam felsefesine ters olduğu için girmiyor.
“İnsanın hayatında değişik dönemler olur” diyor ve sohbete başlıyoruz.

KVK’NIN İLK ORTAKLARINDAN

İş yaşamınızın 30 yılı geride kaldı. Şimdi hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?
- Ben hayatımı 4 bölüme ayırıyorum. İlki iş hayatına başladığım tekstille ilgilendiğim dönem, Penta Tekstil. 1985-1994 yılları arasında Penta Tekstil’deydim. Daha sonra KVK ve teknoloji girdi hayatıma. KVK’nın ilk ortaklarındandım ama aynı zamanda Penta Tekstil de devam ediyordu. Sonra Turkcell ve son dönem Turkcell’den sonrası...

Neden babanızın yanında çalışmak istemediniz?
- Babamın işi yerel iş yapan bir sanayi koluydu, Penta Dış Ticaret’in yıldızı parlaktı. Orada çalışıp uluslararası ticareti öğrenmek ve daha sonra babama şirketime dönüp öğrendiklerimi uygulamaktı hedefim. Ama öyle olmadı. Beni tekstil bölümüne verdiler. Ben sattım, ticaret yaptım orada. Sonra Penta Dış Ticaret’ten Penta Tekstil doğdu. Penta Dış Ticaret’in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bey’di.. Ortaklıklar değişti ve bizim yolumuz pekişti. Aynı ofise taşındık. O dönemde Murat Vargı operatör, teknoloji işleriyle ilgileniyordu. KVK kuruldu ben de küçük ortak oldum. 2001’e kadar orada çalıştım. Başarılı ve büyük bir şirket oldu KVK. Bir yere geldi ve tıkandık. Ben heyecanımı kaybetmiştim. Ayrıldım.

HEYECAN BİTERSE İŞİ BIRAKMAK LAZIM

Başka bir iş planı yapmadan mı ayrıldınız?
- Evet. Çünkü heyecanı kaybedince işi bırakmak gerekiyor. Heyecan olmadan başarı olmuyor. Heyecan olmadan keyifli bir hayat da olmuyor. Ben ayrıldım. Kafamda proje yoktu. O dönemde Turkcell 3’e ayrılmıştı. Yurtiçi operasyonları, yurtdışı operasyonları ve Turkcell Teknoloji. Kısa bir dönem ben teknoloji şirketlerine yöneticilik yaptım. O dönemde Turkcell’de genel müdürlük teklifi geldi. Murat Vargı’nın evinde aldım teklifi. Ben ‘en fazla 2 yıl yaparım’ dedim. Ersin Pamuksüzer, Murat Vargı ve Mehmet Emin Karamehmet vardı görüşmemizde. Mehmet Emin Karamehmet ‘çok kısa en az 3 yıl’ dedi. Kabul ettim. Penta Tekstil ve KVK’da hisselerim durdu. Hayatımda profesyonel yöneticiliği yalnızca Turkcell’de yaptım. Diğerlerinde hep paydaştım.

TURKCELL SIRADIŞI BİR GÖREVDİ

Şimdi dönüp baktığınızda Turkcell yılları size ne hissettiriyor?
- Çok sıradışı bir görevdi. Başladığımda Turkcell’in finansalları sorgulanıyordu. Zorluklar ve davalar vardı. 2001 krizi vardı. Davalar sulh oldu, Amerika’da yatırımcı davası sulh oldu. 12.2 milyon aboneyle başladım. 28.8 milyon aboneyle bıraktım. 4.5 yıl keyifli geçti. Rekabetçi ve zor bir ortamdı. O ortamı yönetebilmek için çok hızlı olmamız gerekiyordu. Makro seviyede hızlı karar için küçük yönetim takımına ihtiyaç vardı. 13-14 kişilik yönetim takımını 5 kişiye indirdik. Bu kişiler yönetim kurulundan aldıkları insiyatiflerle şirketi yönetti. Fiili iş yapma kapasitesi azalıyor bu modelde. Ben ‘bu takımın fiili iş yapmaması lazım’ dedim.

Başarılı yönetici sizce kimdir?

- Ben Turkcell’de yaptığımız yöneticilik iş modelinden keyif aldım. Yaptığımız çalışmanın filizleri orman oldu. Hayatımın o döneminde çok yoruldum, devinim hiç bitmedi ama çok keyif aldım. Tepe yöneticiler iş yönetmemeli, insan yönetmeli. Şirketler büyüdükçe insanın ömrü bitmez şirket yönetmeye. Liderlik imza atılan kağıtta, rakam pazarlığında değil, liderlik takım kurmadadır. İyi insan yöneten lider olur.

THY, Türkiye için çok önemli

Neden bir daha profesyonel yöneticilik yapmadınız?
- Salt profesyonel yöneticilik yapmama kararı aldım. Keyifle reddettim gelen teklifleri, bazen teklif gelmeden engelledim de diyebilirim. Kararım kesindi. İcracı olmayan yönetim kurulu üyeliği olduğu için 2007’de THY Yönetim Kurulu üyeliğini kabul ettim. THY Türkiye için çok önemli.