Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2015 13:20
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “Herkes egolarını bir kenara koyup, bir an önce ülkemizde hükümet kurulmalı” açıklaması gündeme bomba gibi düştü.
İşte Hürriyet yazarları, siyasiler ve çeşitli TV kanallarında konuyu yorumlayan gazetecilerin açıklamalarından satır başları:
Taha Akyol:Cumhurbaşkanı seçim meydanlarındaki öfkeli kutuplaştırıcı ve otoriter tavrından farklı olarak parlamenter sistemde olması gereken rolüne yöneldiği umudunu yaratan bir konuşma yaptı. Bu bakımdan olumlu buluyorum. Kendisinin de liderlerin de egolarını bir kenara bırakarak, bir koalisyon hükümeti kurmak üzere Avrupalı politikacılarda gördüğümüz siyasi olgunluğu sergilemeleri gerekir.
Ahmet Hakan:Konuyu sadece 4 kelimeyle yorumlayan Ahmet Hakan “Şahane muazzam harika muhteşem diyorum...” dedi.
Yalçın Doğan:Seçimden dersini alanlardan biri de anlaşılan Tayyip Erdoğan. Zaman zaman belli seçimlerde, örneğin rektör seçimlerinde, sandıktan çıkan sonuçlara çok saygı göstermese bile, bu sefer ve genellikle olduğu gibi sandıktan çıkan sonuca saygı gösteriyor.
Bu saygının sonucu olarak partiler arasında çeşitli koalisyon olasılıklarına da açık olduğunu söylüyor. Aniden demokrasi aşığı olduğunu gösteriyor. Olumlu yönü sandığın ona demokrasiyi öğretmiş olması. Partilerin aynı demokratik zihniyetten ders alması gerekir ki, o da AKP dışında bir koalisyondur.
Yalçın Bayer:Çok kritik bir ortama sürükleniyoruz. İstikrarsız bir ortamın bizi nerelere sürükleyeceğini şu an kestiremiyoruz. 7 Haziran öncesi liderlerin söyledikleri tarafları utandıracak noktadadır. İktidar 13 yıllık ‘ballı börek’ten hiç vazgeçmeyeceğini şimdiden gösteriyor. Yumuşak söylemlere bakmayın hiç kimse birbirine güvenmiyor. CHP ve MHP’nin elini taşın altına sokmaları zor gözüküyor. Koalisyon iktidarını oluşturmak kolay bir şey değildir. Taviz ve özveri gerekir. Gelecek seçimlerde de bunun faturası ağır şekilde ortaya çıkar. Korku bu nedenledir.
Bütün bunlara karşı cumhurbaşkanının ‘demokrat’ ‘sorumlu’ halinin ilk kez görülmesi memnuniyet vericidir. Konuşmasını dinleyince çok kişide Ahmet Necdet Sezer mi konuşuyor algısı yaratmıştır. Seçimlerden 3 gün sonraki bu tavrı demek ki siyasette böyle iyi niyet gösterisi olabiliyormuş diye düşündürdü. Ama bir laf vardır; ‘kırk yıllık Kani olur mu yani’? Dileriz AKP ve Erdoğan Türkiye gerçeklerine karşı direnmekten vazgeçerler. Yeni milletvekillerini erken seçime götürmek Türk Parlamentosunda hiç olmadı. Gömleğin artık değiştirilmesi zordur.
Ali Bayramoğlu:Karşısında bir AK Parti iktidarı olmayacak. Bir koalisyon olduğu takdirde buradaki sınırlar ortaya çıkacak. Siyasi beyanları Türkiye alışmak zorunda. Onun dışındaki konularda biraz kendi kendine piyasayı düzenleyici bir miktar…
Dolayısıyla o da halledilebilir bir sonuç. Yolsuzluk dosyaları… Kapanma biçimi kimsenin hoşuna gitmedi. Birçok milletvekili yüce divan arzusundaydı. Cumhurbaşkanının tavrı o zaman farklıydı. Yeni dönemde yeni dengelerin üstüne istikrar ve gelecek düşünülürse köprüler kurmak zor değil. Milliyetçi merkezli kutup muhalefetin omurgasını oluşturdular.
Avni Özgürel:
Bazı koalisyon seçeneklerinin cumhurbaşkanını gözünde muteber olduğunu görüyorum. AK Parti partilere “kapıları kapatmayın” mesajı vermek istiyor. HDP’lilerin İmralı ile yapacakları ilk görüşmede Öcalan’ın AK parti yönünde bir telkin yapacağını düşünüyorum.
Sayın cumhurbaşkanını konuşmasından anayasada yazan görevlerle sınırlandırdığını ifade etti.
CHP'li Sezgin Tanrıkulu:Bence hiç konuşmasa daha iyi olacak. Milletin tansiyonu düşecek, nabız atışı düşecek. Ama her fırsatı değerlendirmek istiyor. Konuşmasa, tatile çıksa insanlar daha rahat edecek.
Parlamenter rejimde cumhurbaşkanının yetkileri sınırlanmış durumda. Kendisinin topa girmesini gerektirecek bir ortam yok. Sadece görev verecek. Görevi bununla sınırlı. Hükümet nasıl kurulur, kurulmaz kendisinin bileceği yönlendireceği işler değil.