Demirtaş, Öcalan’ın iradesine ipotek koyuyor
Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Yardımcısı Yalçın Akdoğan, daha önce “Külliyen yalan” dediği, Çözüm Süreci’nde görev üstlenecek ‘İzleme Heyeti’ için, “Bu konu üzerinde durduğumuz, çalıştığımız konulardan biridir. Sayısı 5-6’yı geçmemek üzere bir çalışma yapılmaktadır. Birtakım isimler de belirlenmiştir. . Bunun misyonu, çerçevesi ne olacak, bu değerlendirilen bir konu. Sanıyorum önümüzdeki hafta Sayın Başbakanımız son kararı verecek. ” dedi.
Akdoğan’ın AA’ya yaptığı açıklamalar şöyle:
KANDİL AYAK DİRİYOR
“Dolmabahçe’deki açıklamadan sonra yaptıkları resmi gibi görülebilecek açıklamalarda, bunun önemli olduğunu vurgulayan, Öcalan’ı boşa düşürmeyen, bir şekilde daha nötr denilebilecek bir tavır içerisindeydiler. Ama tek tek münferiden yapılan birtakım açıklamaların biraz daha menfi olduğunu, biraz daha ön kesen, şartlar ortaya koyan bir yaklaşım olduğunu da görüyoruz. Kanaatim, özellikle bu şubat ayında, bu sürecin gecikmesinde Kandil’in ciddi bir ayak diremesi vardı. Bunlara baktığımızda bunun birtakım dış etkilerden kaynaklandığını düşünüyorum. Kandil üzerinden bir baskı yapılmaya çalışıldığını görüyorum. Süreci sabote etmek, örgütü denklemde tutmak veya sürecin bu şekilde parçası olmak isteyen ülkelerin veya odakların etkili olduğu dış dinamiklerden söz edilebilir. Eğer bu süreç seçimden önce bir noktaya ulaşacaksa önümüzdeki her ay önemlidir ve kritiktir. Nevruz da buna ivme kazandıracak bir fırsattır. Öcalan’ın kongre çağrısının vakit geçirilmeksizin hayata geçirilmesi demek, önümüzdeki 1-2 ayda zaten somut bir gelişme yaşanması demektir. Kongre çağrısının birkaç ay içerisinde gerçekleşmesi gerekir ki bu çağrı karşılık bulsun.
BUNA MENFİ SİYASET DENİR
(Demirtaş’ın, Nevruz mesajında kongre çağrısı beklemediği açıklaması) Nevruz açıklamasında nelerin olup olmayacağını hep birlikte göreceğiz. Sayın Demirtaş biraz da burada ön kesmeye yönelik açıklamada bulunuyor. (Erdoğan’ı başkan yaptırmayacağız açıklaması) Buna menfi siyaset denir. Yani kendi hareketinin, kendi kitlesinin geleceği üzerine plan ve hesap yapmak yerine başkalarının nasıl engelleneceği üzerine siyaset yapan bir tarz. Bu yüzden Demirtaş siyaseti ile CHP siyaseti ruh ikizi olarak da adlandırılabilir. Demirtaş, bu açıklaması ile geleceğe matuf olarak bir deklarasyon yapıyor; hem HDP kitlesinin hem de Öcalan’ın iradesine ipotek koyan bir tarzı var. Bunu zaman içerisinde de gördük. Şimdi partinin gelecek iradesine de ipotek koyuyor.”
İmralı’nın sekretaryası Bekaa’dan tanıdıklar
İMRALI Adası'na gönderilmek için bulundukları cezaevlerinden çıkarılan ve halen Bursa Özel Tip Cezaevi'nde bekletilen Ömer Hayri Konar, Mehmet Sait Yıldırım, Çetin Arkaş, Nasrullah Kuran ve Veysi Aktaş adlı PKK'lı mahkûmların, bizzat Abdullah Öcalan tarafından seçildiği belirtildi. PKK'lı mahkûmlardan Ömer Hayri Konar, Mehmet Sait Yıldırım, Çetin Arkaş ve Nasrullah Kuran, Lübnan'ın Bekaa Vadisi'nde Abdullah Öcalan’la birlikte bulundu. Veysi Aktaş ise Yıldız Teknik Üniversitesi'nde öğrenim gördüğü sırada örgüte katıldı. 'Sekretarya' kadrosuna girmesinde iyi bilgisayar kullanmasının etken olduğu öne sürüldü. Ferit ASLAN / DHA