Mehmet Baransu tutuklandı

GENELKURMAY Başkanlığı’nın, 27 Aralık 2013’te, “TSK’nın muvazzaf ve emekli personelinin yargılandığı davalarda TSK’yı hedef alacak şekilde suç delilleri üretildiği” gerekçesiyle yaptığı suç duyurusu üzerine Balyoz davasında ‘kumpas’ iddialarına ilişkin başlatılan soruşturmada ilk gözaltı kararı gazeteci Mehmet Baransu hakkında verildi. Baransu, sorgusunun ardından ‘Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek’ suçundan tutuklandı.

Ahmet Altan: 'Çoluk çocuğu bırakın, benimle konuşun'

KUMPAS SORUŞTURMASI

İstanbul Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Gökalp Kökçü’nün talebi üzerine önceki gün Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararı ile evi aranan Baransu, aynı günün akşam saatlerinde gözaltına alındı. Balyoz soruşturmasının başlatılmasına neden olan ve 365 askerin sanık olarak hâkim karşısına çıktığı Balyoz davasının delilleri arasında yer alan CD, DVD ve 5 bin sayfa belgeyi bir bavul içerisinde dönemin İstanbul Başsavcıvekili Turan Çolakkadı’ya teslim eden Baransu, ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek’, ‘Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etmek’, ‘Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklamak’, ‘Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tamamen yok etmek, tahrip etmek, üzerinde sahtecilik yapmak’ suçlarından tutuklanması talebi ile İstanbul Nöbetçi 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi.
Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, 25 Kasım 2014’te Genelkurmay Başkanlığı’na yazı göndererek Baransu’nun bavulla teslim ettiği belgeleri sordu.

‘O CD’DEKİ BELGELER GENELKURMAY’A AİT DEĞİL’

Genelkurmay Başkanlığı’nca, düzenlenen 5 Aralık 2014 tarihli ‘gizli’ ibareli yazıda, şüpheli Baransu tarafından orjinallerinin yok edildiği, kopyalarının teslim edildiği 19 CD içeriğinde yapılan inceleme sonucunda 11 ve 17 numaralı CD’ler içerisinde yer alan “Balyoz, Suga, Oraj, Çarşaf vb” isimlerle hazırlanmış olanların TSK’ya ait bilgi ve belgeler olmadığı belirtildi.

28 SORU SORULDU

CD’lerde yer alan açık ismi ‘Egemen Harekât Planı’ olan ‘Ertuğrul Harekât Planı’nın ise yenisinin ihdas edilmesi nedeniyle 18 Aralık 2008’de imha edildiği, imha edilen harekât planının ‘Çok gizli’ gizlilik derecesine haiz olduğunun tespit edildiği ifade edildi. Sözkonusu plandaki bilgilerin devletin güvenliği veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıkları, savaş etkinliği veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikte olduğu vurgulandı.
Bu açıklamanın ardından Baransu’ya, Balyoz belgeleri ve ‘Karargah’ isimli kitabına ilişkin 28 soru soruldu. 6 saat ifade veren Baransu, dün sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Baransu’nun dosyasını inceleyen Savcı Gökalp Kökçü, ifade almaya gerek duymadan tutuklama talebi ile mahkemeye sevk etti. Baransu, Nöbetçi 5. Sulh Ceza Hâkimliği’ndeki sorgusunun ardından ‘Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin’ suçundan tutuklandı, Metris Cezaevi’ne gönderildi.

BAVULDAKİ BELGELERİ YOLDA GÖRDÜĞÜ BİRİ

Baransu belgeleri nasıl elde ettiğini anlattı: “Taraf Gazetesi’ne gelirken yolda gördüğüm bir kişi, haber üzerine konuşmak istedi. Bana çeşitli CD’ler, belgeler gösterdi. Bir kısmı askeri yazışmalar, bir kısmı el yazılarıydı. Gazeteye bu CD’leri götürdüğümüzde CD’lerin içerisinde binlerce belge olduğu için 6 kişi bu belgeleri taramaya başladık. Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül dahil olmak üzere Ak Parti’nin üst düzey yetkilileri, belediye başkanları dahi bir çok insanın tutuklanmasına yönelik bir darbe planı hazırlandığını gördük. Bunu haberleştirdik. Orijinal belgeleri savcılığa teslim ettim.”

Davayı başlatan isim

BİR bavul içerisinde Taraf gazetesine götürülen, 20 Ocak 2010’da haber olarak yayınlanan, içinde 2003’de planlandığı öne sürülen ‘Balyoz Güvenlik Harekât Planı’na ilişkin bilgilerin yer aldığı CD, DVD ve 5 bin sayfalık belge, Mehmet Baransu tarafından yine bavul içerisinde dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı’ya teslim edilmiş ve Balyoz soruşturması başlatılmış ve 365 kişi hakkında ‘Hükümeti ortadan kaldırmaya eksik teşebbüs etmek’ suçundan dava açılmıştı. Kapatılan İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 ay devam eden yargılama sonunda 21 Eylül 2012’de 325 asker, 6 yıl ile 20 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay, bazı sanıklar yönünden verilen mahkûmiyet kararını onarken bazı sanıklar yönünden bozmuştu. Hüküm giyen 206 askerin yeniden yargılanma talebinin reddedilmesi üzerine başvurulan Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yargılama kararının ardından İstanbul Anadolu 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi de yeniden yargılama yönünde karar vermişti.