Güncelleme Tarihi:
Milli savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın Şah Fırat operasyonu ile ilgili Genel Kurul’u bilgilendirmesinin ardından kürsüye çıkan Gür şunları söyledi:
Böylesi bir operasyon sonucu Süleyman Şah maalesef mezarında rahat uyumamış 3. kez mezar yeri değiştirilerek
Bizim Suriye’nin ve bizim Rojava Kürdistan dediğimiz Kobani Kantonunun bir köyüne nakledilmiştir.
Bu olayı baştan itibaren takip ettik. Genel Kurul’u grup başkan vekilimiz aracılığı ile bilgilendirdik. Hükümetten bilgi istedik. Ve biliyorsunuz biz burada bir yasayı tartışırken eş zamanlı bir şekilde bu operasyon gerçekleştirildi.
Fakat bu operasyonu tek başına Türkiye yapmadı bu gerçeği arkadaşlarımızla paylaşmak istiyorum.
Daha önce 2 kez baraj yapımı nedeniyle bu türbe nakledildi. Şimdi bir baraj yapımı yok ama başka nedenlerden dolayı hükümet bir karar verdi ve bu türbe Kobani kantonunu Eşme köyüne taşındı.
Geçici olduğunu söylüyor hükümet bunun ama bunun yaratacağı hukuki sorunları uluslararası hukuku da göz önünde bulundurmakta fayda var.
Baştan itibaren bu operasyon yapılırken başta Kobani kantonu yetkililer olmak üzere PYD ve YPG yetkilileri ile de görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Olması gereken de buydu aslında.
Bu araçları bu kadar silahlı gücü 35-40 km öteye götürmesinin imkanı yoktu. Dolayısıyla Kobani kantonu yetkilileri, PYD ve YPG güçleri bu konuda bilgilendirilmiş onların onayı onların katılımı ve desteğiyle bu operasyon gerçekleştirilmiştir.
Bu ortak bir operasyon elbette ki…
Taşınmanın her aşamasında Kobani’de bulunan bütün yetkililer gerekli desteği sağlamıştır.
Oradaki toprağın, oradaki toprak parçasının defakto bir durumla Süleyman Şah türbesine dönüştürülmesi bundan sonra elbette ki hem kanton yönetimi hem de Kürtler açısından son derece önemli tarihi bir durumdur.
Bu geçici durum hükümetin kibir dolun açıklamalarına yansıtılmış. Bu bir zafer olarak ilan edilmiştir.
Ama orada bulunan yerel güçlerin orada buluna iş birliği yaptığı güçlerin bu operasyondaki başarısını göz ardı etmesi elbette kabul edilemez bir tutumdur.
2 aşamada gerçekleşecek bu operasyon bizce henüz bitmemiştir. Bu iş uluslar arası hukuka ne kadar uygundur ne kadar değildir. Önümüzdeki günlerde tartışılacaktır.
Dediğimiz gibi defakto bir durum söz konusudur. Eşme’deki türbeye nakledildiğinde aynı zamanda demokratik ve Suriye güçleriyle bundan sonra rejim değiştirildiği gerçekleştirildiğinde yeni bir mutabakat zaptının uluslararası hukuk konusu olacağı kesindir.