Güncelleme Tarihi:
1990 yılından bu yana tam 24 yıldır Anayasa Mahkemesi üyesi olan, 8 yıl Yüce Mahkeme'de Başkanvekilliği, 8 yıl da başkanlık yapan Haşim Kılıç bugün veda etti.
Kılıç, Anayasa Mahkemesi'nde bugün yapılan seçimle yeni Başkan olarak Zühtü Arslan'ın seçilmesinin ardından basın toplantısı düzenledi, emeklilik dilekçesini verdiğini açıkladı.
"AZİZ MİLLETİME VEDA EDİYORUM...SİYASİ PROJEM YOK"
Kılıç, "Aziz milletime veda ediyorum" dediği basın toplantısında emeklilik için 10 Şubat'ı seçmesinin, sadece AYM'deki Başkanlık seçimiyle ilgili olduğunu özellikle vurguladı.
Kılıç, emeklilik dilekçesinin son tarihi 10 Şubat olan bürokrat ve yargı mensuplarının aday adaylığı istifa tarihiyle aynı gün olmasına karşılık, "Siyasi projem yok" dedi.
Kılıç, "veda konuşmasında", Türkiye'deki yargı erkinin durumuna ilişkin de görüşlerini anlattı.
İşte Kılıç’ın açıklamasından satır başları:
* ANAYASA MAHKEMESİ'NDE YAPILAN EN ÖNEMLİ ŞEY: "ARTIK ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR ANAYASA MAHKEMESİ VAR..."
AYM’de geçmişte kalan sınırlayıcı, daraltıcı ve yasaklayıcı anlayış vardı. Bugün ise hak ve özgürlüklerin önüne açan ve özgürlükçü anlayışla olaylara yaklaşan, anayasanın niteliklerini, evrensel niteliklerle dolduran bir AYM var.
* "HER İKTİDAR DÖNEMİNDE LİNÇ EDİLDİM... KİM ALINIRSA ALINSIN"
1990 yılında AYM’ye seçildiğim gündün itibaren çok meşakkatli bir yolcuğum oldu. Her iktidar döneminde linç edilmekten kendimi alamadım. Bu niye oldu derseniz belki benim özgürlük anlayışımdan kaynaklandı diyebiliriz. Doğruları, yanlışları söyleyeceğim. Kim alınırsa alınsın etkilenmiyorum.
* "İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ÇOK ÖNEMLİ..."
İnsanlar düşüncelerini ifade etmelidir. Konuşmadan birbirimizi nasıl anlayacağız? İfade özgürlüğünün çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu konuda şahsıma yapılan eleştirileri hep bu çerçevede gördüm
* "TEK ÇATI ALTINDA İKİ BAŞKAN OLMAZ. ARTIK EMEKLİYİM..."
Bugün yeni başkanımızı seçmiş bulunuyoruz. Emeklilik kararımı vermiş bulunuyorum. Dilekçemi gönderdim artık emekliyim. Şu anda bu çatı altında iki başkan var. Tek çatı altında iki başkan olmaz. Seçilmiş olan arkadaşımın daha rahat çalışması adına emeklilik kararımı aldım.
* "YARGI ZORDA..."
HSYK'nın seçiminde çoğulcu bir yapının oluşmuş olması memnuniyet verici. Ancak bu seçimin geride bıraktığı enkazı değerlendirdiğimizde yargının ne kadar zorda olduğunu söylemek lazım. En ücra köşeye gidin oradaki hakim ve savcıların hangi siyasi görüşe yakın olduğunu vatandaşlar biliyor. Böyle bir yargı ile devam edemeyiz. Bunun nedeni yargıdaki seçimler. Yargıdaki seçimler yargıyı çürütüyor. Bu seçimlerin yeni bir usul ve anlayışla yenilenmesi gerekiyor...Bir adalet kurultayı ile bu konunun görüşülmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde her seçim yargıçlar arasındaki ilişkiyi zedelemekte sıkıntılar doğurmakta.
* "YARGI, BİRİLERİNİN HEDEFİNE ULAŞACAĞI KAMU GÜCÜ DEĞİNLDİR..."
Yargı intikam aracı değildir, yargı birilerinin hedefine ulaşacağı kamu gücü de değildir. Bunlar ülkeye kötülük getirir.
ARINÇ'TAN SONRA HAŞİM KILIÇ'TAN DA "NEFRET" UYARISI
Haşim Kılıç'ın veda konuşmasında birkaç gün önce Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın dile getirdiği "Biz yüzde 50 oy alıyoruz. Fakat geriye kalan yüzde 50 de bir nefret söylemine dönüşüyor... Şimdi bir nefretle bakış seziyorum" sözlerine benzer ifadeler kullanması da dikkat çekti.
Kılıç, şöyle dedi;
"Türkiye’de artık öyle bir nefret söylemi gelişmeye başladı ki kutuplaşmanın ayrımlaşmanın farklı zeminlerde diyalog kurmasını kaybediyoruz. Türkiye’nin en büyük tehlikesi nefret söyleminin doğurduğu ortamdır. Bu konuda siyaset aktörlerinin ılımlı anlayışına ihtiyacımız olacaktır."
25 YILDA EN ÇOK ÜZEN, SEVİNDİREN OLAYLAR...
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'ndan bugün itibarıyla emekli olan Haşim Kılıç, 25 yıllık dönemde kendisini en çok "üzen" ve "sevindiren" olayları da paylaştı.
Kılıç, kendisini en çok sevindiren olayın,2004 yılında Anayasa’nın 90. Maddesinde yapılan değişiklik olduğunu söyledi.
Anayasa'nın 90. Maddesinde yapılan değişiklikle, şu fıkra eklenmişti;
"Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası Andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır."
Kılıç, kendisini en çok üzen olayın ise, kendisine yönelik "darbeci kumpasçı" eleştirileri olduğunu söyledi. Kılıç, "Darbecilik en üzün eleştiri olmuştur. Bu konudaki anlayışım tarihte kalmıştır. Bu kelimeyi sarf edenlerinin vicdan muhasebesi yapmasını istiyorum. Bu mahkemeyi darbecilikle suçlayanların geçmişte verdiğim kararlarla yazdığım karşı oylarla temel hak ve özgürlükler hakkında yazdıklarımdan en çok faydalananlar bana darbeci demişlerdi" dedi.