Güncelleme Tarihi:
İlçenin girişinde bulunan 252 metre uzunluğundaki Çaycuma Köprüsü’nün 48 metrelik bölümünün çökmesiyle köprüde yürüyen 4 kişi ve içinde 11 kişinin bulunduğu minibüs, alttaki Filyos Çayı’na düştü. Aralarında dönemin Çaycuma Belediye Başkanı Ak Parti’li Mithat Gülşen’in babası 79 yaşındaki Kemal Gülşen’in de bulunduğu 11 kişinin cesedi bulunurken, 4 kişi hala kayıp.
BELEDİYE, KARAYOLLARI VE DSİ İÇİN SORUŞTURMA YOK
Olayda kusur ve sorumlulukları bulunduğuna yönelik bilirkişi raporuna rağmen Çaycuma Belediyesi için İçişleri Bakanlığı, Karayolları Kastamonu Bölge Müdürlüğü için Kastamonu Valiliği, Devlet Su İşleri (DSİ) 232’nci Şube Müdürlüğü için ise Zonguldak Valiliği soruşturma izni vermedi. Savcılık ve ölenlerin yakınları Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay’a itiraz etti. Ancak mahkeme Karayolları ve DSİ, Danıştay da belediye lehine karar verdi.
BELEDİYEYE TAZMİNAT
Faciada ölenlerin yakınları ise 3 kurum hakkında Zonguldak İdare Mahkemesi’ne tazminat davası açtı. Ölen 15 kişiden, Meryem ve Muharrem Başören çifti, İsmail Örenbaş, Veli Kaya, Hayriye Güner, Alim Başören ve Ali Rıza Kaya’nın varislerinin açtığı davalar sonuçlandı. Belediyeyi kusurlu bulan mahkeme, Meryem ve Muharrem Başören’in 3 varisine toplam 120 bin, İsmail Örenbaş’ın 5 varisine 100 bin, Veli Kaya’nın 7 varisine 120 bin, Hayriye Güner’in 5 varisine 90 bin, Ali Başören’in 4 varisine 80 bin, Ali Rıza Kaya’nın 6 varisine 120 bin olmak üzere toplam 630 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
BELEDİYENİN KUSURU
Bilirkişi raporu doğrultusunda verilen mahkemenin kararında, Çaycuma Belediyesi’nin, köprünün ve köprü ayaklarındaki oyulmayı önlemek için oluşturulan kaya dolgu bariyerinin denetiminden, bakım ve onarımından sorumlu olduğuna dikkat çekildi. Buna karşın belediyenin 18 Nisan 2011’den itibaren köprü ile ilgili herhangi bir bakım ve onarım çalışması yapmadığı veya yaptırmadığı, denetim görevini yerine getirmediğine vurgu yapılan kararda şöyle denildi:
"Bunun sonucunda köprü ayağında oluşabilecek oyulmayı önleyen kaya dolgu bariyerin fonksiyonunu kaybettiği, bilahare meydana gelen yağış seviyesine bağlı olarak Filyos Çayı’nın ortasında bulunan köprü ayaklarının oyulması nedeniyle boşta kalan kazıkların taşıma gücündeki azalma ve kazıkların taşıma gücünü yitirmesi sonucu tabliye yüklerini taşımaması sonucu köprü çökmüştür. Köprünün çökme tehlikesine karşı köprünün trafiğe kapatılmaması dahil her türlü güvenlik önlemini almayan belediyenin köprünün çökmesinde hizmet kusuru bulunduğu anlaşılmaktadır."
Mahkeme, faciadan önce köprüyü belediyeye devreden Karayolları ile DSİ hakkında ise tazminat talebini reddetti. Ölenlerin yakınların, hem tazminat miktarına, hem de Karayolları ve DSİ hakkındaki karara itiraz ederken, dosya Danıştay’a gönderildi.