Güncelleme Tarihi:
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Cem Vakfı’nın camilere, kiliselere, sinagoglara uygulanan elektrik faturasından muaf tutma talebinin Türk mahkemeleri tarafından olumsuz karşılanması üzerine yaptığı başvuruyu karara bağladı. AİHM Türkiye’nin cemevlerine "ayrımcılık" yaptığına hükmetti.
"İBADETHANE ANLAMINDA ÇOK ÖNEMLİ BİR KARAR GETİRİYOR"
Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, kararı değerlendirdi. "Cem Vakfı’nın açmış olduğu ama tüm Alevilerin haklarını temsil edecek şekilde açmış olduğu bu dava sonuçlanmış oldu" diyen Doğan,
"Tarihi bir karar verdi. Bu hakikaten Türkiye’nin hem kültür tarihinde hem de inanç tarihinde önemli bir ilke kararını oluşturuyor. Bundan böyle Türkiye’de tüm dini hayat ve kültürel hayat bu ışığın altında ve koyduğu ilkeler doğrultusunda yorumlanmak zorunda. Niye yorumlanmak zorunda diyorum. Çünkü Anayasamızın 90. maddesinde yapılan bir değişiklikle insan hakları antlaşmaları, değer olarak ve hukuki güç olarak milli hukukun üstünde yer alıyor. Divan bu kararıyla bunu açıklıyor; diyor ki, ’Kişilerin binaları içinde bir yeri eğer ibadet yeri olarak tahsis etmişler ve onu herhangi bir bedel karşılığı olmaksızın tahsis etmişse, orası ibadethanedir’ anlamında çok önemli bir karar getiriyor. Yani tanrılı ya da tanrısız, semavi ya da semavi olmayan dinlerin ibadethane olarak tayin ettikleri yerler arasında hiçbir ayrım gözetilemez ve bu onların ibadethanesidir’ diyor" dedi.
"BU DAVAYI CEM VAKFI ADINA SONUÇLANDIRMIŞ OLDU"
"Cemevi bu niteliğiyle Yenibosna’yı biz örnek olarak göstermiştik" diyen Doğan, "’Herkes oraya ibadet için geliyor ve ayrımcı bir muameleye tabii tutulamaz ve yasalar nezdinde farklı bir muameleye tutulamaz’ diyor. ’Eğer siz camilerden, kiliselerden başka ibadethanelerden eğer elektrik parası almıyorsanız, su parası almıyorsanız cem evlerinden de bunu alamazsınız, eğer almışsanız bunu iade etmek zorundasınız ’ diyor. Bu sadece Aleviler için değil sadece Sünniler için değil bu ülkede yaşayan tüm insanlar için bir ibadethane kavramının sınırlarını ve niteliklerini 14. madde karşısında onaylamış ve bizim daha doğrusu tezimizi onaylamış oluyor. Ve böylece bu davayı Cem Vakfı adına sonuçlandırmış oluyor" diye konuştu.
"BUGÜNE KADAR UYMADIĞI BİR KARAR YOKTUR
"Alevi açılımları konuşulurken AİHM’den böyle bir karar gelmesi hükümeti harekete geçirecek mi?" sorusuna ise Doğan, "Tabi geçirecektir. Çünkü hükümet uluslararası hukukla bağlı bir şahsiyettir. Hükümetler mahkeme kararlarına uymayı taahhüt etmişlerdir ve hükümetlerin aynı zamanda namusu düzeyindedir. Türkiye de bu antlaşmanın hükümlerine uymayı taahhüt etmiştir ve bugüne kadar da uymuştur. Bugüne kadar uymadığı bir karar yoktur. Eğer alevilerle ilgili karara uymuyorum derse bir daha mahkum olur" şeklinde yanıt verdi.