Güncelleme Tarihi:
8 madencinin cenazesi için Ermenek'te Keleşoğlu Camii önünde düzenlenen törene Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Karaman Valisi Murat Koca, işçi ailerinin yakınları ve yaklaşık 10 bin kişi katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 8 işçinin cenaze namazını tek tek kıldırdı.
Diyanet İşleri başkanı Mehmet Görmez cenaze namazının ardından acılı ailelere seslendi. Görmez şöyle konuştu:
"Bugün 20 gün önce elim bir kazada hayatını kaybeden can veren işçi kardeşlerimizi ebediyete uğurlamak, için hazır bulunuyoruz. Öncelikle cenabı hak her birine ayrı ayrı rahmet eylesin, makamlarını cennet eylesin. Geride kalan eşlerine kardeşlerine evlatlarına yavrularına bütün milletimize cenabı hak engin sabırlar versin.
"YER YÜZÜNÜN YÜZLERCE METRE ALTINA..."
Bugün ebediyete uğurladığımız bu 8 kardeşimiz, öncekiler ve daha sonrakilerle birlikte bu kardeşlerimizin yer yüzünün metrelerce altında çocuklarına eşlerine ailelerine helal lokma temin etmek için emekleriyle ekmek kazanmak için bulunuyorlardı. Bu vesileyle şehittir. Cenabı hak onları hakiki şehitlerle, peygamberlerle birlikte olmayı nasip eylesin. Biz hamdolsun ki ölümü yok olmak olarak değerlendirmeyen, hayatı dünya hayatı olarak kabul etmeyen bir inancın mensuplarıyız. Bizim inancımıza göre hayat bundan sonra ebedidir. Ölüm, Mevlana'nın ifadesiyle şeb-i aruzdur. Her birine cennete kavuşmayı nasip eylesin."
Aynı zamanda bu kardeşlerimiz, bir müddet önce Soma'da, bu defa Ermenek'te hayatını kaybeden, can veren bu kardeşlerimiz aynı zamanda bize büyük bir mesaj verdiler. Dediler ki, helal lokma helal kazanç emek değerlidir, mukaddestir. Onun için ben buradan hem emeğin alın terinin vicdanı adına bütün işverenlerimize iş adamlarımıza haykırıyorum.
"İŞ GÜVENLİĞİ SAĞLAMADAN ÇALIŞTIRMAK BÜYÜK GÜNAH"
İşçilerimizin alın teri kurumadan hakkını vermek ne kadar mukaddes ise, ne kadar değerli ise onların iş güvenliğini sağlamak, güvenli ortamlarda çalışmalarını sağlamak, o kadar büyük bir adalet mukaddes bir vazifedir. Tekrar bütün iş adamlarımıza işverenlerimize sesleniyorum. İşçinin alın teri kurumadan hakkını vermemek ne kadar büyük bir vebal günah ise, onların emeklerini çalmak ne kadar büyük bir günah ise, onların iş güvenliğini sağlamadan maliyetleri indirmek adına onların hayatını tehlikeye atmak o kadar büyük bir suç vebal ve günahtır.
Dünyada bunun hukuk önünde hesabı olduğu gibi, asıl hesap ahirette olacaktır. Ben bir daha böyle bir acıyı yaşatmaması için cenabı hakka niyaz ediyorum. Rabbimiz bir daha böyle acılar yaşatmasın bize. Geride kalan annelerimize, ablalarımıza, eşlerine, kardeşlerine, evlatlarına sabır niyaz ediyorum. Cenabı hak bize böyle acılar yaşatmasın.
'BÖYLE Mİ GELECEKTİN KUZUM'
Maden ocağında mahsur kalan oğlu Tezcan Gökçe’nin kurtulmasını beklerken "Oğlum yüzme de bilmezdi. Suyun içinde ne yaptı?" sözüyle Türkiye’yi ağlatan 75 yaşındaki Ayşe Gökçe, oğlunun tabutunun yanına gelip,”Böyle mi evine gelecektin kuzum. Seni böyle mi karşılayacaktım. Böyle mi görüşecektik” dedi.
Sadece 8 maden işçisinin değil 18 maden işçisinin aileleri de cenazeye katıldılar. 'Onlar da bizim akrabalarımız kardeşlerimiz' dediler.
Osman Çoksöyler'in eşi, Biri dört aylık biri beş yaşında iki çocuğu var. Çocuklarına "babanız arkadaşlarını kurtarmaya gitti" demişti.
Hüseyin Çolak'ın eşi, priminin dolmasını bekliyordu. Ama olmadı.
Ayşe teyze, Tezcan Gökçe'nin annesi "oğlum yüzme bilmezdi" sözleriyle Türkiye'yi ağlatmıştı.
Mehmet Tokal'in eşi, hem eşinden hem kardeşi Uğur'dan haber bekliyordu. İkisinden de acı haber geldi.
YAN YANA TOPRAĞA VERİLDİLER
Ermenek kent meydanında Keleşoğlu Cami önünde düzenlenen törenin ardından Aşağı Çağlar Köyü’nden olan Hüsnü Çolak, Osman Çoksöyler ve Bahri Üzer’in cenazeleri ambulans ve cenaze araçlarıyla köye getirildi. Üç işçinin cenazelerinin köye getirilmesiyle işçi yakınları gözyaşlarına boğuldu.
Üç işçinin cenazesi yeniden kılınan cenaze namazının ardından 6 Kasım Perşembe günü ocaktan cansız bedenleri çıkartılan Kerim Haznedar ve İsa Gözbaşı’nın mezarlarının yanına yan yana defnedildi. Facianın meydana geldiği ocaktaki işçilerden aralarında halen kurtarılması için çalışılan Ali Haznedar ile birlikte 6 kişinin Aşağı Çağlar Köylü olması nedeniyle işçilerin defnedildiği mezarlığın Madenci Şehitliği olarak düzenleneceği belirtildi.
MADENCİ EŞİ: TÜRK BAYRAĞIYLA MI YETİNECEĞİM
Toprağa verilen işçilerden 2 çocuk babası 29 yaşındaki Osman Çoksöyler’in eşi 28 yaşındaki Şadiye Çoksöyler, maden sahiplerine tepki gösterdi.
”Kocamı yediniz. Bunun hesabını soracağım" diyen Şadiye Çoksöyler, eşinin tabutunun sarıldığı y- yıldızlı bayrağı öperek alırken yanındakilere, ”Ben bu bayrakla mı yetineceğim?" diyerek ağladı.