Banu ŞEN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2014 14:14
Yırca Soma'ya giderken sağlı sollu zeytin ağaçları eşlik eder yola. Bugünlerde ise hasattaki köylülerin görüntüleriyle daha renkli yolboyu. Akhisar, Ayvalık ve çevrede zeytin hasatı şenlikleri yapılırken adeta bu toprakların kaderi gibi Soma Yırca'da tam tersi yaşanıyor. Köylüler kesilen zeytin ağaçlarına ağlıyor.
Yırca'da her şey 16 Eylül’ü 17 Eylül’e bağlayan gece başladı. Saat 23.50 sularında Yırca'ya termil santral yapmak isteyen Kolin Şirketler Grubu, önce telle alanı çevirmiş arkasından da kepçelerle zeytinliklere girerek, 13 zeytin ağacını sökmüştü.
Yırcalılar o günden itibaren zeytinlerine sahip çıkmak için ayazda gece gündüz nöbet tutmaya başladı. Ancak kimi zaman dozerle kimi zaman elektrikli testerelerle ve yine kimi zaman da şiddete başvurarak zeytinliğe girip bugüne kadar 1000 ağaç kesildi.
Eyleme destek veren çevre kuruluşları ve köylülerle nöbet tutan CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, acele kamulaştırmayla hukuki süreç tamamlanmadan ağaçlar kesilmesine rağmen henüz santralin imar planı olmadığını duyurdu. 16 Eylül'den bu yana 5 farklı sahada bin ağacın kesildiğini dün gece ise Manisa'da olmayışı fırsat bilinerek ağaçların tamamının dozerle köklendiğini söyleyen Özgür Özel, tüm bu yaşananlarının Soma'nın başka bir yüzü olduğunu belirterek, "Soma’daki sıkıntı şu... Türkiye’nin yapmış olduğu kötü doğalgaz anlaşmasından dolayı yakarak elektrik üretilmesi gerekiyor. Soma kömürüne ihtiyaç var. Bir santral var. İkincisi yapılıyor. Yırca’daki kavga da oradan çıkıyor. Soma’nın kömürüne ihtiyaç var. Ayrıca bu hükümetin üzerinde “paraya çevrilemez” yazan sosyal yardım kömürleri de Soma’dan. Bütün Türkiye’nin sosyal yardım vakıflarının dağıttığı kömür Soma’dan çıkıyor. Bu yüzden Soma'da daha çok çıkarılmasını istiyorlar. İşin kötüsü Somalı işçiler de maden ocaklarındaki o kömüre muhtaç. Onlar eskiden tütünde, üzümde, pamukta çalışıyorlardı. Tarım bitti. Tarımın işçileri de patronları da madenlerin işçileri oldu. Yırca köylülerin son umuduydu.
Zeytinliklerini bırakmak istemediler. 80 yaşındaki nene 5 yaşındaki zeytin için 'O ağaç benim evladım' derken 10 yaşındaki çocuk da 85 yaşındaki ağaç için 'dedem' diyor" diye anlatırken dün gece olanları ise şöyle açıkladı:
"Haftaya salı Danıştay 6. Daire kararını açaıklayacaktı. Durdurma çıkarsa diye ya da belki ağaçlar nasılsa kesildi yönünde karar verilir diye bir an önce ağaçları kestiler."
DÜN GECEDEN SONRA
Gece yaşananların ardından zeytinliğin manzarası can yakıyor. Uçsuz bucaksız görünen 500 dönümlük alan zeytin ağacı mezarlığı görüntüsünde. Gövdesine dozer girmiş binlerce ağaç, cansız yerde yatıyor. Jandarma alan çevresinde nöbet tutarken tel örgülerin sıralanması da dikkat çekiyor. Köylüler ve destek veren aktivistler ile çevreciler ise zeytinliğin yanındaki nöbet damında arada gece yaşananların etkisini birlikte yemekle atlatmaya çalışıyor. Manisa Barosu yaralanan avukat Hasan Namak ve olanlarla ilgili şu an suç duyurusunda bulunmak için savcılık yoluna çıktı.