Erdinç ÇELİKKAN / GÜNEYYURT
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2014 01:38
Kerim ve Ali Haznedar kardeşler, Torba Yasa’nın ardından madene ilk kez olayın yaşandığı gün indi. Geride 2 acılı eş ve 5 çocuk bıraktılar.
Kerim, su toplanması yüzünden beyin ameliyatı geçiren 1 yaşındaki Mustafa’sının tedavi masraflarını ödeyemeyince mecburen yer altına inmiş. İnmiş ama hastalığı nedeniyle kafası sürekli büyüyen çocuğunu yine de doktora götürememiş. Çünkü 3 aydır maaş alamıyormuş.
ERMENEK’e bağlı Güneyyurt beldesinde yaşanan maden faciasının üzerinden 3 gün geçerken, 18 işçinin mahsur kaldığı kazadan geriye acı insan hikâyeleri kaldı. Aşağı Çağlar köyü facianın en çok hissedildiği yer oldu. Kerim Haznedar ile Ali Haznedar’ın yanısıra 18 işçi arasında yer alan Osman Çoksöyler, Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı ve Bahri Üzer Aşağı Çağlar köyünde yaşıyordu. Kerim ve Ali Haznedar kardeşler, Torba Yasa’nın ardından madene ilk kez olayın yaşandığı gün indi. Geride 2 acılı eş ve 5 çocuk bıraktılar. Kerim Haznedar’ın hasta olan 1 yaşındaki çocuğunun tedavi masraflarını ödeyemeyince madene indiği ortaya çıktı. Küçük oğlu Mustafa beyninde su toplanması nedeniyle 5 ay önce ameliyat olmuştu. Hastalığı nedeniyle kafası sürekli büyüyordu. Kerim Haznedar’ın eşi Zahide Haznedar ise büyük oğlu Adem ile 1 yaşındaki Mustafa’nın ortada kalmasından yakınıyor. Çocuğunun, “Babam yok, ne zaman gelecek? Anne bize kim bakacak” diye sürekli ağladığını anlatan Zahide Haznedar, “Adem babası olmadığı zaman eve bile girmez. Kerim 3 aydır maaş alamıyordu. Çapa motoru almak için kredi çekmişti, ödeyemeyince ve çocuklarımız için mecburen yeniden madende işe başladı” diyor.
AYNI VARDİYADA 2 KARDEŞ
34 yaşındaki Ali Haznedar ise geride 3 çocuk ve 5 aylık hamile eşi Fadime’yi bıraktı. Madenden ayrılmayan Fadime, acıya dayanamayarak fenalaştı ve hastaneye kaldırıldı. Evde umutla babalarının gelmesini bekleyen Semanur (12), Sudenaz (5) ve Hanife (7) ise, “Babamla sürekli oynardık” diyerek gözyaşı döktü. Yakınları, Sudenaz’ın sürekli “Babam saklandı kapıdan çıkıp gelecek” dediğini anlattı. 9 çocuğundan 5’i madenci olan acılı baba Şükrü Haznedar ise “Çocukları paranızı vereceğiz diye kandırdılar. Aynı vardiyada iki kardeşi çalıştırdılar. Bu nedenle belki birine tazminat verilecek diğerine verilmeyecek” dedi.
İKİ EVE BİRDEN ATEŞ DÜŞTÜ
Madende yaklaşık 1 yıldır çalışan 22 yaşındaki İsa Göktaş’ın hikâyesi ise yürekleri dağladı. Annesi Hatice Tuncer çocuğu olmadığı için Ali’yi 3 yaşındayken halasına verdi. Liseyi başarıyla bitiren Ali’ye halası, oğlu gibi sahip çıktı. Halası Ali’ye “Beni yalnız bırakma” diyerek üniversiteye gitmesine izni vermedi. Bu nedenle bir süre çiftçilik yapan Ali, geçen yıl 30 Ekim’de mahsur kaldığı madende çalışmaya başladı. Umutla oğlundan gelecek haberi bekleyen anne Hatice Tuncer, “İki eve birden ateş düştü. Ciğerlerime taş basıp oğlumu halasına verdim şimdi ikimiz birden yıkıldık” diye feryat etti.
İşçilerden Osman Çoksöyler’in ağabeyi Kerim Çoksöyler ise şunları anlattı: “İlk mesai günlerinde toprağın altında kaldılar. Biri 5 yaşında diğeri 4 aylık iki çocuğu var. Kredi borcu falan vardı. 3-4 aylık maaşları da içeride duruyor. ‘Gelin çalışmaya başlayın, cuma günü paranızı öderiz’ demişler.”