Güncelleme Tarihi:
1 Haziran 2013'te Gezi Parkı protestoları sırasında başından vurulan ve 14 Haziran'da hayatını kaybeden Ethem Sarısülük'ün ölümüyle ilgili açılan davanın 7'inci duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
KAPALI DURUŞMA TALEBİNE RET
Sanık polis Ahmet Ş.'de duruşmaya katılmak için mahkemeye getirildi. Duruşmada sanığın avukatlarına esas hakkında mütalaa yapmaları için süre verdi. Sanık avukatları sanığa duruşmalarda daha önce saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle duruşmanın kapalı yapılmasını istedi. Avukat ayrıca mahkeme heyetine yapılan sözlü saldırılarda hiçbir işlem yapılmadığını söyledi. Mahkeme heyeti sanık avukatının kapalılık talebini reddetti. Duruşmaya açık devam edildi.
Cumhuriyet Savcısı Cuma Doğan, esas hakkındaki görüşünde, iddianamede "meşru savunmada sınırın aşılması suretiyle adam öldürmek" suçu yöneltilen sanık polis Ahmet Ş.'nin eyleminin "meşru müdafaa olmadığını" kaydederek, "olası kasıtla adam öldürmek" ve "kamuya ait araç ve gereci suçta kullanmak" suçlarından 26 yıl 8 aydan 33 yıl 4 aya kadar hapsini istemişti.
REDDİ HAKİM TALEBİNE RET
Sanık avukatı esas hakkındaki savunmasında sanığın söylediği iddia edilen sözleri söylemediğini, bu sözlere ilişkin hiçbir belge sunulamadığını ifade etti. Mahkemenin baskı altında karar verdiğini ileri süren sanık avukatı, reddi hâkim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti verdiği ara kararda CMK 24 ve devam maddeleri gereğince 7 gün için ret konusunda itiraz yapması gerektiği için talebin reddine karar verildi.
TAHLİYE KARARI REDDEDİLDİ
Mahkeme heyetinin bu karar üzerine sanık avukatları olay yerini net incelemediklerini ve yeni belgeler sunacaklarını belirterek ek süre istedi. Avukatlar ayrıca sanık için tutuklamayı gerektirecek bir neden olmadığını ve müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararda sanık vekillerine esas hakkında mütalaa için süre verildiğini belirterek dosyanın da geldiği aşama düşünüldüğünde taleplerinin reddine karar verdi.
SANIK POLİS: TEHDİT ALIYORUM
Sanık Ahmet Ş. de "ilk celseden beri yaşananlara herkesin şahit olduğunu" söyleyerek, "Burada susuyorum, oturuyorum, bazı konularda yalan yanlış söylenenler görüyorum. Kalkanı yere bırakıp, üzerilerine gittiğim söyleniyor. Olay görüntülerinde benim kalkanı bıraktığımı bir türlü göremedim" dedi.
Bu sırada Ahmet Ş.'ye Sarısülük'ün bir yakını, "Kardeşimi öldürdüğünü hatırlıyor musun, k...?" diye bağırırken, bazı izleyiciler de tepki göstermeye başladı.
Sanık avukatları bu sırada heyete, "Kapalılık kararı veremiyorsunuz. Sanık nasıl savunma yapacak?" derken, Mahkeme Başkanı Afak İlleez, "Sanık savunmasını rahat rahat yapıyor" ifadesini kullandı.
Duruşmada sanığa son sözleri soruldu. Sanık Ahmet Ş., son sözü sorulduğunda şunları söyledi:
"İlk duruşmadan beri yaşananlara hepimiz biliyoruz. Kalkanlarımızda delikler vardı. Gelen taşlardan korunmaya çalışıyordum. Savunmamı güzel yaptığımızı söylüyorsunuz. Uzaktan korkmuyor gibi görünüyorum ama içimdeki korkuyu telaşı, paniği anlamıyorsunuz. Olay esnasında yaşadığımız paniği de anlayamıyorsunuz. Koruma polisi verdiler bana. Twitter’da kimlik fotoğrafım paylaşıyor. Tehdit alıyorum. Polis olana kadar karakolun yolunu bilmezdim. Ekmeğimin derdindeyim. Müşteki avukatları arkadaşları görevlerini yaparken söylediklerini yalanlardan dolayı yalnız kaldıklarında rahat olmadıklarını düşünmüyorum. Allah’tan görüntüler varmış yoksa bitmiştik. Canınızı kurtarmak için arkadaşlarınızın üzerine basıyoruz. Gerekirse yine aynı yere gider olayı anlatırım. O açıyı anlamak için kaldırım taşını yemek gerekiyor. Yakın mesafeden bize arkadaşlara saldırdılar. Darbe sonucu yere düşürüldüğümde elimde kalkanım yoktu. Havuz başında 15 dakika boyunca bizi taşladılar. Kaçma imkanım olsa kaçar giderdim. Sürekli üzerimize taşlar isabet ediyor. Polis memuru olup o olayı girmeyen bu durumu anlayamaz. O durumda silahımı yerde iken çektim. Namluya mermi sürmedim. Yanımdaki eylemcinin bana hamle yaptığını gördüm. Ben onu tekme sureti ile uzaklaştırmak istedim. O andaki insanın halini düşünmek lazım. Olay sırasında geçen helikopterin sesi hala kulaklarımda. Silahıma aslında parkın içindeki gruba doğru çektim. O anda kafamdaki düşünce silaha mermiyi sürüp, havaya ateş etmek oldu. Eğer taşlamasalar zaten geri çekiliyordum. Bu kaza yaşanmayacaktı. Eğer kastım olsa benim 2 metre yanımda olan kişiye silahı doğrulturdum. Israrla havaya ateş ediyorum. Namlu kendilerine doğrultulmuş olsaydı zaten taş atmazlardı.
''ÇEKTİM SIKTIN VİDEOSUNDAKİ BENİM''
'Çektim sıktım' videosuna gelince; o videodaki benim. Gizlemeye gerek yok. Benim orada benin paniği ile can havlı ile kızgınlıkla ‘çektim sıktım 3 tane’ diyorum. ‘Vurdum’ gibi bir ifade kullanmıyorum. Ethem Sarısülük olduğunu öğrenince yoğun üzüntü yaşadım.
''ÖLDÜĞÜNÜ ÖĞRENİNCE FATİHA OKUDUM''
Öldüğünü öğrendiğimde oturdum Fatiha okudum. Bu konuda daha duyarlı hareket etmenizi istiyorum. Kafamda kask olduğu için karşı gruba uyarıda bulunamadım. Benim oradaki gayem geriye doğru adımlayarak gitmek. Ben havaya atmaya başlamışım. Sen beni hala taşlıyorsun ama sen beni hala taşlıyorsun. Benim vücut tepkilerim açıkça görülüyor. O taşlar sonrası kontrol bozulabilir. Bana taş atan eylemciler niyetimin havaya ateş atmak olduğunu bile bile beni taşlıyorlar. Duruşmalarda ben içinden ‘Allahım sen görüyorsun’ dedim. Benim de annem var. O eylemciler beni taşlayarak böyle bir kazanın yaşanmasına sebep oldu. Ben zaten olayda geriye doğru kaçıyorum. Psikolojim bozulmaya başladı. Deliller ortada, derdimi anlatamıyorum. Bu kadar olmaz. Kararı size bırakıyorum. Adalete güveniyorum. Beraatımı talep ediyorum." (CİHAN)
SANIK POLİSE 7 YIL
Daha sonra verilen arada mahkeme karar verdi. Buna göre Ahmet Ş. "olası kasıtla adam öldürmek" suçundan 21 yıl hapse mahkum edildi. Bu suç işlenirken kamu görevine ait araç ve gereçleri kullandığı gerekçesiyle cezayı 28 yıla yükselten mahkeme, "haksız tahrik" nedeniyle cezanın üçte ikisini indirerek, cezayı 9 yıl 4 aya çekti. Mahkeme, takdiri indirim de uygulayarak, Ahmet Ş.'yi 7 yıl 9 ay 10 güne mahkum etti ve tutukluluğunun devamına karar verdi.
MAHKEME SALONUNDA ARBEDE
Kararın açıklanmasının ardından sanık Ahmet Ş., jandarma eşliğinde hızla salondan çıkartıldı. Bu sırada izleyiciler, Ahmet Ş.'ye doğru su şişeleri fırlattı ve "Ethem yoldaş ölümsüzdür" sloganları attı.
CHP İstanbul Milletvekili Tanal, sanık avukatının izleyiciler ve salonda bulunan basın mensuplarından "marijinal gruplar" diye bahsederek hakaret ettiğini savunarak, bununla ilgili suç duyurusunda bulunacağını bildirdi.
ETHEM'İN ANNESİ GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Ahmet Ş.'nin 7 yıl 9 ay ceza alması Ethem'in annes Sayfi Sarısülük'ü ve destek verenleri de hüzne boğdu. Gözyaşlarını tutamayan Sayfi Sarısülük'ü CHP'li vekil Aylin Nazlıaka teselli etmeye çalıştı.
JANDARMA'DAN ÖNLEM
Jandarma, duruşmanın yapıldığı salonda, polis ise adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı. Sanığın bulunduğu bölümün çevresi jandarma tarafından tamamen kapatılırken, izleyici sıralarının ilk iki bölümüne de jandarma personeli oturdu.
CHP'Lİ VEKİLLER DE DURUŞMAYI İZLEDİ
Duruşmayı CHP milletvekilleri Aylin Nazlıaka, Hüseyin Aygün, Mustafa Balbay, Sezgin Tanrıkulu, Mahmut Tanal, İlhan Cihaner, HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Gezi olaylarında hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın anne ve babasının da arasında bulunduğu çok sayıda kişi izledi.
ADLİYE ÖNÜNDE BEKLEYİŞ
Dava öncesi il dışından da gelen bazı sivil toplum kuruluşları sabah saatlerinde adliye bahçesinde toplandı.
Dava nedeniyle adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Adliye girişleri, demir bariyerlerle kapatıldı. Toplanan grubun demir bariyerlere, Sarısülük’ün maskesini astığı görüldü.