Güncelleme Tarihi:
İşte o toplantıdan notlar...
Görüşme yaklaşık bir saat sürdü. Neredeyse tüm yazarlar birkaç soru sordu. İhsanoğlu, her sorunun sonunda teşekkür ederek cevabına başladı. Ağır ağır kibar dille yanıtladı. Kimi sorular için ayetlerden alıntılarda da bulundu. Başkanı olduğu birlikte yaptığı faaliyetlerden de örnekler verdi. İnternet yasası gibi mevzualara uzak olduğu konularda ise notlar aldı. CHP’yi direkt ilgilendiren sorulara “Ben bir partinin değil tüm Türkiye’nin adayıyım” diye yanıt verdi.
Bir kadın yazar, Devlet Tiyatroları ve sokak hayvanlarıyla ilgili sorularının ardından yeniden söz alarak, “Ben ateistim. Cumhurbaşkanı olunca beni sevecek misiniz? Çok merak ediyorum, kendimi ciddi olarak baskı altında hissediyorum. Cumhurbaşkanı olunca benimle bir derdiniz olacak mı?” dedi. Dinin doğru anlamamız gerektiğini belirten İhsanoğlu, “Dinde zorlama yok. Herkesin birbirini hoş görmesi gerekiyor. Sen benim kızım olsaydın ne yapacaktım seni? Eğer siz ben şu dine mensubum, şu dine inanıyorum dediğiniz zaman kimsenin size ‘Hayır, şuna değil şuna inanacaksınız’ diyerek zorlamaya hakkı yoktur. Bu dinde temel bir husustur. Tarih boyunca bana bir göstersinler ilk asırdan itibaren kime hangi insana dinde zorlamada bulunmuşlardır, bir göstersinler. Siz ister inanın ister inanmayın. Siz başkasını zorluyor musunuz? Sizin de başkasını zorlama hakkınız yok. Bizimkilerin çok kullandığı söz var, ‘Yaratılanı Yaradan’dan ötürü hoş görmek.’ Peki siz hoş görüyor musunuz? O zaman herkesin birbirini hoş görmesi lazım” diyerek soruyu yanıtladı.
‘Sittin sene geri kalmış sayılırız’
CHP’nin camileri ahır yapacağı ile ilgili yapılan eleştirileri aktaran bir yazara da İhsanoğlu şöyle yanıt verdi: “Türkiye’de hep bir düşman yaratılıp onun üzerinden politika yapılıyor. ‘CHP’mi düşman?’. ‘Camileri ahır yapan CHP’mi?’ Bu seçimde düşman kim? CHP’nin ne taraftarıyım, nede aleyhtarıyım. CHP’nin bugünkü politikalarını eleştirebilirsiniz. Eğer sittin sene öncesini konuşuyorsanız, sittin sene geride kaldınız demektir.”
Bir yazar da ‘Velâ Tecessesû’ âyetinde gıybetle ilgili bölümler bulunduğu hatırlatarak, devletin her şeyi dinlemeye çalıştığını, bunun bir suç olduğunu söyledi. Bu konuda Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda ne yapacağını sordu. İhsanoğlu, özel hayatın mahrumiyetinin kanunla korunduğunu, bunun başka bir kanunla delinmesinin ise kabul edilemeyeceğini söyledi. Âyetin devamını da aktararak, gıybet yapmanın yasaklandığını, diğer konulardaki sorunların da yasama ile önleneceğini belirtti.
Toplantı sonunda Ekşi Sözlük yazarları İhsanoğlu ile önce toplu fotoğraf çektirdi. Bazı yazarlarsa selfie çektirmek istedi. İhsanoğlu, toplu fotoğraf için herkesten bir oy istediğini ancak selfienin karşılığında herkesten en az 5 oy istediğini belirtmesi gülüşmelere neden oldu.