Güncelleme Tarihi:
Bu kez, ocak kapılarının karşılıklı bakıştığı Soma Linyit İşletmeleri’nde çalışan yüzlerce arkadaşını kaybetti. Salim’le buluşmamız çok zor oldu. Camiler ve mezarlıklar arasında mekik dokuyordu. Kader arkadaşlarına, akrabalarına son görevini yapıyor, her birini toprağın altına uğurluyordu. Salim’in 4 yıl önce arsasını ve demirlerini aldığı, hayallerini kurduğu pembe panjurlu evinde buluştuk. Mezarlıktan henüz dönmüştü. “Komşum, akrabam Davut Köse’yi (30) uğurladık. 3 çocuğu vardı”. Yutkunuyor, gözyaşlarını tutamıyor: “Karşı komşum Kütahyalı İsmail de (25) gitti. Evliydi, bebesi vardı. Damadımız Mustafa Türkan. 25 yaşındaydı, 23 günlük evliydi. Gelinimiz Burcu, elleri kınalı kaldı.” Salim dura ağlaya anlatıyor:
“3 ay önce İmbat Maden’den emekli oldum. Düz işçiyim, başka bildiğim iş yok ki. Mecburen devam. 1200 lira kazanıyorum. Şimdi 430 metre aşağıda çalışıyorum. Kızım Kader, lise 3’üncü sınıfta. Hukuk okumak istiyor. Bedirhan da 7 yaşında artık. Eşim Gülay yine her sabah 05.00’te kalkıp kahvaltıyı, madene götüreceğim nevaleyi hazırlıyor.
Çıkarken çocuklardan gizli helalleşiyoruz. Ben ne zaman tamamen emekli olurum, o zaman Gülay da emekli olur. 20 yıldır hastalıkta sağlıkta beni aksatmadan uğurladı. ‘Allah’a emanet ol’ dedi. Ben de ‘hakkını helal et’ dedim. Çok geçmez, yine madenler açılır. Gel de vardiya değişiminde karşılaştıklarına ‘Geçmiş olsun’, onlar da sana ‘Hayırlı işler’ demesin. Dünyada başka sektörde var mı bu? Eve gelince hanımı ‘Geçmiş olsun’ diyen meslek var mı başka?
120 ARKADAŞIMIZ VAR
13 Mayıs’ta gündüz vardiyasındaydım. 16.00’da çıktık, kargaşayı görünce anladık felaketi. Koştuk hep beraber. Sözün bittiği yer diyorlar ya (ağlıyor). Verilere göre içeride 120 arkadaşımız var daha. Geride küçük yetimler, gelinler kaldı. Genç nesil gitti.
FELAKETİ SEYREDİYORUZ
Karşımızdaki evde hem oğlunu hem damadını hem kocasını kaybeden komşumuz var. Söyleyin, nasıl düzelir bizim psikolojimiz? Somalılar nasıl iflah olur bundan sonra? Gündüz ocak ağzında, morglarda, cenaze evlerindeyiz. Gece olunca televizyonlarda felaketimizi seyrediyoruz.”