Güncelleme Tarihi:
DİSK’ten yapılan yazılı açıklamada, bugün ülkenin dört bir yanında ve işyerlerinde düzenlenen eylemlerin yaygınlaştırılacağı belirtilerek, “15 Mayıs 2014 Perşembe günü saat 09.00’da tüm Türkiye’de tüm işyerlerinde 3 dakikalık saygı duruşu yapılarak iş bırakacak ve illerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müdürlükleri önüne yürüyeceğiz. 15 Mayıs 2014 Perşembe günü tüm halkımızı siyah giyinmeye, siyah kurdeleler takmaya, evinin, işyerinin balkonuna, aracına siyah bezler asmaya çağırıyoruz” denildi.
Açıklamada, işçi sağlığı ve güvenliğinin tamamen bir maliyet unsuru olarak görüldüğü belirtilerek, “Maksimum kârı elde etmek için en acımasız üretim süreçlerinde çalışmak zorunda bırakılan Soma’daki yüzlerce işçi kardeşimiz başından beri ölüme terk edilmişlerdir. Özelleştirme, taşeronlaştırma politikalarını sürdürenler, maliyet düşürmek için işçilerin hayatına kast edenler, onlara cesaret verenler, daha önceki madenci katliamlarını sözleriyle ve icraatlarıyla aklayanlar, iş güvenliği yasasıyla işyerlerindeki denetimleri bile özelleştirenler Soma katliamının failidir ve hesap vermelidir” denildi.
BÜYÜK EYLEM 19:00'DA TÜNELDE
Sabah saatlerinde eylemciler Soma Holding'in önüne gelerek önce oturma eylemi yaptı. Duvara 'katiller' yazan eylemcilerin taşıdığı iki pankart dikkatlerden kaçmadı. Birinde 'Bu plaza işçilerin kanları üzerinde yükselmektedir' yazarken, diğerinde ise 'Onlar tatlı tatlı ölmediler, kaza değil cinayet' yazıyordu.
Saat 12:00 sularında ise plaza önüne çevre esnafta çalışanların ağırlıkta olduğu beyaz yakalı yaklaşık 100 kişilik bir grup geldi. Grup adına basın açıklamasında bulunan Ebru Işıklı şu sözleri kaydetti:
"Geçtiğimiz yılın başında Zonguldak'ta 8 madencinin öldüğü facia hakkında işverenin hayatını kaybeden her işçi için 3 bin TL bedel ödenmesi gereken raporun altına Çalışma Bakanlığı İş Teftiş Kurumu imza attı. Soma'daki kömür işletme sahibinin sözleriyle özel sektörün çalışma tarzının devreye girmesi sonucu 2013 yılında 5 bin iş kazası yaşandı. Bu kazaların yüzde 90'ı maden kazası. Siz örgütlenmemizi istemedikçe, engelledikçe, suç gibi gördükçe biz ölüyoruz. Sendikasız taşeron işletmelerde yaşanan işçi ölümleri sendikalı iş yerlerinden 28 kat daha fazladır."
Basın açıklaması sonrasında ilerleyen dakikalarda kalabalığın sayısı 300'ü bulurken, eylemciler binaya girmek istedi. Polis binanın boş olduğunu göstermek adına eylemcilerden 5'ini barikattan içeri aldı. Binanın boş olduğunu gören eylemciler bina çıkışında arkadaşlarıyla Beyoğlu Tüneli'nde 19:00'da eylem yapmak için sözleşerek ayrıldı.
SON İŞÇİ ÇIKANA KADAR...
Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasının ardından aralarında kadınların da bulunduğu 20 kişilik grup Galatasaray Lisesi önünde 06.00 sıralarında oturma eylemine başladı.
Yüzlerini kömürle boyayan ve baret takan eylemciler, "Kömüre kara elmas dediler, karası işçiye elması patrona","15 yaşındaki çocuk işçi Kemal madende öldü","Taşeron madenciler","Soma madeninde katliam var" yazılı dövizler açtılar. Bu arada eyleme katılan kadınlardan birinin bebeğini emzirmesi dikkat çekti.
Öte yandan eylemin diğer işçilerin toprak altından çıkarılana kadar süreceğini ifade edildi.
GENÇ EYLEMCİ VE ATATÜRK'ÜN O SÖZLERİ
Şişli'de bugün madenciler gibi giyinen ve yalın ayak yürüyen genç bir eylemci objektiflere takıldı. Ancak fotoğraftaki ufak bir detay dikkatlerden kaçmadı. Atatürk'ün 'Bütün ümidim gençliktedir' yazısı genç eylemciyle yan yana gelince ortaya böylesi bir fotoğraf çıktı.
METROLARDA EYLEM
Türkiye'de hemen her yerde eylemcilere rastlamak mümkün. Metrolarda da durum farksız...
1 GÜNLÜK İŞ BIRAKMA EYLEMİ
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan taşeron işçiler 1 günlük iş bırakma eylemi yaptı. Hastane önünde toplanan işçiler, Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında hayatını kaybedenleri unutmadı. Hastanenin girişine, "Acımız Büyük. Soma için yas tutma Mücadele et" yazılı pankart konuldu. İşçiler adına konuşan Muzaffer Mengi, taşeron olarak çalıştıklarını ve şartlarının iyileştirilmesin istedi. Mengi, Soma'da meydana gelen maden faciasında hayatını kaybedenlerini de andı. Yaklaşık 400 işçinin katıldığı iş bırakma eylemi sürüyor.
İSTANBUL ADALET SARAYI ÖNÜNDE SOMA PROTESTOSU
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi üyesi bir grup avukat, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nın 'C' kapısı önünde bir araya gelerek, "Soma'da kaza değil, katliam, işçilerin katili devlettir" yazılı pankart açarak açıklama yaptı. Grup adına açıklama yapan avukat Ebru Timtik, Soma Cumhuriyet Savcılığı'na olaya ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Avukat Timtik, "Herkes derhal gerekli önlemlerin alınması konusunda üzerine düşeni yapmak zorundadır. Bugün iş sahibinin, sermayenin bazı önlemler alarak orada ceza sorumluluğunu etkileyebilecek bazı delil karartma yöntemlerine başvurduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Bunlarla ilgili tespitlerin yapılmasını ve derhal tedbir kararı alınmasını isteyeceğiz" dedi.
"BİLİYORSUNUZ EKMEĞİN PEŞİNDEN KOŞANLARIN BU ÜLKEDE SONU NE OLUYOR"
Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi bazı avukatların Soma'da olduğunu ve maden ocağında çalışanlardan bilgi aldıklarını söyleyen Timtik, devlet yetkililerin madendeki işçilerin sayısını farklı şekillerde anlattığını söyleyerek, "Bunun sebebi şu. Aslında içerde ne kadar işçi çalıştığını bilmiyorlar. İçerdeki işçi sayısı maalesef söyledikleri gibi değil. Kütahya'dan ve Zonguldak'tan taşeron işçi getirmişler ve güvencesiz olarak çalıştırıyorlar. Bu saat itibariyle hayatını kaybeden birinin 15 yaşında olduğu kesinleşti. 15 yaşında bir çocuk o madende çalışıyordu. O da ekmeğinin derdindeydi. Biliyorsunuz ekmeğin peşinden koşanların bu ülkede sonu ne oluyor." diye konuştu.
"ÖLÜM YOKSULLARIN KADERİ DEĞİL"
Kamuoyundan gerçeklerin saklandığını savunarak hükümeti eleştiren Timtik, "Bazı yöntemlerle kişileri ölü değil de yaralı gibi göstermeye çalışıyorlar. Örneğin battaniyelere sarıyorlar ve maske takarak çıkarıyorlar. Bu cinayetlerin sorumlusu devletin, iktidarın ta kendisidir. Ölüm yoksulların kaderi değil. Biz bu kaderi değiştirmek için buradayız" şeklinde konuştu.
"BİR KENTTE 400 ÖLÜM"
Basın açıklamasını okuyan Avukat Şerife Ceren Uysal da, 400 üzerinde işçinin hayatını kaybettiğini iddia ederek, "Bir kentte 400 ölüm. Soma'dan unutamayacağımız bir cümle, "Ayakkabılarımı çıkarayım mı, sedye kirlenecek?" diyen bir işçi. Ölümün eşiğinden dönmüş bir işçiye bu cümleyi kurduran, Berkin'e ve diğer canlarımızı katleden, insanların evlerini yıkan, talan eden, sokak ortasında vuran, ekmeğine, üç kuruşuna göz diken ama ayakkabı kutularına milyar dolarlar saklayanlar işte bütün bunların kaynağı aynı düzen. Şimdi şehit mi diyecekler madencilere..Şehitlik salt suçların örtbas edilmesidir. Bu katliamda sorumluluğu olan herkesten hesap soracağımızı ilan ediyoruz" diye konuştu.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNDEN SOMA İÇİN BOYKOT
İSTANBUL Üniversitesi'ne bağlı bir grup öğrenci, Soma'da yaşanan maden kazasında hayatını kaybeden işçiler için İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde eylem yaptı.
Üniversitenin Beyazıt kapsından çıkan öğrencilere Fen-Edebiyat Fakültesinden gelen öğrenciler de katıldı. Maden kazasında hayatını kaybeden işçileri anmak için işçi baretleri giyen öğrenciler, “Yüz karası değil bu kömür karası böyle kazanılır ekmek parası”, “İş kazası değil, iş cinayeti” yazılı pankartlar taşıdı.
SAYGI DURUŞUNDA BULUNDULAR
Bir süre oturma eylemi yapan grup, maden kazasında hayatını kaybeden işçiler için saygı duruşunda bulundu. Dersleri boykot edeceklerini açıklayan öğrenciler eylemin ardından olaysız dağıldı.