Güncelleme Tarihi:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu gazetecilerle sabah sohbet toplantısı düzenledi. Ses ve görüntü kaydının yapılmadığı yaklaşık 1 saat 15 dakika süren toplantıda Başsavcı Salihoğlu misafirlerine baklava, kuruyemiş ve çay ikram etti. İstanbul Adalet Sarayı’nda 172 savcı, 15 başsavcıvekili ve kendisinin başsavcı olarak görev yaptığını anımsatan Salihoğlu, "Eyüp, Şişli, Beyoğlu, Fatih ilçelerindeki olaylara da biz bakıyoruz. Asliye Ceza Mahkemelerinde savcılar bir süre duruşmalara çıkmamış, çıkması kanunla ertelenmişti. Ancak yeniden 61 savcı arkadaşımız 57 tane Asliye Ceza Mahkemesi’nde ve 4 tane de Fikri ve Sinai Mahkemelerinde duruşmalara çıkmaya başladı" dedi.
"HSYK’DAN 60 SAVCI GÖREVLENDİRMESİNİ İSTEDİK"
Yeni kanunla birlikte Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile yetkili mahkemelerin tasfiye edildiğini söyleyen Salihoğlu, "Oradan gelen arkadaşlarımıza da yer açmak için bir görev değişikliği yaptık. Yeni görevlendirmeyle birlikte terör ve örgüt suçlarını bir potada topladık. Bu işlerin başına da Başsavcıvekili Orhan Kapıcı’yı getirdik. Orhan Kapıcı arkadaşımızın yanına da 14 savcı arkadaşımıza görevlendirdik. Bürolar şeklinde yapmış olduğumuz çalışmaların, soruşturmalara faydası olduğunu düşünmekteyim. Haziran ayı için de HSYK’dan 60 savcı görevlendirmesini istedik" diye konuştu.
"Bütün görevimiz adaleti gerçekleştirmek , kanunları uygulamak" diyen Hadi Salihoğlu, "35 senedir görev yaptım. Yeri geldi yürüdüm, yeri geldi kızağa binerek en zor şartlarda görev yaptım. Buralara da en zor şartlarda görev yaparak geldim. Gösterdiğimiz performans, gayret ve çalışma azmimiz değerlendirilerek bu göreve layık görüldük. Çalışmayı ibadet sayıyor, işime saygı gösteriyorum" ifadelerini kullandı.
"AZİZ ATATÜRK’ÜN KURDUĞU TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN ADALET TEŞKİLATIYIZ"
Salihoğlu, "Aziz Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin adalet teşkilatıyız. Amacımız büyük Türk Milletine doğusu, batısı, kuzeyi ve güneyiyle her tarafa tam anlamıyla hizmet etmektir" dedi.
"GERÇEK HUKUK İNSANI TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE AİTTİR"
Son zamanlarda bazı savcılar ve hakimleri bir yerlere ait gibi düşünüldüğünün altını çizen Salihoğlu, "Gerçek hukuk insanı Türkiye Cumhuriyeti’ne aittir. Başkasına ait olamaz ki. Millete ait olur. Şu hakim, bu hakim deniyor. Tutuklama isteyince şöyle düşünülüyor istemeyince böyle. Bu mesleği yapan herkes hakkın, hukukun yanındadır. Yanında olmayana yazıklar olsun" şeklinde konuştu.
"ELEŞTİRİYİ KÜFRE ÇEVİRMEK İNSANIN CANINI YAKIYOR"
Sosyal medya, gazetelerde ve televizyonlarda kendisiyle ilgili eleştiri sınırlarını aşan yorumlar yapıldığına dikkat çeken Salihoğlu, "Twitter’da bir yazmış; ’Bu başsavcı Hadi Salihoğlu’nu tanıyan var mı, bu kimdir?’ başka biri de cevap vermiş, ’Başbakan’ın oğlunun trafik kazasını kapatan savcıdır’ diye. Bakıyoruz olay Şişli’de olmuş. Biz o tarihte Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) görevliyiz. Ne küfürler, ne hakaretler ediyorlar. Her türlü mektuplar geliyor. Aralarında tehdit mektupları da var. Pes yani... Eleştiriye çok açığım. Hata yapabiliriz. Eleştiriyi, küfre çevirmek insanın canını yakıyor. Söz konusu mektup ve küfürlere ilişkin herhangi bir işlem yapmadım, karar aldım kesinlikle yapmayacağım" diye konuştu.
’HIRSIZLIK VE YOLSUZLUĞU KAPATMAK İÇİN 15 SAVCI AZ MI?’
Canını acıtan ve kendisini üzen 2 olay olduğunu söyleyen Salihoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Kanunun bize verdiği yetkiyle terör ve örgütlü suçlar bürosunu kurduk. 14 savcı ve bir başsavcıvekili görevlendirdik. Kartal Adliyesi’nde görevli hakim Sevgi Övüç adalet.org isimli sitede ’Hırsızlık ve yolsuzluğu kapatmak için 15 savcı az mı?’ şeklinde bir yazı kaleme almış. Hakaret etmiş. Ben bu yazıyı hakaret olarak görüyorum. Başvurumuz üzerine söz konusu yazı siteden kaldırıldı. O arkadaş hakkında yasal hakkımı kullanacağım. Haksızlık yapana, o haksızlığın geri döneceğine inanıyorum. Kim benim hakkımda ne düşünüyorsa Allah iki katını versin."
"HANGİ KADIN DERNEĞİ BU OLAYI KINADI?"
12 Mart günü İstanbul Adalet Sarayı’nın ’C’ kapısında gerçekleşen olayı da anımsatan Salihoğlu şöyle konuştu:
"Dursun Zehir isimli bir evlat, sevgili annesi Hanıme Aslan’ı ve yanında bulunan polis memuru koruması Emrah Taşdemir’i vurarak şehit etti. Gencecik bir polis memuru daha 27 yaşında şehit oldu. Bu polis memuru arkadaşımız maalesef medyada pek geniş yer almadı. Kadın dernekleri ise bu gencecik delikanlıya sahip çıkmadı. Polis memuru görevini yapıyor, Hanıme Aslan’ı koruyordu. Bu polis, kadınlara karşı şiddetten korumak için oradaydı. Hangi kadın derneği bu olayı kınadı? O kadın derneklerinin polis memuruna sonuna kadar sahip çıkmasını isterdim. 27 yaşındaki genç, hiçkimsenin dikkatini çekmedi. Ancak bir kedi ölüyor, ilgileniyorlar. Tabii o da önemli. Polis memuru Emrah Taşdemir’in 9 bin TL kredi borcu olduğunu biliyor musunuz? 27 yaşında daha evlenmemiş, hayatının baharında, Allah rahmet eylesin."
"DİNLENME KARARI ALINIRKEN, ÇOK DİKKATLİ HASSAS OLUNMALI"
Dinlemelere ilişkin Teknik Büro kurduğunu söyleyen Başsavcı Salihoğlu, "İnsanların özeline giren konuda çok dikkat edilmesi gerekir. Dinlenme kararı alınırken, çok dikkatli hassas olunmalı. Biz de dinlemelere ilişkin Teknik Büro kurduk. Dinleme kararı alırken insan haklarını birinci planda tutuyoruz. Hakim ve savcılar bu konuda çok hassas. Bu bir süreç demek ki..Bu bölümün kurulmasını da önemli buldum" diye konuştu.
"SELAM ÖRGÜTÜ SORUŞTURMASI DEVAM EDİYOR"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve 2 bin 280 kişinin dinlendiğinin açıklandığı Selam Terör Örgütü Soruşturması’na ilişkin sorular üzerine Salihoğlu, "O konuda soruşturma devam ediyor. Bitirilince gerekli açıklama yapılacaktır. Kimsenin yaptığı hukuksuzluk yanına kalmamalı. Kimseye haksız yere isnatta bulunulmamalı. Vatandaşlarımızın sonuna kadar kişisel haklarını ve onurlarını korunmasına gayret edeceğiz" dedi.
Soruşturma kapsamında kaç kişinin dinlendiğinin sorulması üzerine Salihoğlu, soruşturmanın gizli olduğunu belirtti, bilgi vermedi.
"25 ARALIK SORUŞTURMASINDA İDDİALAR ARAŞTIRILIYOR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da ifadesinin alındığı 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına ilişkin Salihoğlu, "25 Aralık’a ilişkin soruşturma dosyası bizde. Yetkisizlik verip göndermedik. Çalışmalar devam ediyor. İddialar var. Doğru olup olmadığı araştırılıyor. Deliller araştırılıyor. Bir soruşturmayı ne uzatacaksın ne de acele edeceksin. Şu anda soruşturmaya üç savcı bakıyor Her soruşturmaya gerekli özen gösterilerek, gereği yapılacak" diye konuştu.
"BİR ŞEY SÖYLERSEM SPEKÜLASYONA NEDEN OLUYOR"
Bir gazetecinin "Bazı illerde yürütülen yasadışı dinleme soruşturmaları var. Bu kapsamda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma var mı?" sorusu üzerine başsavcı Salihoğlu, "Bize yüzlerce dilekçe geliyor. Herkes bir şikayet yapıyor. Bunlar değerlendiriliyor. Gelen dilekçelere bir soruşturma numarası veriliyor. Her evrak bir karara bağlanacak. Ben bir şey söylersem spekülasyona neden oluyor. Her şikayet değerlendirilecek. Soruşturma sonunda bir sonuca varılacaktır" dedi.
"TECRÜBESİ VE BİLGİSİ NEDENİYLE SAVCI EKREM AYDINER TERCİH EDİLMİŞTİR"
17 Aralık soruşturmasının savcı Celal Kara’dan alınıp, savcı Ekrem Aydıner’e verilmesine ilişkin sorular üzerine Salihoğlu, şöyle konuştu:
"Ben göreve geldiğimde dosyaya Ekrem Aydıner, Celal Kara ve Mustafa Erol görevliydi. Bizim bir değerlendirmemiz oldu. Bunun bütün sorumluluğu bana aittir. Soruşturma da sadece Ekrem Aydıner’i görevlendirdik. Yıllarca başsavcılık yapmış. Tecrübesi ve bilgisi nedeniyle Savcı Ekrem Aydıner tercih edilmiştir. Daha sonra Savcı Celal Kara, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından Afyon’a atandı" ifadelerini kullandı.
"Şu anki savcı Ekrem Aydıner, ’haksız menfaat sağlamak temin etmekten’ kınama cezası aldı mı?" sorusu üzerine Başsavcı Salihoğlu, "Kesinleşen bir cezası yok. Herkes şikayet edilebilir. Ben bilgisine ve tecrübesine göre iş verdim" dedi. Polislere yönelik yasadışı dinleme iddiasıyla ilgili yürütülen bir soruşturma olup olmadığı yönündeki soruya da Salihoğlu, "Ne olduğunu, ne yapıldığını günü ve saati gelince paylaşılır. Yorum yapmıyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.