Güncelleme Tarihi:
KABATAŞ İskelesi’ndeki görüntülerin önceki akşam ortaya çıkmasının ardından gözler hem 1 Haziran 2013’te Gezi eylemleri sırasında saldırıya uğradığını iddia eden Zehra Develioğlu’na hem de o dönem olayı doğrulayan gazeteciler Abdülkadir Selvi, Elif Çakır, Balçiçek İlter ve İsmet Berkan’a çevrildi. Türkiye’nin günlerce konuştuğu olay, Başbakan Erdoğan’ın 11 Haziran’daki grup konuşmasında söylediği, “Maalesef çok önemli bir yakınımın gelinini Başbakanlık Ofisi’nin yakınında, yanında 6 aylık çocuğu, yerlerde süründürdüler, kendisini taciz ettiler, çocuğunu taciz ettiler” sözleriyle duyuldu. Ertesi gün Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi köşesinde olaya şöyle yer verdi: “Z.D., Kabataş İskelesi’nin karşısına geçerken bir grup eylemciyi görüyor. Grubun içinden birkaç kadın önce sataşmaya daha sonra saldırmaya başlıyorlar, genç anneyi tekmelemeye başlıyorlar. Bebek arabasını parçalıyorlar.”
TEKMELERLE DÖVÜLDÜM
AK Partili Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini Zehra Develioğlu, darp raporuyla, Çağlayan Adalet Sarayı’nda görevli Cumhuriyet Savcısı Nihat Karpınar’a suç duyurusunda bulunmuştu. Aynı gün de Star Gazetesi’nden Elif Çakır’a yaşadıklarını anlatmıştı: “Ne olduğunu anlayamadığım bir anda üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başları bantlı 70-100 kadar adamın ortasında kaldım. Bir kadın ‘Ne geldiyse bu ülkenin başına bunların başörtüsü üzerinden geldi, vurun şuna’ deyince, bir adam arkamdan tekme tokat vurmaya başladı. Bir taraftan ‘Bu ülkenin gerçek sahibi biziz anladınız mı ulan’ diye bağırıyorlar, bir taraftan tekmeliyorlardı. Kendime geldiğimde üzerim idrar kokuyordu. Kalktım bebeğimi bulmaya çalıştım.”
Gazeteci Balçiçek İlter de Develioğlu ile görüşüp izlenimlerini yazdı: “Cesur bir kadın tanıdım o gün... Kalabalık bir grup tarafından darp edilen, tacize uğrayan, bebeği ve kendisi için ölümüne korkan, olur da şikayette bulunursa sokakta tekrar başına bir şey gelir mi kabusu gören... Morluklarını da gördüm.”
Tüm bu olaylardan 9 ay sonra, önceki gece Kanal D Haber bir kamera görüntüsü yayınladı. Kabataş’ta o gün çekilen kayıtlarda bebek arabasıyla yürüyen Zehra Develioğlu’na herhangi bir saldırı yoktu. Sadece durakta eşini beklerken yanından geçen küçük bir grup birkaç saniye duruyor sonra uzaklaşıyordu. Ardından eşi gelip Develioğlu’nu alıyordu. Bu görüntüler ortaya çıkınca özellikle sosyal medyada ‘Kabataşyalanı’ diye hashtag’ler açıldı ve olayı o dönem doğrulayan isimler de çok sert eleştirildi.
AVUKATINDAN AÇIKLAMA
Zehra Develioğlu’nin avukatı Abdurrahman Kayapınar, dün kayıtla ilgili El Cezire’ye yazılı açıklama yaptı: “Olay soruşturma aşamasında. Bu itibarla olay yerine ait net teşhise müsait görüntülere ulaşılamamıştır. Basında yayınlanan kamera kayıtları da mobese kamerası kaydı olmayıp bu nedenle net ve belirgin görüntüler içermemektedir. Basın yayın organları tarafından müvekkilime ait olmayan bir kısım beyanlar esas alınarak görüntülerin bu beyanları desteklemediği iddia edilmekte, müvekkilim etrafında kalabalık bir grup tarafından toplanılmış olması önemsiz bir olay gibi gösterilmekte, görüntülerin net ve belirgin olmamasından da istifade edilmek suretiyle müvekkilimin gerçek dışı beyanda bulunduğu yönünde bir algı oluşturulmaya çalışılmaktadır.” Olayın detaylarına ilk kez köşesinde yer veren Abdülkadir Selvi görüntülerle ilgili “Ciddi kuşkularım var. Görüntü bir kanaatin oluşabilmesi ve olayın aydınlatılabilmesi için yardımcı unsurdur. Tek başına bir olayı izah etmeye yetmez. Ayrıca görüntülerde ciddi teknik sorunlar var. Biz 28 şubat sürecinde görüntüler üzerinden nasıl bir algı oluşturulmak istendiğine tanık olduk” yorumunu yaptı.
ABARTILI DİYE SANSÜRLEYEMEZDİM
Elif Çakır ise “Ben bir genç anneyi dinledim. Anlattığı şeylere ‘Abartılı anlatıyor, bunu sansürleyeyim’ diyemezdim. Görüntülerin doğru olup olmadığını bilmiyorum. Bugüne kadar hiçbir zaman ‘Görüntü izledim’ demedim. Yaşadıklarını bana anlattıktan sonra görüntülerin peşine düştüm ama dönemin Emniyet Müdürü ‘Elimizde görüntü yok’ dedi ve olayı kapatmaya çalıştı. Değerlendirmemi Zehra’ya ulaştıktan sonra yapacağım” dedi. Balçiçek İlter de görüşlerini “Kabataş görüntülerini izledim. Ayıp bana ait değil. ‘Kadının beyanı esastır’ diye dinlediğim Zehra Hanım’a aittir. Açıklama yapmak zorundadır. Kabataş’ı nasıl yanılttığımı ve özrümü yarın köşemde yazacağım” diye Twitter’dan duyurdu.
PARALEL YAPININ YÖNLENDİRMESİ
Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan ise soru üzerine şunları söyledi: “Ortada bir mağdur var, bu mağdurun yaşadıkları var, anlattıkları var, adli tabipten aldığı raporlar var. Bunlar bizim için daha geçerlidir. Aksi ispat edilmiş değildir o görüntülerle. Bunlardan medet ummayı da doğru bulmuyoruz. Yani ortada bir kadına bir saldırı yapıldıysa bebeğiyle birlikte, bunun üzerinde durmak varken, anlaşılan paralel yapının yönlendirmesiyle bu tür bir takım fotoğraf kareleri üzerinden bir anlam üretilmeye çalışılıyor. Bunlar gerçeği değiştirmez.” Akdoğan, “Paylaşabileceğiniz herhangi bir görüntü var mı?” sorusuna da “Bu yönde bizim bir görüntümüz yok. Olsa zaten çıkardı. Görüntüler montaj mıdır, gerçek midir bilmiyoruz” yanıtını verdi.