Güncelleme Tarihi:
''AK PARTİ KARARMIŞTIR''
Çetin, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek, parti içinde yaşadıklarını anlattı.
Çetin, "Bugün gelinen noktada AK Parti maalesef kararmıştır. Yolsuzlukların örtüldüğü, hırsızların korunup, kollandığı, hukuksuzluğun hukuk haline geldiği bir sürecin, mimarı olmuştur. Çalanlardan, yiyenlerden, hortumculardan bıkıp,bir ümitle AK Parti’ye teveccüh eden temiz yürekli milletimiz maalesef bir kere daha hayal kırıklığına uğramıştır. Güvendiği dağlara kar yağmış,ümitle yöneldiği kapılar insafsızca yüzüne kapanmıştır. Partinin kuruluşunda hakikaten bir hizmet aşkıyla yer alan binlerce insan, küstürülmüş,teşkilatlarda samimane çalışan insanlar,yok sayılmış onun yerine yeni türeyen ne idüğü belirsiz bir kısım isimler parti adına medyada ve sosyal mecralarda boy göstermeye başlamıştır" dedi.
''MENFAATÇİ YALAKALAR''
Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha düne kadar parti kapansın diye yazılar yazan, dine diyanete en sert tavırları alan, partinin felsefe ve idealleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan menfaatçi yalakalar, alnı secdeli, nur yüzlü, temiz Anadolu insanının yerini almıştır. AK Parti, asli hüviyetinden ve kimliğinden süratle uzaklaşmış ve istifa eden bir bakanımızın ifadesiyle oligarşik dar bir yapının hegemonyasına girmiştir. Bu sebeple varlık sebebini yitirmiş bu partide daha fazla kalmak, günahlarına ortak olmak anlamına geleceğinden, bugünden itibaren AK Parti’den istifa ediyor ve siyasi hayatıma bağımsız olarak devam edeceğimi milletimize saygıyla arz ediyorum."
Bir gazetecinin ''İstifa etmek için bu güne kadar neden beklediniz?'' sorusuna Çetin, "Daha önce konuşmamız, çıkmamamız istendiği için ve belirtilen şahıslardan başkası konuşmasın dendiği için itaat etmiştik. Fakat artık olan olaylar karşısında, hukuksuzluk, adaletsizlik, yolsuzluk, rüşvet, anayasanın tamamen rafa kaldırılması üzerine sessiz kalmak mümkün değil. Bir çok arkadaşımın da aynı yolu tercih edeceğini yakında göreceksiniz" diye cevapladı.
Çetin, toplantıda şunları söyledi:
"BİRÇOK ARKADAŞIM AYNI ŞEYİ YAPACAK"
Hukukun serbest kalması karşısında sessiz kalmak mümkün değil. Birçok arkadaşımın da aynı şeyi yapacağını göreceksiniz.
"VAZİFE VERİLMEDİKÇE KONUŞMADIM"
Ben hep kör noktaya oturdum, en arkaya. Kameralar beni çekemiyordu. Görme, görülme, kimseye yaranma durumum yok. Vazife verilmedikçe konuşmadım. Ülkemi, partimi hep savunmuşumdur. Söylenen şeyler cut and paste şekliyle birleştirilmiş şeyler. Koskoca camiaya tırpan saplanınca hızını alamayıp kendine de saplıyor.
“BU BİR İNTİHARDIR”
Bir arkadaşa o malum toplantıda ismini biliyorsunuz dedim ki ''Yürütülmekte olan bir savcıya diyorsun ki ölen savcının sonu gibi olacak diyorsun. Bu bir intihardır. Millet 2 şey anlar. Ya senin de o yolsuzluklarda ismin vardır.''
Hiç kötü niyet yok. O da ayağa kalktı, 20-30 kişinin duyacağı şekilde ''O savcı 10-15 senelik arkadaşım. İzmir’de liman hadisesi başlayınca ‘kimler tutuklanacak, hangi isimler ver. Dosyayı versene’ dedim. Savcı da 'Olur mu öyle şey' dedi. Ben de 'biz arkadaşız versene dosyayı' dedim. Vermedi. Bu cevaba kızıp o tweeti attım'' dedi herkesin içinde.
İÇERDE HAZIMSIZLIK VAR
Hiç kimseyle temasım yok. İçerdeki hazımsızlığı biliyorum. Çoğu kişi rahatsız. İçerde konuşulur. Yakında bu insanlar patır patır dökülür.
O soğuk günlerde ayaklarım üşüdü, 2 gün rapor aldım. Sandılar ki ben haşhaşi konuşmasından sonra gidiyorum. Baktım burada iyi olamıyorum. Uçağa bindim İstanbul’a gidiyorum. Bir indim bir sürü arama olmuş. Televizyonlarda da kesin ihraç talebiyle Disiplin'e sevkedildiğim haberi varmış. Haberim yok ama. Beni göremedikleri için öyle tahmin etmişlerdir dedim arayanlara. Biraz sonra Emre Uslu aradı. Ben de o da ABD’deydim. Oradan tanışıyoruz. ''Habertürk ve TRT’de geçiyor'' dedi. ''Parti ciddiyeti varsa önce beni ararlar'' dedim. Danışmanımı aradım. ''Hocam yok böyle bir şey'' dedi. Akşam 17.05’de iki arkadaşın dilekçesi var diye haber geldi. Bugün de istifa kararı aldım.
GÜLEN’LE İSTİFAYI KONUŞMADIM
Fethullah Gülen’le görüşmem olmuştur, istifa etmem ya da siyasi şeylerle ilgili konuşmam olmadı. Konuşmam da. Gülen’i tanımıyorsunuz da.
BU KADAR KALMAMA NEDEN OLAN GÜLEN’DİR
Hocaefendi kimsenin şahsi tercihlerinin önüme geçmez. Onunla istişare ederseniz şahsi düşüncesini söyler. Benim bugüne kadar kalmama vesile olan Hocaefendidir.
HOCAEFENDİ EMİR VERMEZ
Hocaefendi kimseye karışmaz, emir vermez. Verdiğini yazanlar da yalan yazıyor.
ONLAR ‘KAYIT VAR’ DİYORSA BEN DE AÇIKLAMA YAPARIM
Benim amacım üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Belirli insanları sokağa çıkamaz hale getirmek değil. Onlar açıklamazsa ben de açıklamayacağım. Onlar kayıt var diyorsa ben de açıklamamı yaparım. Bosna’ya gittiğimde Volkan Bey böyle bir şey konuşulmuş diyorsa ben bir şey konuşmadım. Bunlar hikaye.
BAŞBAKAN’IN SAĞLIĞI
Başbakan’a sorun (Başbakan’ın kanser olduğu iddiası) Resmi açıklamada böyle bir şey olmadığı söyleniyor, biz de buna inanıyoruz. NATO toplantılarında delegasyon bir şeyler soruyor, arkadaşlar da cevap veriyordu. NATO toplantılarına bakın sorulup sorulmadığını görürsünüz.
‘BENİ KÖFTELİK İŞLERE BULAŞTIRMAYIN’ DEDİM
Medyadan dökülünce keşfediyorsunuz. Gittiğiniz yerlerde AK Parti seçmenimiz kendi bölgelerindeki sıkıntıları anlatıyor biz de parti yönetimine aksediyoruz. Dolarlar, kasa kasa paralar… Emrullah Beyin ifadesine bakın.
Benim keşfetmem nadıl oldu? Ben İstanbul vekiliyim, Türkiye’nin ticaretinin, yatırımının döndüğü yer. Orada şahsen tanıklık ettiğimiz hadiseler oldu. Bunları o zaman ifade ettik partiye. İstanbul’dan köftelik işlerle alakam olmadığını o götürüldüğüm toplantılarda öğrendim. Ben bu işlerde yokum, beni köftelik işlere bulaştırmayın dedim. Ben bağımsız olarak devam ediyorum.
CEMAAT KONTENJANINDAN DEĞİLİM
Cemaat kontenjanından gelmedim. Ben geldiğimde parti idarecilerine açıkça ifade ettim: ‘Ben AK Parti vekiliyim, iş verirseniz yaparım, vermezseniz öylece sessizce dururum.’’
HUKUK NE ÖNGÖRÜYORSA O YAPILIR
Memleketin, sistemin dili hukuktur. Hukukta ne öngörülüyorsa o yapılır. Birilerinin sahte delil ürettiği ya da delil değiştirildiği iddia ediliyorsa buna hukuk sistemi karar verir.
RAHATSIZIM DİYEN VEKİL ARKADAŞLARIM VAR
Arkadaşlarım arasında, konuştuğum kişiler arasında ‘Keşke olmasaydı, rahatsızım, seçmenin önüme çıkamıyorum’ diyen insanlar var
KASA KASA PARALAR VAR
Kasa kasa gemi gemi giden paralar, yurtdışına götürülen gemiler, alınan havuzlar, villalar hepsi var. O kadar delil sunulmuş. Hakim ve savcıları değiştiriyorsun. Senin getirdiklerin de suç diyor. Onu da değiştiriyorsun. O da olmadı hukuk sistemini değiştiriyorsun. Hukuk herkese lazım
HALKIN DEĞİL KENDİLERİNİN MENFAATLERİNİ DÜŞÜNÜYORLAR
Başkaları ölmeyecekmiş gibi, sistem değişmeyecek gibi yaşıyorlar. Halkın değil kendi menfaatlerini düşünüyorlar. Mesele bu.
Ayakkabı numaram 85 imiş falan hikaye bunlar.
İSTİFASINI AÇIKLADI
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu’nun “partiye zarar verdiği, parti içinde fitne yaratan konuşmalar yaptığı” gerekçesiyle kesin ihraç istemiyle tedbirli olarak Müşterek Disiplin Kurulu’na havale ettiği Çetin düzenlediği basın toplantısıyla istifasını açıkladı.
17 ARALIK'TAN SONRA 8 VEKİL İSTİFA ETTİ
Çetin’le birlikte 17 Aralık operasyonlarının ardından AK Parti’den ayrılan milletvekili sayısı sekize çıktı. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ardından parti içine dönük eleştirileri nedeniyle Kütahya Milletvekili İdris Bal ihracı istenince istifasını açıklamıştı. Ardından eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Ankara Milletvekili Haluk Özdalga ve İzmir Milletvekili Erdal Kalkan, benzer süreçle partiden ayrıldı. Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile İstanbul Milletvekili Hakan Şükür ve Burdur Milletvekili Hami Yıldırım ise haklarında disiplin işlemi olmamasına karşın Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yaklaşımına tepki göstererek AK Parti’den ayrılmışlardı.
319’A DÜŞTÜ
Çetin’in istifasıyla AK Parti’nin Meclis’teki sandalye sayısı 319’a düştü. Milletvekilliğinden istifa ettiğini açıklayan eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın dilekçesi ise halen AK Parti Grup Yönetim Kurulu’ndan Meclis Başkanlığı’na iletilmediği için işleme alınmadı.