Güncelleme Tarihi:
HSYK, adil yargılama hakkını ihlal ve hukuka aykırılıklardan haklarında binlerce şikayet yapılan Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında ilk inceleme iznini verdi.
Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti konusundaki bu inceleme kararı, Ergenekon davasından yargılanan Genelkurmay eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer'in başvurusu üzerine alındı.
HSYK'nın kararı uyarınca, 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkındaki incelemeyi 17. Ağır Ceza Mahkemesi yapacak.
İnceleme gerekçesinin "usule aykırı işlemler" olduğu ifade edildi.
Başbuğ'un avukatı: Göstermelik izin
Ergenekon Davası’nda müebbet hapis cezasına giyen emekli orgeneral İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer önceki gün mahkemeye giderek, mahkeme heyetiyle ilgili "müşteki" sıfatıyla verdi.
Avukat Sezer, Hürriyet Dünyası’na 5 Ekim 2012’de HSYK’ya Ergenekon hakimlerini şikayet ettiğini ve inceleme izni verilip ifade verdiğini doğruladı.
Sezer HSYK’ya sunduğu dilekçesinde avukatlarla sanıkların görüşmelerinin engellendiğine belirterek, “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na açıkça aykırı olarak yürütülmekte olan kovuşturmada gerekçesiz karar alınması, usul ve yasaya aykırı olarak yargılamaya devam edilmesi nedeniyle gerekli işlemlerin başlatılmasını talep ediyoruz” dedi. HSYK’da bu izni verdi. Sezer, HSYK’nın verdiği ilk inceleme iznini ise “göstermelik” olarak nitelendirdi ve şöyle dedi:
“Geçen yıl yaptığım avukatlarla sanıkların görüşmelerinin engellendiği şikayetli başvuru üzerine bu izin verildi. Ancak HSYK ana konuları hukukun katledildiği itriazlarımızı katetti. Daha önce Ergenekon Davası’nda hakimlerin ‘dezenformasyon’ yaptığı gerekçesiyle yaptığım bir şikayet ‘somut delil yok’ diye reddedilmişti. Oysa mahkeme kayıtlarıyla delillerimizi sunmuştuk. Aslında bu izne bakınca somut delili olan adil yargılamayı etkileyen birçok husus dururken, bu konuda inceleme izni verilmesi düşündürücü”
İŞTE O İTİRAZ DİLEKÇESİ
Sezer’in verdiği bilgiye göre, dilekçe ve şikayetleri satırbaşları ile şöyle:
“İlker Başbuğ 48 yıl Türk Silahlı Kuvvetleri’ne hizmet etmiş, Genelkurmay 2. Başkanlığı’na, 1. Ordu Komutanlığı’na, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ve Genelkurmay Başkanlığı’na, mevcut siyasi iktidar tarafından atanmış ve normal görev süresinin sonunda emekli olmuş bir komutan olup kendisine yönelik suçlamanın hiçbir somut delili yoktur. Varsayımlar üzerinden müvekkilimize yapay suç isnadında bulunulmuştur. Silivri Cezaevi’ndeki duruşma salonunda görülen davada verilen aralar sırasında sanıklar ve avukatların görüşmesine engel olunmuştur. Görüşme talepleri geri çevrilerek ‘Gerekirse dilekçe yazın, kabul edilir ise sanık cezaevine gönderilir, siz de gidersiniz, görüşme orada yapılır, sonra salona dönülür’ denilmek suretiyle peşinen sanıklar suçlu, avukatlar ise potansiyel suçlu olarak kabul edilmiştir. Savunma hakkını açıkça kısıtlayıcı uygulama devam ettirilmektedi. Duruşma salonunda ne zaman ses kaydı yaptığı belli olmayan, yukarıdan sarkıtılan onlarca özellikle insan sesine çok hassas mikrofonlar savunma hakkını kısıtlamaktadır. Savunma hakkının kısıtlandığına dair örnekler verilirken söz konusu mikrofonların savunma hakkını kısıtladığına ilişkin 23 Eylül 2012 tarihli duruşmada beyanda bulunulduğu esnada Mahkeme Heyeti üye hakimi ‘Bunlar savunma hakkını genişletiyor, aleniyeti sağlıyor’ şeklinde beyanda bulunmuş, talep üzerine tutanağa geçmek üzere beyan tekrar edilmiştir.”