Güncelleme Tarihi:
Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner süreci, “Karanlık mahfillerin Erdoğan’ı bitirme operasyonu” olarak nitelerken, Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz da, güçlerini ne karanlık çevrelerden, ne okyanus ötesinden ne de kirli ittifaklardan aldıklarını savunarak, “Askeri vesayete, bürokratik vesayete, yargı vesayetine, dış güçlere ve çetelere bugüne kadar boyun eğmedik bundan sonra da eğmeyeceğiz” dedi.
Operasyonda bir akrabası da gözaltına alınan Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da Twitter üzerinden, “Allah ve adaletin önünde herkes eşittir. Siyaset bu süreçteki sınavını aklı selim ve sorumlulukla yürütür. Mesele Türkiye’nin beka meselesidir. Bugünü de vicdanımda tartıyorum. Hikaye milletin hikayesidir. Sürecek. 28 Şubatı yaşadım, 27 Nisanı izledim, 12 Eylül 2010 mücadelesi zihnimde” mesajını verdi. Kapusuz, Twitter üzerinden şu değerlendirmelerde bulundu:
GÜCÜMÜZ OKYANUS ÖTESİNDEN DEĞİL
“Son günlerde, kökü dışarıda olan bazı mihraklarca AK Parti’yi yıpratmaya yönelik itibarsızlaştırma ve karalama kampanyaları yürütülmektedir. Bir kısım medya, sermaye ve çeteler, dışarıdan güdümlü olduğu anlaşılan ve önceden hazırlandığı belli olan bir psikolojik operasyonu yürütmektedir. Hedef açıktır, hedef 11 yıldır istikrarı yakalamış, büyüyen ve güçlenen Türkiye’dir. AK Parti’nin 11 yıldır hem içeride hem dışarıda ülke çıkarlarını gözeten politikalar izlemesi ve artık Türkiye’nin dünyada söz sahibi olması bir çok şer odağını rahatsız etmiştir. İçeride ve dışarıdaki bu şer odakları ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar milli iradeye boyun eğdiremeyecekler. Herkes bilsin ki AK Parti iktidarı bu milletin kendisine verdiği emanete hiçbir zaman halel getirmeyecektir. Askeri vesayete, bürokratik vesayete, yargı vesayetine, dış güçlere ve çetelere bugüne kadar boyun eğmedik bundan sonra da eğmeyeceğiz. 27 Nisan muhtırası sonrası, kapatma davası sonrası nasıl dik durduysak bu yıpratmalara karşı da öyle dik duracağız. Birileri manşetlerle, kirli oyunlarla, tehditlerle ve kurdukları tuzaklarla AK Parti’yi köşeye sıkıştırabileceğini sanıyor ama yanılıyorlar. AK Parti’nin arkasında koca bir millet var. AK Parti hesabı yalnızca ve yalnızca millete verir. AK Parti gücünü ne karanlık çevrelerden ne okyanus ötesinden ne de kirli ittifaklardan almaktadır. AK Parti gücünü sadece milletten almaktadır. Birileri boşuna ellerini ovuşturmasın. Türkiye’nin yolu değişmez. Türkiye emin adımlarla yoluna devam eder ve kurulan tuzakları bir bir bozar. İnanıyorum ki bu yıpratma sürecinde de milletimizin desteğiyle AK Parti daha güçlü çıkacak ve 30 Martta millet bu odaklara dersini verecektir.”
NASIL BİR DİKTATÖRSE HABERİ YOK
Metiner ise düzenlediği basın toplantısında süreci, iç ve dış karanlık mahfillerin Erdoğan üzerinden AK Partiyi bitirme operasyonu olarak niteledi. Parti olarak suça ve suçluya asla arka çıkmayacaklarını, gerçekten suç işlenmişse gereğini önce kendilerinin yapacağını savunan Metiner, “Bir yargı kararı bazen sadece bir yargı kararı olmaz. Bugün büyük bir algı operasyonu yürütülüyor. Seçime giderken partimize yönelik dört bir koldan kara propaganda oluşturularak operasyon yapılıyor. Yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri dizayn edilmek isteniyor” dedi. Bu son operasyonun da partiyi bitirmek isteyenlerin değirmenine su taşıdığını savunan Metiner, suçun şahsiliği ilkesini anımsatarak, “Oğullar suç işlediyse bu bakan olan babalarının da suç işlediği anlamına gelmez. Kişilerin peşinen suçu ilan edilmesi haysiyet cellatlığından başka anlam taşımaz” görüşünü savundu. Muhalefetin, Başbakanı “diktatör” olarak nitelediğini de kaydeden Metiner, “Nasıl bir diktatörse kendi bakanlarının oğullarıyla ilgili soruşturmadan haberi olmuyor, zaten gizli yürütülmesi gereken bir soruşturmadan olmaması da gerekir” dedi. Metiner soru üzerine ortada cemaat-AK Parti kavgasının olmadığını da savunarak, “ancak bir takım karanlık mahfiller daha rafine biçimde cemaat ile partimizi karşı karşıya getirip çatıştırmak istiyor, ama bu tuzaklara düşmeyeceğiz” dedi.